Baþkan Erdoðan’ýn Mýsýr ile istihbarat düzeyinde görüþmelerin varlýðýndan bahsetmesi, konuyla ilgilenenlerin özellikle Arap camiasýnýn dikkatini çekti.
Bu arada Yasin Aktay beyin iliþkilerin düzeltilmesi istikametindeki yazýlarý ve Arap medyasýna verdiði söyleþi de konuya olan ilgiyi üst düzeye çýkardý.
Türk medyasýnda Arapça yayýn yapan medya kuruluþlarýna konuþan birkaç gazeteciden biri olduðum için hafta içinde çok sayýda yayýn kuruluþundan program daveti aldým.
Hepsine katýlamadým ama birini özellikle burada anmak isterim.
Almanya’da 30 farklý dilde radyo, televizyon ve internet üzerinden yayýn yapan Deutsche Welle’nin (DW, Soðuk Savaþ döneminde Almanya'nýn Sesi adýyla bilinirdi.)Arapça yayýnýna katýldým.
Muhatabým Mýsýr Ehram Gazetesi’nin politika bölümü baþkaný Eþref Ebu’l Hevl idi. Yani Mýsýr hükümetinin (yarý) resmi gazetesinin temsilcisi.
Özellikle Aktay’ýn yazýlarýnýn ve söyleþilerinin Türkiye tarafýnýn geri adým attýðý þeklinde algýlandýðý anlaþýlýyordu. Oysa Aktay olmasý gerekene iþaret ediyordu.
Çünkü Türkiye’nin ne Mýsýr devleti ile ne de Mýsýr halký ile hiçbir problemi yoktur.
Problem, Mýsýr halkýnýn milli iradesini kanlý bir darbe ile gasp eden ve seçilmiþ insanlarý zindanlara týkmýþ olan darbeci yönetime karþý Türkiye’nin takýndýðý demokratik ve insani duruþun hazmedilemeyiþinden kaynaklanýyordu.
Mýsýr halký tarafýndan seçilmiþ olmak dýþýnda hiçbir suçlarý bulunmayan siyasetçilere hayat hakký tanýmayan darbeci yönetim, en azýndan bu suçsuz siyasetçileri serbest býrakarak bir adým atsa, Türkiye belki on adým atacak. Lakin mevcut yönetim býrakýn seçilmiþ insanlara haklarýný iade etmek seçmeni bile cezalandýrmak için akýl almaz kararlar yayýnlamaktadýr.
Mayýs ayýnda yapýlan Senato seçimlerine, Mýsýr halký yüzde 10 civarýnda bir ilgi göstererek yönetime karþý sessiz bir muhalefet sergilemiþti. Sisi bundan ders çýkaracaðý yerde seçime katýlmayan 50 küsur milyon seçmene ceza uygulayacaðýný ilan etti.
Ben bu gerçeðe iþaret edince muhatabým, “O zaman ben de Erdoðan’a katil derim. Çünkü IÞID mensubu teröristleri Suriye’ye sokup destekledi ve insanlarýn ölümüne sebep oldu.’ cümlesini kurdu. Türkiye’nin IÞID ile ciddi manada mücadele eden tek ülke olduðunu Fýrat Kalkaný operasyonunu bu örgüte karþý yaptýðýný ve 3 bin civarýnda mensubunu etkisiz hale getirdiðini söyleyince konu deðiþtirilerek Türkiye’nin Arap ülkelerinin iç iþlerine karýþmaktan vazgeçmesi þeklinde bir cümle kurarak Libya ve Suriye örneði verildi.
Libya’da meþru hükümetle yapýlan anlaþma çerçevesinde bulunduðunu, Suriye’de ise emperyalizmin bölgeyi dizaynýna karþý strateji takip ettiðini hatýrlattým.
Mýsýr yönetiminin özgür iradesiyle baðýmsýz olarak kararlar aldýðýnda Türkiye ile bir probleminin kalmayacaðý düþüncemi aktardým.
Çünkü ne Mýsýr ile ne Suriye ile ne de diðer Ortadoðu ülkeleriyle iliþkileri bozan taraf Türkiye olmamýþtýr. Maalesef emperyalist güçlerin Ortadoðu’da kendi halkýnýn ve bölgesinin çýkarýný önceleyerek baðýmsýz hareket edebilecek hiçbir ülkeye tahammülü yoktur.
Mýsýr’daki darbe Mürsi’ye karþý yapýlmamýþtýr. Mýsýr devletinin baðýmsýz hareket edebilme gücüne karþý yapýlmýþtýr. Merhum Mürsi yönetimi Türkiye ile iyi iliþkiler kurmuþ hatta hidro karbon konusunda bölge ülkeleriyle önceden yapýlan anlaþmaya meclisten çýkardýðý bir karar ile Türkiye’yi de dahil etmiþti!
Mýsýr’da milli iradenin egemen olduðu hükümetler devam etseydi bugün Filistin sorunu bile büyük ölçüde çözüm yoluna girmiþti. Ama Ýsrail terörüne karþý tavýr alan Türkiye ile Mýsýr’ýn iþbirliði her þeyden önce Ýsrail’in güvenliðini tehdit ediyordu.
Emperyalizmin planý sadece Mürsi’yi indirmek deðildi. Hedefte Erdoðan da vardý. Gezi olaylarý aslýnda Mýsýr’daki darbe sürecinin Türkiye’de tatbikinden ibaretti. Mýsýr’da da önce büyük mitingler yapmýþlar sonra da o mitingleri gerekçe göstererek kanlý darbeyi gerçekleþtirmiþlerdi.
Gezi olaylarýnda baþaramadýlar ama 15 Temmuz’da týpký Mýsýr‘daki gibi kanlý bir darbeyi baþlattýlar ama Baþkan Erdoðan’ýn millet ile mukavemeti o giriþimleri baþarýsýz kýldý.
Yani Mýsýr’daki darbe bir bakýma Türkiye’ye karþý da yazýlmýþ olan senaryonun baþlangýcýydý.
Birilerinin iddia ettiði gibi Mýsýr ile iliþkiler Türkiye’nin yanlýþ dýþ politikasýyla deðil bizzat Mýsýrýn iplerini elinde tutan emperyalistlerin telkinleriyle bu durumdadýr.
Türkiye iddia edildiði gibi Mýsýr ile iliþkileri düzeltmek için adým atsa bile Mýsýr yönetiminin öne süreceði þartlarýn tamamý ABD ve Ýsrail kaynaklý olacaktýr.
Bununla birlikte Türkiye kýyýdaþ ülkelere çaðrý yapmaktan çekinmemiþtir. Hafta içinde Dýþiþleri Bakanýmýz Mevlüt Çavuþoðlu Mýsýr dýþiþleri bakanýyla birkaç kez görüþtüðünü ve görüþmekten çekinmeyeceðini de gayet açýk yüreklilikle dile getirdi.
Sözün özü Mýsýr ile iliþkileri bozan taraf Türkiye deðil Mýsýr tarafý ve arkasýndaki emperyalist güçlerdir. Ayný þekilde Suud ile BAE ile iliþkileri bozan taraf da Türkiye deðil Türkiye‘ye karþý senaryo yazanlarýn oyunudur.
Düþündürücü olan ise, Türkiye bu geliþmelere karþý ülkenin ve bölgenin çýkarlarý istikametinde politikalar takip ederken, muhalefetin Türkiye karþýtý dýþ güçlerle ayný söylemi tekrar etmesidir.
Son zamanlarda bir de "madem darbecilerle görüþülmüyor Mali darbecileri ile neden görüþüldü?" gibi konuyu bilmeyenleri ajite eden bir söylem geliþtirildi.
Mali’deki darbecilerle Türkiye darbeyi desteklemek için deðil uluslararasý kuruluþlarla birlikte bir an önce sivil yönetime geçilmesini teþvik için görüþmüþtür. Mýsýrdaki darbede bu imkân yoktu. Ýmkân olsaydý Mýsýr darbecileriyle de ayný temas kurulabilirdi. Çavuþoðlu bu konuyu da gayet net bir þekilde izah etti.
Hülasa, Türkiye Doðu Akdeniz’de de Ege’de de Ortadoðu politikalarýnda da haklýdýr. ABD’ye Rusya’ya, AB’ye ve bölgedeki kuklalarýna raðmen ülkenin çýkarlarýný korumak için çaba sarf etmektedir.
Türkiye, bölgede geliþen olaylar karþýsýnda milli bir politika takip ederken muhalefetin Türkiye karþýtý güçlerle ayný söylemi tekrarlýyor olmasý düþündürücü, düþündürücü olduðu kadar da üzücüdür!
Eninde sonunda utanacaklar.
Tabii utanacak yüzleri varsa!
Akif’in dediði gibi:
Þarka bakmaz, garbý bilmez, edepten yok payesi
Bir kýzarmaz yüz, bir yaþarmaz göz bütün sermayesi.