Bugün dünyada büyük bir deðiþim yaþanýyor ve biz konumumuz, geçmiþimiz ve sosyal þartlar nedeniyle bu deðiþimden çok etkileneceðiz. Etkilenmek olumsuz þartlarla karþýlaþacaðýz anlamýna gelmez. Bir bütündeki deðiþimin, bazý bölümlerin aleyhine olsa da ayný düzeyde baþkalarýna olumlu etki yapmasý beklenir. Ancak þartlarýn lehimize olmasý bu süreçten mutlaka kazançlý çýkacaðýz anlamýna gelmez. Herhangi bir olayda þartlara uygun hareket edenler kazanýr ama çok þanslý bir konumda olmakla birlikte yanlýþ politikalar býrakýn kazanmayý bir yana en karlý çýkacak ülkenin en çok zarara uðrayan olmasýna yol açabilir.
Bu deðiþim yaþanýrken, Türkiye’nin, içinde bulunacaðý taraf çok avantajlý olacaðý için bazý operasyonlara maruz kalabilir. Ancak Türkiye nerede olacaðýna henüz karar vermemiþ gibi gözüküyor. Þu politikalar birlikte yürütülmeye çalýþýlýyor. Þanghay beþlisi ile iþbirliði yapmak, AB’ye girmek, ABD ile ittifak, çevre ülkelerle iliþkileri geliþtirmek. Bunlarýn hepsinin olmasý mümkün görünmüyor. Birisiyle yakýn iliþki diðerinin karþýmýza geçmesine neden olabilir. Çünkü her biri dünya üzerinde etkili güç olmak istiyor ve birbiriyle rekabet halindeler. Rekabetin husumete dönmesi sürpriz sayýlamaz. Böyle bir durumda kimin yanýnda olacaðýz?
***
Ýktidar henüz bir tarafý öne çýkarmýþ deðil. Bunun sebebi kararsýzlýk deðildir. Zaten doðru tahlil yapýlýrsa nerede olacaðý kestirilebilir. Ancak muhalefet, hangisine girerse girsin muhalefet yapacaktýr. Çünkü onlarýn bu konuda düþünceleri ve kararlarý yoktur. Ýktidar hangi alternatifi seçse muhalefet ülkeyi sattý diyecek ve halkýn bu seçeneðe karþý olumsuz olmasýna çalýþýlacaktýr.
Böyle bir durumda olmak talihsizliktir. Her þeyi seçimlerde baþarýlý olmak üzerine inþa eden muhalefette bir destek hatta bu politikalar hakkýnda deðerlendirme görmemekteyiz. Uygulanmak istenen politika ne olursa olsun muhalefet karþý olacaktýr, onlar için izlenecek politikanýn önemi yoktur. Seçimlerde iktidarý yenmek tek hedefleridir. Bir ülkede bir konuda çeþitli görüþler olursa her yabancý istihbarat servisi birine sýzar ve farklýlýðý çatýþmaya dönüþtürür.
Bu gibi konularda siyasi kanatlar birbirini yenmeyi deðil ülkeyi zarara uðratmamaya hatta ülkenin büyük güç olmasýna yarayacak politikalarda anlaþmalarý gerekir.
***
1994 yýlýnda Sayýn Nabi Avcý ile birlikte bir televizyon programýnda “Derin Devlet” kavramýný getirdik ve bunun ülkenin en doðru politikalar uygulamasý için her grubu içermesini söyledik. Burada akýl toplanacaktý ve herhangi bir çýkar peþinde koþmayýp ülke için en doðru politikanýn ne olduðunu söyleyecek ve iktidarla muhalefet bu çözümün uygulanmasý için birlikte hareket edeceklerdi. Çünkü aklýn ürettiðinden daha doðru çözüm olmazdý. Ancak muhalefet birlikte hareket etmeyi çýkarlarýna aykýrý buldu ve iktidarý, söylediði sözlere karþý çýkarak zayýflatmaya çalýþtý. Her cümlenin bir karþýtý vardýr. Muhalefet bunlarla yetinmeyip dünyadaki deðiþime göre Türkiye’nin çýkarlarýna uygun alternatif politikalar üretmeli. Yani iktidarýn politikalarýný eleþtirse bile, bu kelime oyununa benzeyen muhalefet tarzýndan vazgeçmelidir. Zaten her eleþtirilen politikaya karþý bir alternatif getirmek gerekir. Büyük þansýmýzý siyasal çýkarlara feda etmeyelim.