Satanlar ve kaçanlar

Eskiler, “birine iftira edersen aynýsýný yaþamadan ölmezsin” derlerdi. 

Ne kadar doðru olduðunu insan yaþadýkça öðreniyor ve “gerçekten hayret ediyor.”

Satanlar kýsmýna örnek Ahmet Hakan. Zaten biliyorduk da ikrar etmesi eski defterleri yeniden gün ýþýðýna çýkardý.

Kýrdýðý potu tamir edebilmek için köþesinden detay vermek zorunda kalmýþ. “Kimler için anýnda satarým dedim” baþlýðýyla “Aydýn Bey valla sizi kastetmedim, masumum” demeye getiriyor.

Peki öyle mi?

Cümleye bakalým.

“Ben 40 yýl ayný kiþiyi öven, ayný kiþiyi yeren eski tip gazetecilerden deðilim. Kimsenin adamý deðilim, kimsenin goygoycusu deðilim, kimseye verilmiþ bir sözüm yok, kimseyle ahitleþmedim. Dolayýsýyla siyasetçilere þöyle seslenmek istiyorum. Sakýn bana güvenmeyin anýnda satarým.”

Lafýn tamamýnýn kime söyleneceðini elbette biliyor Ahmet Hakan. Onun için cümlede “Aydýn Doðan”ý zikretmesine gerek kalmýyor. “Siyasetçi” kelimesine sýðýnýp herkesi satarým ama ben patronumu satmam demeye getiriyor. Aydýn Doðan yer mi göreceðiz ama Ahmet Hakan’ýn bu satma iþini meslek haline getirdiðini Ahmet Kekeç hatýrlatýnca öðrendik.

Ahmet Kekeç, 24 TV’de yayýnlanan Esas Mesele programýnda “Ahmet Hakan sen herkesi satarsýn, babaný bile sattýn” deyince açýkçasý biraz aðýr geldi bu cümle.

Ama Kekeç, Hakan’ýn babasýnýn gönül verdiði dava adamlarýna “müptezel” diyerek en büyük satýþýný gerçekleþtirdiðini hatýrlatýnca cümle yerine oturdu.

Dönemin TRT Genel Müdürüne önce aðýr cümleler kurup, sonra aile þirketine program verilince, eski söylediklerini unutup “Yýldýzý parlayan bürokrat” güzellemeleri yapýnca, iki belediyenin çalýþmalarýný övmenin altýnda o belediyelerin yine aile þirketine iþ verdiði ortaya çýkýnca “ne kadar ilkeli” olduðunu da anmýþtýk oysa.

Ahmet Hakan bir örnek.

Doðan Grubu baþta olmak üzere 1 Kasým’dan önce Ak Parti’yi ve özellikle Cumhurbaþkaný Erdoðan’ý en “müptezel” halleriyle eleþtirenler bir anda sevgi yumaðýna döndüler. Yerseniz.

Öyle bir hale geldiler ki Can Dündar’ý bile çileden çýkardýlar.

Cumhuriyet’teki köþesinde “neden beyaz bayrak çekiyorsunuz?” serzeniþinde bulunan Can Dündar, adam satma meselesini kibarca eleþtirdi.

Bunlar satanlar... Bir de bunlarýn kaçanlarý var...

Erdoðan kaçtý kaçacak, uçaðýný hazýrladý Malezya’ya gidecek diyenler, iftiralarýný kendileri yaþamaya baþladý.

“Selam-Tevhid” operasyonunda hemen herkesi dinleyen savcý yurtdýþýna kaçarken pasaport giþesinde yasaða takýlýnca dönmüþtü hatýrlarsýnýz.

Ekrem Dumanlý ise o yola baþvurmadý. Önce hakkýndaki yurtdýþýna çýkýþ yasaðýný kaldýrmak için uðraþtý. Olmayýnca 50 gündür kayýplara karýþtýðý ortaya çýktý. Twitter’dan mesajlar atarak yine birilerini suçluyor ama “Kaçmadým, ülkedeyim” diyemiyor.

Bunlar kaçanlar ve satanlara iki örnek.

Son sözü Savcý Sayan söylesin.

“Merkel, Suriyeli sýðýnmacýlar için Türkiye’yle görüþüp bizdekileri size gönderelim demiþti ya. Bu paraleller için de ayný þeyi söyler mi? Sayý o kadar arttý ki, bize kaçanlarý size gönderelim der mi?”

Yýlmaz Odabaþý

Yaðmurdan kaçarken doluya tutulmak bu olsa gerek. Sen “Ak Parti yüzde 50 oy aldý. Ben bu ülkede kalmam” de, Fransa’ya kaç. Ama hayatýn cilvesi iþte. Kaçtýðýn Fransa’da Ak Parti’nin oy oraný yüzde 68 olsun. 50’den kaçtýn 68’e tutuldun Yýlmaz Odabaþý. Haberin olsun.