Bir demokrasinin bu ölçüde saldýrýya uðramasý...
“Demokratik” olduðunu söyleyen müttefikleri tarafýndan yalnýz býrakýlmasý...
Türkiye tarihi günlerden geçiyor, saðlam durarak tabii ki aþacaðýz bu riskli dönemi ama, birileri savaþ denilen o insanlýk suçunu topraðýmýzýn içine taþýmaya kalkarlarsa, “dünya yýkýlýr, yeniden kurulur ve Türkiye de o yeni dünyadaki onurlu yerini alýr” böyle biline...
PKK bir iþgal provasýdýr
Kürt halký anladý, bizim Niþantaþý-Cihangir Beyaz Türk eþrafý anlayamadý... PKK’nýn Kürt halkýnýn güçlü ve huzurlu geleceðine iliþkin herhangi bir programý yok, bu örgüt, küresel ve bölgesel güçlerin Anadolu topraklarýna dönük iþgal provasýnýn öncü birliði olarak kullanýlýyor...
Demokrasisini güçlendirmeye çalýþan, yeni anayasasý ile toplumun bütün kesimlerine demokratik zeminde olgun bir yaþam alaný oluþturma gayesindeki bir ülkeye silah neden çekilir? Cevabý yok!..
Ýlçeleri iþgal edip, dünyanýn en güçlü ordularýndan birinin olduðu bir coðrafyada “özyönetim” serüvenlerine neden girilir? Cevabý yok!..
Selahattin Demirtaþ bütün bu kanlý macerayý neden destekler? Cevabý var: Emperyalizmin maþasý olmak, halkýna ihanetin baþlangýç noktasýdýr...
Ýbrahim Karagül, Yeni Þafak’taki yazýsýnda PKK’nýn Rus-Ýran ittifaký tarafýndan bu topraklara iþgalin Truva Atý olarak gönderildiðini söylüyor, doðru ama, eksik... O ittifak, ABD’nin gözü önünde, NATO’nun Avrupalý üyelerinin dolaylý desteðinde yapýyor bu iþi...
Avrupa baþkentlerinde týrmanan kampanya, Türkiye’nin güneydoðuda sivil vatandaþlarýný öldürdüðü yönünde...
Beþar Esed gibi bir diktatöre 4 yýlda öldürdüðü 300 bin masumun hesabýný soramayanlar, Türkiye’den “kanlý rejim” yaratmaya çalýþýyorlar...
Týpký, Suriye ve Irak coðrafyasýnda onbinlerce askeri, saðdan-soldan devþirilmiþ Þii milisi, Hizbullah’ý olan Ýran’a tek kelime etmeyenlerin Baþika’daki 160 asker için Ankara’yý telefonla aramasý gibi...
Obama Baþika için Ankara’yý utanmadan aradýðýnda, Rus uçaklarý Türkmen Daðý’ný yakýyor, Hizbullah ve Þii milisler soydaþýmýn namusuna saldýrmaya hazýrlanýyorlardý...
Laik devletiz, din savaþý yapmayýz
Ýran’ýn Ýslam dünyasý karþýsýnda sergilediði kepazeliði tekrarlayacak deðiliz, laik bir devletiz, din zeminli bir hesaplaþmanýn tabii ki içinde olmayýz...
Ama Þii mezhebinin yayýlmacý /saldýrgan siyasetini giderek bir meydan okumaya dönüþtüren bir anlayýþa da seyirci kalamayýz.
Ýran’ýn, Suriye ve Irak’ta, Ýsrail’in 70 yýlda öldürdüðünden daha fazla Müslümaný öldürdüðünü görmezlikten gelirsek, önce kendi kutsalýmýza ihanet etmiþ oluruz.
Burada dini deðil, siyaseti konuþuyoruz...
Çeçenistan ve Bosna Hersek’ten sonra Suriye’de de Müslüman öldürmeyi sürdüren Rusya ile ittifak yapan, Ortadoðu’da Ýsrail’i rahatlatacak her manevranýn içinden çýkan, Amerika ile “kayýkçý kavgasý” yapýp, emperyalizmin Ortadoðu’daki bir numaralý müttefiki halini sürdüren bir devletten söz ediyoruz...
Ýran... Halkýnýn 22 milyonu açlýk sýnýrýnda yaþayan, kent nüfusunun yüzde 50’si “fakir” olarak adlandýrýlan, 18-30 yaþ kentli gençliðinde iþsizlik oraný yüzde 55’i bulmuþ ama sürekli silahlanýp, savaþan garip bir devlet... Biz, Suriyeli misafirlerimize harcadýðýmýz 9 milyar dolarý nereden karþýlarýzýn hesabýný yaparken, dört yýlda Irak-Suriye savaþlarýna aktardýðý 100 milyar dolarýn hesabýný halkýna vermeyen bir diktatörlük...
...Ve Ortadoðu politikasýnda NATO müttefiki, “demokratik” stratejik müttefiki Türkiye’nin sözlerini dinlemektense, Putin ile Ali Hamaney’in peþine takýlmayý tercih eden Amerika, “Irak’ý ABD’ye, Suriye’yi Rusya’ya býrakma” planýnýn arkasýna sinmiþ Ýngiltere-Fransa ve istihbaratý ile Þam’a yerleþip, Esed’le kol kola bölgeye geri dönmeye çalýþan Almanya...
Bu bölgede iþimiz var...
Cumhuriyet tarihimizin hiçbir döneminde bu ölçüde açýk meydan okumalara, “savaþa gel gellere” þahit olmamýþtýk...
Bir demokrasi ülkesi olarak savaþ, düþünebileceðimiz en son seçenek...
Böyle bir felaketi tetikleyecek her türlü hareketten kaçýnmak durumundayýz...
Evlatlarýmýz kýymetli, onlarýn kaybý karþýsýnda derin üzüntü duyuyoruz, gözümüz gibi baktýðýmýz, binbir emekle yetiþtirdiðimiz gençlerimizi, çevremizdeki diktatörler gibi savaþ meydanlarýna süremeyiz...
Ama...
Dünyanýn bilmesi gereken bir noktayý hatýrlatmakta yarar var: Bu kadar tehdit, kumpas, oyun, saldýrý, kanlý komplo... Uzun süre bunlarla yaþayamayýz...
Zorlamayýn... Bakýn, sonu çok kötü olacak...
