Savaş uçağı sevip okşamak...

Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhuriyetin 100. Yılını kutlarken yeni yüzyılı "Türkiye Yüzyılı" olarak selamladı.

Milli bir hedef olarak ufku gösterdi. Devletin ve milletin beraber karşılayabileceği, beraber inşa edebileceği ve beraber kıvanç duyabileceği ortak ülkü.

Her ne kadar ikinci yüzyıl 2023 üzerinden işaretlense de yeni çağ beş yıl önce TEKNOFEST ile başladı bana kalırsa.

TEKNOFEST ilk kez 2018'de başladığında teknoloji yarışmalarına 20 bin genç başvurmuş, festival alanını 550 bin kişi ziyaret etmişti. Bu yıl yarışmacı sayısı 1 milyonu aştı, ziyaretçi sayısı 2 milyon 547 bine ulaştı.

Alana giremeyenlerin, gitmek isteyip de yoğunluğu göze alamayanların girenlerle kıyaslanacak oranda olduğuna da eminim.

BUNCA HEYECAN NEDEN?

Festivalin düzenlendiği her şehirde küçük büyük, kadın erkek, yaşlı çocuk milyonlarca insanın Türkiye'nin milli savunma sanayii ürünlerini görmek için duyduğu isteği, sarf ettiği çabayı anlamak lazım.

Bunu anlamadan ne bugünün Türkiye'sini ne Türkiye Yüzyılını ne de 14 Mayıs seçimlerini anlayamayız.

Neden bu kadar heyecanlı milyonlarca insan?

Neden akın akın Kızıl Elma'yı, Akıncı'yı, Hürjet'i, Gökbey'i, Kaan'ı, Altay'ı, Koca Yusuf'u, Togg'u, İHA'ları SİHA'ları, Aksungur'u görmeye gidiyorlar?

Gökyüzünde kırmızı beyaz bir iz bırakarak gösteri uçucu yapan "Solo Türkler"in yerdeki Türklere hissettirdiği nedir?

Ya da iki insansız savaş uçağının, milli uçaklarımız Kızıl Elma ile Akıncı'nın "kol uçuşu" dansı nasıl oluyor da çocuklarının mezuniyetini ya da mürüvvetini gören anne-baba duygusu yaşatıyor herkese?

Benzer durumlar, duygular önce Sarayburnu'na demirleyen bugünlerde İzmirlilerin ziyaretine açılan TCG Anadolu için de geçerli.

DEVLETE GÜVEN.... MİLLETÇE ÖZGÜVEN...

Bu soruların cevabı insanların yüzlerinde gizli.

Ziyaret öncesinde daha çok bir merak, heyecan, coşku var yüzlerde.

Çıkarken ise ağır başlı bir özgüven alıyor bu duyguların yerini.

İleri teknolojinin kullanıldığı uçakları, helikopterleri, tankları, gemileri, elektrikli araçları görmek devletin emin ellerde olduğunu görmek demek aynı zamanda.

Askerinden, mühendisinden, bilim insanlarından ve en çok da dene-yap atölyelerinde yeni yeni projeler geliştiren geleceğin mimarı gençlerinden memnun olma hali.... Ve duyulan kıvanç.

Bir tankı, İHA'yı SİHA'yı, insansız savaş uçağını evladını sever gibi sevip okşamanın başka bir anlamı olamaz yoksa.

En az 150 yıldır durdurulan, engellenen, yaralanan, terör örgütleri ve vesayetçi yapılarla meşgul edilen bir ülkenin üzerine giydirilen deli gömleklerini yırtıp atmasının neticesidir yaşanan.

TEHLİKENİN FARKINDAYIZ

Türkiye'nin etrafının Amerikan silahlarıyla çevrildiğini,

Suriye'nin nasıl parçalandığını, Suriyelilerin sersefil kaldığını,

Batıya güveni boşa çıkan Ukrayna'nın iki-üç yılda yaşanmaz hale geldiğini,

İçimizde 100 yıllık Cumhuriyetle hesaplaşmak için bekleyenler olduğunu,

Terör örgütlerine yeşil, sol veya dindar gibi meşru elbiseler giydirildiğini,

Yaşam alanı bulamayan terör örgütlerinin zafiyet geçiren siyasi partilere sızdığını,

Şayet 15 Temmuz geri çevrilmeyip PKK sarı torbalara konmasaydı,

PKK sınır ötesinde ezilmeseydi 81 ilimizde her gün bombalar patlayacağını,

HDP belediyelerine kayyum atanmasaydı güneydoğu şehirlerimizde PKK paçavraları sallanacağını,

FETÖ devlet içinden kazınmasaydı eğer ABD ajanlarının stratejik noktalarda ülkeyi zaafa uğratacağını,

Vatanseverlerin kumpasa kurban gideceğini, ÖSYM sorularının çalınacağını, TSK'nın mankurtlaşacağını,

Mavi vatandaki haklarımızdan Türkiye aleyhine, batılılar lehine vaz geçileceğini,

Kuzey Kıbrıs'ın Yunanistan'ın eline önce oyuncak sonra tutsak edileceğini,

Anavatana tekrar kavuşan Karabağ'ın Ermenistan toprağı olarak kalacağını,

Güçlü bir ülke olmasak Avrupa'daki Türklere saygılı onurlu davranılmayacağını,

Milli savunma sanayiimizi geliştirmeseydik askerimiz polisimiz şehit edilirken seyretmek zorunda kalacağımızı,

İnsanımız çok iyi biliyor.

Biraz da bu bilgi sayesinde makus talihimizi kırdık.

"Ordu millet" olduğumuzu hatırladık, küllerimizden yeniden doğduk.

Muhalefetin açıkça bütün bu gerçeklere bigane kaldığını, "gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde" olduğunu görüyor.

Buna geçit vermeyecek Türkiye.

Başkan Erdoğan ve onun komutasında bağımsız Türkiye'ye inanan milyonlar sayesinde yarınımız bugünümüzden daha da iyi olacak.

Bu aziz millet inşallah 14 Mayıs'ta emperyalistlerin yeni yüzyıl için yaptıkları planları çöpe atıp Türkiye Yüzyılı meşalesini yakacak.