Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazıları

Savaş varsa da, soğuk falan değil

Soğuk Savaş’ın bittiği söyleniyor ama, yeni ve daha karmaşık bir Soğuk Savaş içinde olabiliriz. Konu Berlin Duvarı’nın yıkılmasının 25. yıldönümünde tartışılıyor... Soğuk Savaş ilan edilmeyen, topun tüfeğin füzenin patlamadığı, ancak tarafların birbirini faullu biçimde masa altından ve kemer altı dahil her tür vuruşla dövmeye ve çökertmeye çalıştıkları küresel savaş türü.

Berlin Duvarı, Soğuk Savaş’ın sembolüydü. Soğuk Savaş, 1945’te biten sıcak savaşın uzantısıydı. Dünya iki kutupta ayrılmıştı. Amerika ve Rusya hem doğrudan, hem de taraftarları üzerinden itişiyordu... Soğuk Savaş’ta olabilecek en kötü şey, birinin nükleer füze ateşlemesiydi. Çokça şans ve talih, biraz da sağduyu ile bu önlendi... Üstelik nükleer savaşın kazananı olmayacaktı... Birisi ateşleyince öbürü de misliyle karşılık veriyor, sonra da yeryüzünde yaşam, radyasyon bulutlarının insafına kalıyordu.

Bu korku ve tehditle neredeyse 40 yıl yaşandı ve sonra 1989’da Berlin Duvarı yıkıldı. Rusya öncülüğündeki Doğu sistemi Batı’ya yenilmişti... Ya da öyle sanıldı.

Bu sürecin en önemli aktörü ve Eski Sovyetler Birliği’nin lideri Gorbaçov, önceki gün “Dünya yeni bir soğuk savaşın kıyısında. Bazılarına göre de bu savaş başladı” dedi.

Gorbaçov’un böyle konuşması ilginç, çünkü son Soğuk Savaş’ın gidişatını Gorbaçov belirlemişti. Sovyetler Birliği’ni kontrollü reformla düzelteceğini düşünüyordu. Bu tehlikeli bir deneydi, sonuçta deney beklenmedik bir patlamayla bitti. Sovyetler Birliği çöküp tarih oldu. Bu süreç hâlâ tartışılır. Ve Gorbaçov, Sovyetler’in çöküşünden sonra Batı’nın zafer sarhoşluğuna girmesini eleştiriyor... Berlin Duvarı sonrasında Avrupa’nın doğusu ve batısı için yeni güvenlik mekanizmaları oluşturulmaması ve Avrupa siyasetinin silahsızlanmaya gitmemesinin de şimdiki kötü gidişata temel oluşturduğunu söylüyor... Doğrudur. Berlin Duvarı sonrası Batı uzun süre ‘Komünizmin yerini alacak yeni bir düşman’ aradı... Ve sonunda da maalesef İslam’ı buldu.

İslam’ın bu tür siyasi hesaplara konu olmayacak bir din olduğu, siyasi hesaplardan uzak tutulması gerektiği yolundaki uyarıları kimse dinlemedi. Önce Afganistan, ardından 11 Eylül saldırıları, çerçeveyi tamamladı.

Yeni soğuk savaş çıktıysa, bu iki kutuplu değil, çok merkezli bir savaş olacak. Eskiden varolmayan küresel terör grupları, sınır aşan militanlık, Ortadoğu’yu alt üst eden radikallik ve kitlelerdeki sınırsız ve uzlaşmasız çatışma enerjisi çok cepheli savaşı vaadediyor.

Üstelik artık çok kolaylaşan kitle imha silahları ile görünmeyen düşmanın ilan edilmemiş bir savaşla toplu katliam yapması gayet kolay...

Bu savaşta Batı bir tarafsa, karşısında çok fazla ‘düşman’ var. Dünya böyle sınırı ve tarafı belli olmayan savaşa hiç alışkın değil. Ve buna yeni Soğuk Savaş demek de iltifat olur. Ayrıca bu savaşın muhtemel süresi ve galibinin nasıl ilan edileceği, korkutucu cevaplar gerektiriyor.

Son Soğuk Savaş’ta ABD, Moskova’yı önce silahlanma yarışına sürüklemiş, sonra da Sovyet ekonomisi bu yarışı iflasla kaybetmişti. Ekonomi, silahlanmanın yükünü karşılayamamıştı... Berlin Duvarı siyasi çöküşü simgelese de, çöküş ekonomiden kaynaklanmıştı. Ekonomi bozulunca herşey bozuluyor.

Berlin Duvarı’nın yıkılış sürecinde ABD Başkanı olan Reagan, ‘Sovyetler’i iflas ettirme’ çabasıyla hayali uzay silahları geliştirmekten bile söz etmişti... Moskova asla böyle bir sisteme para yetiştiremezdi.

Yeni ifşaatlarda da Reagan’ın oğlu, babasının Sovyetler’i, petrol silahıyla yıktığını söylüyor. Reagan Suudi Arabistan’a söylemiş, Suudiler petrol piyasasına arzı artırıp fiyatı düşürmüşler, düşük petrol Moskova’nın gelirini düşürmüş ve Soyvetler iflas etmiş... Reagan bu yöntemin şimdi de kullanılmasını ve yeni düşman Putin’in iflas ettirilmesini öneriyor.

Son haftalarda buna benzer gelişmeler oldu. Suudiler petrol arzını anlaşılmaz biçimde artırıp, fiyatı düşürdüler. Rusya’daki son olumsuz piyasa hareketleri ve rubledeki düşüş de bu çabanın yansıması sayılıyor.

Ancak Amerika eski formülle Moskova’nın üzerine gitse de, Moskova’nın tarihten aldığı derslerle daha farklı hamleler yapması beklenir. Bu hamlelerin boyutları ve etkileri Türkiye dahil herkesi ilgilendirecektir. Sonuçta tarih kendini tekrarlamaz ve her savaş aynı biçimde sürmez... Yeni bir savaş dönemi belki başladı da, bunun ‘Soğuk’ olmayacağını öngörebiliriz.