Türkiye sýnýrýna konuþlandýrýlan iþgal unsuru PKK/PYD/YPG/KCK’ye yönelik Türk ordusunun düzenlediði “Zeytin Dalý” operasyonuyla birlikte “Savaþa hayýr” adlý tiyatro da tekrar perde dedi!
ABD’nin silâh yaðdýrdýðý, Rusya’nýn yol verdiði PKK/PYD’nin terör saldýrýlarýna ses çýkarmayanlar bizleri karþý çýkamayacaðýmýz bir söylemle köþeye sýkýþtýrmaya çalýþýyorlar: “Savaþa hayýr”!
Kimi terör unsurlarýný telef olmaktan kurtarmak için, kimi Batý’ya þirin görünmek için, kimi de söyleyeceði sözün kime hizmet edeceðine dair temyiz kabiliyeti olmadýðýndan, yani ahmak olduðundan söylediði “Savaþa hayýr” sözü hayatýn tabi akýþýnda bir þey ifâde etmiyor.
Mensuplarýna savaþ istememelerini ama gerektiðinde de cihad meydanýndan kaçmamayý emreden bir dindir Ýslâm. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ayný zamanda “Ben kýlýç peygamberiyim” diye buyurmaktadýr. Müslümanýn elinde kýlýç, cerrahýn elindeki neþter mesabesindedir. Ýslâm kýlýcý mazluma rahmettir, zalime de bu dünyadaki azabýdýr!..
Ýslâm’da beþ husus güvence altýna alýnmýþtýr: Din, namus, can, akýl ve mal. Bunlara yönelik her tehdit ve saldýrý devlet tarafýndan bertaraf edilmesi zarûrât-ý diniyyedendir. Burada þu ince nokta da vardýr ki, fert, yukarýda saydýðým beþ hususa yönelik saldýrýlarda “Ben karýþmayayým devlet halleder” diyemez. Baþta kendi inancý, namusu, caný, aklý ve malý olmak üzere ailesinden baþlamak üzere tüm cemiyette sorumludur. Týpký 15 Temmuz gecesi olduðu gibi, gereken yerde gerekeni yapar!..
Yýllarca “Barýþ, sevgi, hoþgörü” deyip Müslümanlarý Fethullahçý Terör Örgütü üzerinden sünepeleþtirmeye çalýþanlar 15 Temmuz gecesi baþýmýza bomba yaðdýrdýlar, tankla halký ezdiler. Yapanlar kimdi? “Karýnca incitmez” denilen, aðýzlarýnda “Barýþ, sevgi, hoþgörü” gibi sihirli kelimeleri eksik etmeyen F. Gülen’in teröristleri!
Evet, “Savaþa hayýr” sloganý kulaða çok hoþ, çok naif gelebilir ama hayatta bir karþýlýðý olmadýðý zamanlarý yaþýyoruz. 15 Temmuz gecesi FETÖ unsurlarýyla gerçekleþtiremedikleri iþgali PKK/PYD/YPG/KCK ile tekrar denemek istiyorlar. Müslüman Anadolu halkýnýn dini, namusu, caný, aklý ve malý tehdit altýnda. Bu tehdidi ortadan kaldýrmak da devleti görevi. Devlet de görevini yapýyor!
Bir önceki yazýmda da yazmýþtým, emperyalist ABD’ye, “Biz silâh deðil barýþ istiyoruz, al silâhlarýný defol” demeyip emperyalistlerin kucaðýnda tehditler savuranlarýn kafalarýna bomba düþtükten sonra “Barýþ” demelerinin kendilerine bir faydasý yok!.. Þu da unutulmasýn, savaþ açmakla suçladýklarý Ak Parti hükûmeti zamanýnda “Demokratik açýlým” adýyla barýþ için adým atmýþ ama bu adým, FETÖ ile iþbirliði içerisinde bombalý hendeklerle ve silâh deposu hâline getirilen evlerle karþýlýk bulmuþtu. Kimin “savaþ” kimin “barýþ” dediði ortada.
Emperyalizme ve onun kuklalarýna karþý “Savaþa evet” diyorum. Ölçümüz, Mütefekkir Salih Mirzabeyoðlu’nun þu mýsralarýnda:
“Savaþ ve çarpýþma kötü mü?
Kötü olan, kötüyle savaþmamaktýr!
Kötü olan, kötüye yavþamaktýr!
Kötü olan, kötünün savaþýdýr!”