SAVAŞMADAN 24 BİN ASKER KAYBEDEN ORDU-2 Ve Demokrat Parti iktidarı devralır

Demokrat Parti'nin 14 Mayıs 1950 seçimlerini kazanmasından sonra İsmet İnönü CB'lığından ayrılmış, yerine Celal Bayar gelmişti! Adnan Menderes Başbakan, yine DP kurucularından Fuad Köprülü Dışİşleri Bakanı, Refik Koraltan ise Meclis Başkanlığı koltuğuna oturmuştu. 

NATO üyeliğinin yanı sıra ABD yardımları sonucu ülke hiç görmediği, hatta hayal bile etmediği bir bolluğa kavuştu. Demokrat Parti’nin 10 yıllık iktidarı sırasında 1923'ten beri süregelen denk bütçe ilkesinden vazgeçildi, para ve maliye politikaları hepten değişmişti. Ancak 1954'ten sonra ekonomide, özellikle de dış ticarette büyük açıklar oluşunca hükümet kaçınılmaz olarak dış borçlanmaya yöneldi. Bu borçlanma siyaseti de 4 Ağustos 1954'te TL'nin değerinin düşmesine yol açtı. Bütün bir İkinci Dünya Savaşı süresince ihmal edilen kırsal kesim ve tarım alanları DP iktidarında canlanmaya başladı. Özellikle Marshall Yardımı sonucu ilk yıllarda başta traktör olmak üzere tarım aletlerinin yaygınlaştırılması gerçekleştirildi. Örnek vermek gerekirse 1948 yılında 1800 olan traktör sayısı, 1957 yılında 44 bini bulmuştu. Biçerdöver sayısı da binden altı bine çıktı. DP her ne kadar sanayileşme konusunda önceliği özel sektöre vermiş olsa da, devlet ekonomik kuruluşları genişletmek ve fabrikalar açmaktan geri kalmamıştı. DP'nin 10 yıllık iktidarında Makina Kimya Endüstrisi Kurumu, Denizcilik Bankası, Et ve Balık Kurumu, Devlet Malzeme Ofisi, TPAO, Türkiye Selülöz ve Kağıt Fabrikaları, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları birbiri ardına devreye girdi. 

Bütün bu gelişmelere karşın 1957 yılından sonra dış kredi alımının zorlaşması, yatırımların durmasına neden oldu. DP döneminde ulaşım sektöründe de büyük gelişmeler yaşanmıştı. Atatürk ve İnönü dönemlerinin aksine kara yollarının yapımına ağırlık verildi. Kara yolları asfalt yol uzunluğu 1640 km'den 1957'de 7 bin km'ye ulaştı. 

Eğitimde de atılımlar birbirini izledi, 1957 yılında ODTÜ, 1958 yılında da Erzurum Atatürk Üniversitesi devreye girdi. DP'nin iktidara CHP'ninse muhalefete hazırlıklı olmamaları sonucu iki parti arasındaki ilişkiler gittikçe gerginleşti. Ülke kısa sürede kendini kısır siyasi çekişmelerin kucağında buldu.