Savunma stratejisi

Bu günlerde iktidara yönelik bir saldırı ile karşı karşıyayız. Herkes bunun hukuki mi yoksa siyasi bir çatışma mı olduğuna karar vermeli. Bu çatışma bizim uzun zamandan beri beklediğimiz ve dünya üzerinde yürütülen mücadeleyle ilgili ve bu büyük mücadeleyi etkileyecek bir çatışma olacağını söylediğimiz olayın başlangıcıdır. Başlangıç derseniz olayın devamının geleceğini bekliyorsunuz anlamına gelir. Eğer hedef yolsuzluk yapan kişileri cezalandırmak ve bunlara göz yumduğu düşünülen kişileri cezalandırmak olsaydı bu bir cephe oluşturacak cinste olmaz teker teker halledilirdi. Gelişmeler bana göre; olayın siyasi boyutunun olduğunun ve hedefin  Erdoğan’ın siyasetin dışına itilmesi olduğunu göstermektedir.

***

Bir çatışmada ilk yapılacak şey kendi tarafınızdaki insanlardan karşı tarafa hizmet etmeye maddi ya da mevki vaadiyle inandırılmış kimse olup olmadığını tespit etmektir. Bu parti kurulduğu vakit olabilir. Bunların süreç esnasında belirlenmiş olması da mümkündür. Eğer tanınmaları bugüne kalmışsa onların karşı tarafa hizmet etmesi önlenmelidir. Bunun yolu onları ön plana çıkarmamaktır. Bir süre önce bir yazımda AK Parti’den istifalar olacağını ve amacın bölünmüş AK Parti ile CHP’nin koalisyon kurması olacağını yazmıştım. Günümüzde para transferleri konuşuluyor ve bunun iktidarın hatası olduğu söyleniyor. Partiler arasında transferler çok olursa bu metodun kullanıldığı düşünülebilir. İnsanlar genel olarak maddi ya da mevki kazanarak başarılı olacaklarını düşünürler. Bu hatalı bir yaklaşım değildir ama konu siyaset olunca farklı bir ortam oluşur. Siyaseti yönlendiren parasal güçler ve onun kullandığı kişiler siyaseti ülke için değil kendi güçlerini ve etkinliklerini artırmak için kullanırlar. Bugüne kadar gördüğüm kadarı ile maalesef çok az kişi siyaseti ülkelerini güçlendirmek ve dünya üzerindeki etkinliğini artırmak için istemektedir.

Günümüzde mücadele paranın silah olarak kullanılmasıyla yapılıyor. Bunu yadırgamıyorum ve nükleer silahların kullanılmasından daha iyi olduğunu da düşünüyorum. Ancak bundan sonra devletler bu yeni silahı kullanmayı bilecekler ve silah stoklarını artıracaklardır. Daha önceki yazılarımda Erdoğan’a karşı ekonomik krizler de çıkaracaklarını yazmıştım. Bu güce karşı savunma aracı ülkesini ya da onun temsil ettiği insanları korumak için parasal oyunu iyi bilmek olmalıdır. Ayrıca bu karşı güç, sadece parayı, piyasayı ve onun vasıtasıyla siyaseti yönlendirmekle de yetinmez. Kitlelerin kıyafetlerinden ve diğer alışkanlıklarından dahi vazgeçmesi ve onlara benzemesi için çalışırlar. Bir örnek vereyim. Türk Vizyonu adıyla bir şarkı yarışması yapıldı ve birinci olan dahil herkes kendi müziğinin dışındaki  pop müziğini sergilemeye çalıştı. Şarkı söyleyen kadın ve erkeklerin kıyafetleri de ilginçti  ve söyleneni değil gördüğünüze bakın der gibi garip davranışlar sergiliyorlardı. Her şeyde olduğu gibi müzikte de bir gelişme yaşanır ancak bu taklit yoluyla değil gelişme yoluyla olmalıdır.

Günümüzdeki olaylarla anlattıklarım uyuşmuyor olabilir ve eleştirilebilir. Ancak benim işaret etmek istediğim kendimizin taban olduğu ve üst yapısının bize benzediği bir yapı oluşturmaktır. Yani gerektiğinde başbakanı seçimle bizim değiştirmemiz ve dış oyunları da bozmak hedefimiz olmalıdır.