Richard Wagner, muhteþem bir komponist. Tabi Hitler’in de onun Germen ýrkýnýn yüceliðini konu edinen eserlerini huþu içinde dinlediðini unutmamak gerek. Ama müziðinin dýþýnda o bir ýrkçýydý. O çok muzdarip olduðu Tanrý Fazýl Say’daki insanlýðý sadece parmaklarýna hasretmiþ. Ama parmaklarýnýn dýþýnda, ifadeleriyle baþka bir þey...
Fazýl Say’ýn twitt’leri konusunda kamuoyunun kafasý karýþýk. Bir yandan düþünce özgürlüðünün demokratik siyasal yaþam ve kiþiliðin geliþmesi için hayati niteliði, diðer yandan da insanlarýn gerek bu dünyadaki yaþamlarýný anlamlandýrmak, gerekse ölüm sonrasýna anlam katabilmek için ürettiði insanlýk tarihi kadar eski inançlar ve kutsal deðerler... Düþünce özgürlüðünün önemi ve niteliði konusunda fazla tartýþmaya gerek yok. Çaðdaþ demokratik ve özgürlükçü anayasal düzenler, sýnanabilir olup olmadýðýna bakmaksýzýn hem din ve inanç özgürlüðünü hem de düþünce özgürlüðünü tartýþmasýz özgürlük kategorileri olarak kabul eder. Hatta “insan onuru”na kaynaklýk etmesi ve modern ve laik devletlere yol açan 1648 Westfalya Anlaþmasý’nýn temel unsuru olmasý nedeniyle, din özgürlüðü tüm özgürlüklerin anasý olarak kabul edilir. Ancak altýný çizmek gerekir ki, korunan ne bir din, ne bir inanç, ne de bir ideolojidir. Korunan deðer, insan ve insana ait olandýr.
Sýnýrlar nasýl belirlenir?
Demokratik bir düzende inanç özgürlüðünün koruduðu deðer, bu inancýn birey için taþýdýðý önemdir. Bireyin bir olguyu deðerli ve kutsal olarak kabul etmesi, bunun hukukça korunmasý için yeterlidir. Hukukun korumasý için, inanýlanýn rasyonel olmasý aranmaz. Dolayýsýyla bireyin kediye, kaplumbaðaya ya da güneþe tapmasý ile tanrýya tapmasý arasýnda hukukça bir fark yoktur. Yine bireyin tapýndýðý varlýk ile iletiþim kurmasýný saðlayan aracýlar bakýmýndan hukuksal güvence deðiþmez. Hukuk bir peygambere yönelik inancý koruduðu gibi, aracý olduðuna inanýlan bir hayvana ya da nesneye yönelik inancý da ayný þekilde korur. Bu bakýmdan Müslümanlarýn inandýðý ve kutsal saydýðý bir deðer olan cennete ve Allah’a yönelik inancýn hukuksal koruma altýnda olduðu tartýþmasýzdýr. Ancak tartýþmalý olan, ayný ölçüde korunan düþünce ve basýn özgürlüðü ile inanç arasýnda bir çatýþma çýktýðýnda sýnýrýn nasýl çizileceðidir.
Somut eleþtiri sayýlmaz ama...
Fazýl Say’ýn Müslümanlarýn kutsal saydýklarý deðerlere hakaret oluþturduðu dile getiriliyor. Bireylerin kendi dünyasýna iliþkin bir olgu üzerinde ve kendisiyle sýnýrlý düþünce açýklamalarýnýn, baþkalarýný ne ölçüde incittiði, sarstýðý ya da þoke ettiðine bakmaksýzýn korunmasý gerekir. Ancak baþkalarýna yönelik olduðunda, bu ifadelerin kiþilerle ilgili olgulara iliþkin olup olmadýðý önem kazanýr. Kiþilerle ilgili güncel olgular üzerinde yürütülen eleþtirilerin hakaret kabul edilmesi güçtür. Hakaret, ancak olay ve olgu baðlantýsý kurulmaksýzýn, kiþi ya da kiþiye ait bir deðer doðrudan doðruya hedef alýndýðý anda baþlar. Bu durumda deðerlendirmede aðýrlýk, ifade edenden, ifadeden etkilenene kayar. Olgu ve olay baðlantýsý bulunmadýðýnda, ifadeden etkilenenin ifadeye yüklediði anlam ve bu ifadeden etkileme oraný önem kazanýr.
Fazýl Say’ýn kullandýðý ifadelerde somut bir olgu veya olay üzerinden yürütülen bir eleþtiri sözkonusu deðil. Ýfadeler kendisiyle sýnýrlý bir düþünce açýklamasý da deðil. Hatta ortada düþünce sayýlabilecek ifadeler yok. Daha çok dýþa doðru, dýþtakini hedef alan bir kanaatin özel bir çaba ile dýþarý yansýtýlmasý söz konusu. Hayyam’ýn rubailerinden olduðu iddia edilen, ancak belirli bir dine mensup olanlar bakýmýndan oldukça sorunlu bir kaç sözün ardýndan Tanrý’ya inanan tüm insanlar belirli bir sýfatla yaftalanmakta. Bu yapýlýrken rubailer sahiplenilmekte ve onaylanarak aktarýlmakta.
Cezanýn aðýrlýðý tartýþýlýr
“Allahçý” olmak ile küfür olarak kullanýlan sýfatlar arasýnda Say’ýn kurduðu baðlantý, belirli bazý deneyimlere referans vermiyor. Say bu ifadeleri kullanýrken belirli bir muhakemeye dayanmýyor. Belirli konular hakkýnda toplum tarafýndan üzüntüyle ve þok ile karþýlaþan “kendisiyle ilgili ve kendine yönelik” kanaatlerini ifade etmiyor. Aksine belirli bir inanca mensup olan insanlarýn en kutsal saydýklarý tanrý ve cennet inançlarýný “kerhane”, “meyhane” veya “yavþak” benzeri aðýr sýfatlarla iliþkilendiriyor ve bu iliþkilendirme biçimi aktif bir çaba ile topluma aktarýlýyor. Peygamberin bombalý terörist olarak karikatürize edilmesinde olduðu gibi, cenneti “meyhane” veya “kerhane” olarak sunmak ya da Tanrý’ya inanma ile “yavþaklýk” sýfatýný birlikte kullanmak, bu nitelendirmelerden etkilenen kitleler tarafýndan saygýsýzlýk ve aþaðýlama olarak algýlanýyorsa, ortada bir sorun yoktur denemez.
Bu ifadelerin ifade hürriyeti kapsamýna girdiðini söylemek çok kolay deðil. Ancak AÝHM içtihatlarý kapsamýnda uygulanan yaptýrýmýn yani cezanýn aðýr olup olmadýðý tartýþýlabilir.
Özgürlük kahramaný mý?
Peki ya hukukötesi boyut?
Varsayalým ki Say’ýn ifadeleri düþünce özgürlüðü kapsamýnda yer alýyor. Muhtemeldir ki böyle bir durumda AÝHM kararý bozar. Peki bu tür ifadelerin sahibi de sýrf bu yüzden özgürlük kahramaný mý olacak?
Almanya’da 2003’te federal meclis ve federal hükümet nasyonalist sosyalist bir partinin kapatýlmasýný talep etmiþ, ancak Federal Mahkeme usul hatalarý nedeniyle buna izin vermemiþti. Bu olgu nasyonalist sosyalistleri özgürlük kahramaný mý yapýyor? Karikatür krizinde karikatüristlerin özgürlük mücadelesinde yeri neresiydi? Kenan Evren’in ve sair katil ve darbecilerin yargýlanmasý sýrasýnda ölçüsüz yaptýrým uygulanýrsa, bu, onlara yönelik insan olmaktan kaynaklanan ahlaki tepkileri de mi anlamsýz kýlacak?
Deðil elbet...
Richard Wagner, muhteþem bir komponist. Dinlerken müziðin ihtiþamý karþýsýnda kendimizden geçeriz. Tabi Hitler’in de onun Germen ýrkýnýn yüceliðini konu edinen eserlerini huþu içinde dinlediðini, hatta Hitler’e imaj çalýþmasý yapan H. Chamberlain’in Wagner’in damadý olduðunu da unutmamak gerek. Evet Wagner’in müziðini dinlerken Tanrý’nýn müzik yoluyla sizinle konuþtuðunu düþünebilirsiniz. Ama unutmayýn, müziðinin dýþýnda o baþka bir þey, bir ýrkçýydý.
Sanýrým benzeri þey Say için de geçerli. O çok muzdarip olduðu Tanrý ondaki insanlýðý sadece parmaklarýna hasretmiþ. Bütün dünyanýn alkýþladýðý bir performans gösteriyor. Ama parmaklarýnýn dýþýnda, ifadeleriyle baþka bir þey, sadece natura corrupta!
Özgürlükçülükten söz etmesi gereken en son kiþilerden...