Türk futbol tarihinin en kötü futbolunu oynayarak Avrupa Þampiyonasý’na baþlayan milli takýmýmýz; ikinci maçýnda bir Dünya Þampiyonu’nun gücüne boyun eðdi... Ýlk maça göre oyuna elbette daha iyi baþladýk ama; bu iyinin standardý Ýspanya’ya hafif geldi.
“Ýyi baþlangýç” dediðim de ne?... Topu savunmamýzdan dan-dun diye uzaða atmanýn, basit hatta ilkel hevesi içindeydik. Bir de; ilk yarýda Hakan Çalhanoðlu’nun auta giden iki þutu... Düþünün; bu kadarý bile, Hýrvatistan karþýsýndaki futbolumuza göre bizi daha iyi gösteriyorsa, gerisini varýn düþünün artýk. Halimiz duman!
***
Fatih Terim’i anlayamýyorum... Ýki aydýr futbol oynamayan, ailesi ve F.Bahçe ile büyük sorunlar yaþayan Caner’e karþý bu güveni nasýl ve neden taþýyor?... Kulübüyle sinir savaþýna giren Gökhan Gönül’ün gelecek korkusu içinde, kendisine bir yarar saðlayacaðýný mý umuyordu?... Kamp devam ederken, Emre Mor’u özel uçakla sözleþme imzalamaya göndermesi; hangi disiplin talimatýna uygundur? Arda’ya nasýl tahammül ettin hocam!
Fatih Terim’in oyuncularýna tek yaptýrabildiði; topa vur da nereye giderse gitsin taktiði midir?
Her þeye, her aksiliðe, her kötü gidiþe, her hezimete mazeret uydurmakta ne denli mahir olduðunu biliyoruz. Bakalým bu sefer hangi kulpu takacak...
***
Avrupa Þampiyonasý’nýn en kötü takýmý biziz... Avrupa Þampiyonasý’nýn en çok fark yiyen takýmý biziz... Avrupa Þampiyonasý’nýn en az koþan, en az pozisyon bulan, en az þut çeken, kademesi en bozuk takýmý biziz... Bütün istatistiklerde en geride biziz... Alay edilen takým olduk.
Bu kadar çaresiz, bu kadar zavallý, bu kadar kötü olmayý hazmedemiyorum. Fatih Terim’in gene tereyaðdan kýl çeker gibi bu kötü kablodan kurtulma senaryolarýna artýk kanmayacaðým. Saða-sola sataþmadan, mazeret uydurmadan; bir kere olsun “Baþaramadým” de, özür dile hocam!
Gözünü seveyim, bu sefer kývýrma!