17 Aralýk süreci ile gündeme gelen paralel devlet tartýþmasý ve terminolojisi aslýnda ufkumuzu açan bir tartýþma.
Mesele çok açýk, devlet içinde bir paralel yapýlanma varsa hemen ve tüm uzantýlarý ve sonuçlarý ile ortadan kaldýrýlmalý, bunun tartýþmasý bile abes.
Ancak, benim kanaatim bu “paralel” meselesinin boyutlarýnýn çok farklý da olabileceði.
Geçen hafta devlet içinde, daha da özele ineyim, Adalet Bakanlýðý içinde büyük bir skandal daha yaþandý, baþkalarý da var ama bu alanda yaþanan üçüncü BÜYÜK skandal bu.
Bu skandalýn birinci derecede sorumlusunun AK Parti kadrolarý olduðu konusunda kuþkularým var, açmaya çalýþacaðým, tecrübem baþka paralelleri, ama bu paraleller bugün konuþulan paralel de olmayabilir, iþaret ediyor.
En genel tanýmýyla eski Türkiye paraleli diyebiliriz, burada AK Parti’ye yöneltilebilecek temel eleþtiri, bu eski Türkiye kadrolarýyla hala çalýþmaya devam ediyor olmasýdýr.
Varan 1: Hrant Dink davasýnda AÝHM Türkiye’yi mahkum etti, ortada hukukla zerre kadar baðdaþmayan, Türkiye hukuk tarihinin utanç belgesi bir Yargýtay kararý vardý.
Yüce devletimizin içinden birileri de bu karar ile ilgili AÝHM’e bir utanç belgesi niteliðinde bir savunma verdi.
Bu karanlýk kadrolarýn AK Parti kadrolarý olmayabileceðini düþünüyorum zira utandýrýcý ifadelerle dolu bu savunma sonrasý Dýþiþleri Bakanýmýz Sayýn Davutoðlu bu belgeye iliþkin “Suratýma tokat yemiþ gibiyim” ifadesini kullanmýþ idi.
Varan 2: Çok yakýn bir tarihte yine AÝHM “Öldürülen her asker için beþ BDP’liyi (uzun bir BDP yönetici listesini de yazýya ilave ederek) öldürelim” diyen bir Bolulu gazetecinin bu ifadesini “ifade özgürlüðü!!!!!” sayan dosyayý ele aldý.
Devletimizin belirli kadrolarý bu davada da AÝHM’e savunma (!!!) verdiler ama Allah’tan dönemin Adalet Bakaný Sayýn Sadullah Ergin iyi bir devlet adamý refleksi gösterdi ve bu savunmayý geri çekerek Türkiye’yi büyük bir utançtan daha kurtardý ama bu savunmalar nasýl ve nerede yazýlýyor, en önemlisi kimler yazýyor sorularý havada kaldý.
Varan 3: 1994 senesinde Türkiye’de bir katliam yaþandý, Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar Þýrnak’ta iki köyü bombaladýlar, çocuk, kadýn 38 köylü öldürüldü, Baþbakan Çiller köyleri PKK uçaklarý (???) bombaladý dedi.
Olayýn üzerinden tam yirmi sene geçti, bir ay sonra zaman aþýmý gündeme geliyor, AÝHM verdiði bir kararla (Benzer kararý) Türkiye’yi mahkum etti, sorumlularýn, isim isim belli, cezalandýrýlmasýný istedi, detaylara girmiyorum, isteyen AÝHM kararýna bakabilir.
Ve inanýlmaz bir þey daha yaþandý, Türkiye devleti bu korkunç olayýn sorumluluðunu üstlenip suçlularý cezalandýrmak yerine AÝHM kararýný temyiz etti.
Çok açýk söylüyorum, bu çok ilginç (!) temyiz giriþiminin sorumlusunun Adalet Bakanlýðý ya da devletin baþka yerlerinde yuvalanmýþ eski Türkiye ajanlarý olduðunu düþünüyorum, AK Parti’nin kadrolarýnýn bu iþleri yapabileceðine inanmak istemiyorum.
Dava temyize (AÝHM Büyük Daire) giderse karar kesinleþemeyeceði için zaman aþýmýna uðrayacak, birileri bunu mu istiyor?
Olay 1994 senesinde, Çiller’in baþbakanlýðý döneminde, Türkiye’nin en karanlýk günlerinde yaþanmýþ, bugün AK Parti’ye düþen bu olayýn üzerine tüm hukuk projektörlerini tüm güçleriyle tutmak olmalýdýr.
AK Parti iktidarý bu çirkin devlet reflekslerinden ve bu refleksleri gösteren eski Türkiye kadrolarýndan bir an önce kurtulmak zorundadýr, aksi takdirde yeni Türkiye söylemi tartýþýlýr hale gelecektir.
Adalet Bakaný Sayýn Bekir Bozdað devletin karanlýk unsurlarýndan kaynaklandýðýný düþündüðüm bu itirazý hemen geri çekerek devleti ve bu devletin vatandaþý bizleri yeni bir utançtan da kurtarmakla mükelleftir.
AÝHM’in Benzer kararýnýn devlet tarafýndan temyiz edildiði bir Türkiye’de barýþ süreci de anlamýný yitirecektir, bunu unutmayalým, etrafýmýzda barýþ sürecini baltalayan birilerini arýyorsak, Benzer kararýnýn temyizi önümüzdedir.
Gerçek paralel, devlet kadrolarýna yerleþik eski Türkiye’nin ajanlarý olmasýn sakýn.
Kýsa vadeli siyasi ittifaklar, siyasi çýkarlar AK Parti kadrolarýnýn güçlü olduðuna inanmayý sürdürmek istediðim vicdanlarýnýn önüne geçmemelidir.
