CHP’li 15 milletvekilinin yangından mal kaçırılır gibi İYİ Parti’ye gönderilmesi, Abdullah Gül adının da R.Tayyip Erdoğan’a karşı “muhtemel adaylar listesinde” öne çıkması, üzerime çökmüş gerginliği ortadan kaldırdı, geleceğe dönük beklentilerimin yükselmesine neden oldu.
“Demek, Erdoğan Zarrab Davası kararını 7 Mayıs’a uzatıp kendisinin üzerine şantajla gelmek isteyen emperyaliste tüm kapıları kapamış, etrafında oluşabilecek ‘uzlaşabiliriz efendim’ ekibine de izin vermemiş” diye düşündüm.
Sözüm Sayın, Erdoğan’a: Amerikalılar iyi tanırım, eğer üzerinize şantaj kılıflı bir pazarlıkla geliyorlarsa, asla, görüşmeye/pazarlığa kapı açmayın, zafiyet kabul edip, olmadık kumpaslarla saldırılarını güçlendirirler.
Aslında beni rahatlatan gelişme 17 Nisan’da FETÖ-CIA bağlantılı olduğu belirtilen rahip, Brunson’un tahliye edilmemesiyle başladı, Türkiye’nin “7 Mayıs pazarlığına” yönelen Amerika’dan etkilenmediğini, Erdoğan’ın da durduğu yerde konumunu koruduğunu orada anladım. Öfkelendiler, Trump rahip için tvit attı!..
Belli ki, FETÖ’nün malzemeleriyle tezgahladıkları Zarrab Davası’nın kararını 7 Mayıs’a ertelemeleri bir işe yaramamıştı…
Türk siyasetinin –en azından önümüzdeki 5 yılına damgasını vuracak- haber, Yeni Şafak’tan Hüseyin Likoğlu’nun kaleminden geldi. (https://www.yenisafak.com/gundem/o-kurye-gulek-mi-3256982 ) Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener’in “15’ler operasyonu” öncesinde DSP’li eski bakanlardan Tayyibe Gülek’in evinde gizlice buluştuklarını belgeleyen haber, aslında her şeyi anlatmaya yetiyor. Son dönemde çok fazla sayıda ABD giriş-çıkışı tespit edilen Tayyibe Gülek, Soğuk Savaş yıllarının Amerikan derin devletiyle çok yakın ilişkisi olan, Fethullah Gülen’i de 1960’lı yıllardan itibaren destekleyip, bu hallere gelmesine neden olmuş Kasım Gülek’in kızı… Gülen’in Amerikan makamlarına dönük ana referanslarından biri, Tayyibe Gülek’in 9 yaşından itibaren birlikte yaşadığı teyzesi Aylin Radomisli’ydi… (Fethullah Gülen, Kasım Gülek’in cenaze namazını bizzat kıldıran imamdır.)
Yeni Şafak’taki bu buluşma haberi yalanlanmadı, çok güvendiğim kaynaklar, doğru olduğunun da altını çizdiler. Meslektaşım Likoğlu’nu, gizli ilişkilere ışık tutan bu haberi için tebrik ediyorum.
Böyle bir ailenin evindeki gizli toplantıda FETÖ’nün talimatları değil, doğrudan Amerikan derin devletinin yol haritası devreye girer. Kasım Gülek deyince, 1940’lı yılların ortalarından itibaren Türkiye üzerinde “komünizmle mücadele” adı altında şekillendirilen “vesayet rejimini”, Ruzi Nazar, Graham Fuller, Paul Henze gibi “operasyon elemanlarını”, Morton Abramowitz, Eric Edelman gibi neo-con/Siyonist lobi isimlerini, CIA’nın ilk dinlerarası diyalog düzenlemesi olan Moon tarikatını aklınızda tutacaksınız. ( Ruzi Nazar: CIA’nın Türk Casusu kitabını yazacak kadar bu isme yakın Enver Altaylı da FETÖ soruşturması çerçevesinde halen tutuklu.)
FETÖ dediğimiz, derin bir yapılanmanın yalnız görünen bir parçasıdır. (Gülen, kendisini neo-con/Siyonist lobinin liderlerinden Abramowitz ile tanıştıranın Kasım Gülek olduğunu kabul etmişti. Cahil bir imamı önce Erzurum’da kurulan Komünizmle Mücadele Derneği’nde deneyip, sonra bu hale kimlerin getirdiğini sanıyorsunuz?)
Baktım, aynı ekibin günümüzdeki tetikçilerinden Michael Rubin, Erdoğan’a karşı Türkçe tvitlerle saldırıyor, onun her tvitini gördüğümde Cumhurbaşkanı’nın millet çizgisinde sağlam durduğunu düşünerek rahat uyuyorum!..
Meşru siyasetin iki partisinin liderleri tabii ki istedikleri zaman bir araya gelebilir, aralarında ittifak kurabilir, hatta, eğer aynı siyasi tabandan geliyorlarsa partilerinin birleşmesine bile karar verebilirler. Mesela, bugün “cumhur ittifakı” olarak adlandırılan AK Parti-MHP ittifakı, ülkenin 7 Haziran 2015 seçiminden sonra yaşadığı olağanüstü dönemde kamuoyunun önünde şekillenmiş, Erdoğan-Bahçeli ikilisi bu süreçte kamuoyuna karşı son derece şeffaf davranmışlardır, üç yıllık bir öyküden söz ediyoruz.
Ama… Amerikan derin devletiyle ilişkisi baba/teyze hattında şekillenmiş bir ailenin siyasi temsilcisinin evinde yapılmış bir gizli görüşmeyi Kılıçdaroğlu-Akşener ikilisi kamuoyuna aktarmakla yükümlüdürler!..
Orada neler döndü, konuşuldu, hangi planların sufleleri alındı, bir demokraside seçmen bunları bilmek zorunda. Görüşmeden 48 saat sonra neden o 15 CHP’li milletvekili birden kurban edildi?..
Bu ittifakın yol haritası milli mi, yoksa başka bi’şey mi?..
O buluşmanın gerçekleştiği evin içinde-dışında ne tür “gölgeler” var, aydınlatmayacak mısınız?
Eğer susarsanız, seçime kadar bu soruyu soracağım…