Schusterizmden vazgeçmem

Beşiktaş’ın Kayseri karşısındaki yenilgisini Aybaba açısından ironik bir veda olarak görüyorum. Neden mi? Kalesinde yalnızca 8 gol girişimi görmüş Beşiktaş. Buna karşılık 15 gol girişimi üretmiş. Deplasman için oldukça iyi bir rakam. Üstelik maç geneline yayılan, dengeli bir hücum üretkenliği sergilemiş. Fena halde Schusterist bir tablo!

Peki, maç sonu ne demiş Aybaba? “Çok pozisyona girdik, ama şut atmayı unuttuk” mealinde, sorumluluğu oyunculara yükleyen, tam anti-Schusterist bir açıklama. Buna benzer açıklamaları çok işittik maç sonlarında bu sezon. İşte bu yaklaşım Aybaba’nın neden takımın başında kalamadığına ilişkin koca bir ipucu barındırıyor içinde. Üstelik Schuster’in topa tutulduğunun yarısı kadar bile eleştirilmedi Aybaba sezon boyunca.

İkide bir Schuster’e dönmemin iki nedeni var. İlki çok net bir soru: Schuster neden bu kadar acımazsızca eleştirildi? Çünkü Türk futbolunun köhnemiş dinamiklerine, kronikleşmiş hastalıklarına çomak soktu da ondan. 60’ların futbolu tanımından yaka kartı saçmalığına diklenmeye kadar, kimsenin hoşuna gitmeyecek bir tutum benimsedi. Ligin futbol kalitesizliğine ayak uydurmayı reddetti. Faturayı futbolcularına kesmedi. En önemlisi de sisteminden taviz vermedi, oyuncuya göre revizyon yapmadı. Ayak uyduramayanın gideceği bir düzen oturtmaya çalıştı.

Bu sayede geliyoruz Schuster’e vurguda bulunmamın ikinci nedenine: Yine ortada transfer listesinin belli olduğuna, ortaya çıkacak oyuncu yapısına göre bir sistem uygulayacak bir teknik adamın tercih edileceğine dair söylentiler var. “Oyuncuya göre sistem” anlayışı dünya genelinde futbol kalitesinin düşmesinin birinci nedeni. Futbolu yavanlaştıran bir hinlik, kolaycılık.

Kaç zamandır “modern futbolu özümsemiş sistem hocası” diye yırtınıp durmamın nedeni bu. Beşiktaş’ın, kendi anlayışını altyapıdan başlayarak bütün kategorilere benimsetecek bir teknik adama ihtiyacı var. Uzun vadeli çalışacak, Beşiktaş’a modern ve ofansif futbol oynatacak, hemen topun ağzına konmayacak, kendi sistemine uygun bir oyuncu topluluğu oluşturacak bir teknik adama. Hep söylüyorum, Beşiktaş del Bosque ve Schuster dönemlerinde bu fırsatı tepti. Beşiktaş’ın geleceği için yeni bir macera değil, doğru sistem ve kararlılık gerekiyor.