Scorsese’den Hristiyanlýk propagandasý

2013 yýlýndan beri film çekmeyen efsane yönetmen Martin Scorsese bu hafta vizyona giren ‘Silence’ filmiyle sevenlerini hayal kýrýklýðýna uðrattý. Kaba bir propaganda filmi olan ‘Silence’, Japonlara bakýþ açýsýyla da tartýþma baþlatabilecek bir film.

Hollywood filmlerinin birçok konuda aymazlýðýna alýþtýk. Gerçekleri umursamayan ve kendi tarihlerini yazma iddiasýnda olan, çoðunlukla yalanlarla dolu yapýmlar. Bunlara alýþtýk ama Martin Scorsese gibi önemli bir yönetmenin elinden çýkan bir filmde bunlarla karþýlaþtýðýmýzda irkiliyoruz. ‘Silence’ filmi yönetmen için önemli bir yapým. Scorsese 30 yýldýr bu proje için uðraþýyormuþ. Yönetmenin 1988 yapýmý ‘The Last Temptation of Christ’ ve 1997 yapýmý ‘Kundun’ filmiyle beraber inanç meselesi üzerine yaptýðý bir üçlemenin son halkasý ‘Silence’. Japon yazar Shusaku Endo’nun 1966’da yazdýðý ayný adlý romandan uyarlanan filmin, 1971 yýlýnda Japonlar tarafýndan çekilen baþka bir uyarlamasý da var. Filmin konusunu özetleyelim ki yönetmenin tarafgirliðinin ve kötü niyetinin izlerini de takip edebilelim. Portekizli genç Cizvit rahipleri Sebastião Rodrigues (Andrew Garfield) ve Francisco Garrpe (Adam Driver), onlara yýllarca akýl hocalýðý yapmýþ Cristóvão Ferreira’nýn (Liam Neeson) Japonya’da dinini inkar ettiði haberini almýþtýr. Ýki genç rahip, durumu incelemek ve misyonerlik görevini sürdürmek için Japonya’ya gitmeye karar verir. Bir divane Japon’un rehberliðinde gizlice adaya ayak basarlar. Rehberleri sayesinde bir balýkçý köyündeki gizli Hýristiyanlarla buluþurlar. Bu insanlarýn korkularý ve karþýlaþtýklarý eziyet her iki genç rahibi de etkiler. Japon engizisyonu tarafýndan yakalanmamak için gizlenirler. Engizisyon rahipleri herkesin gözü önünde öldürüp þehitlik mertebesine yükselteceklerine onlarýn iradesini kýrýp, dönüþtürme yoluna gitmeyi bir politika olarak benimsemiþtir. Scorsese önyargýlarýný kamerayla iþlemiþ. Bir kere dönen pederlerin öldüklerinde bile aslýnda Hýristiyan olduðunda ýsrar ediyor. Liam Neeson’un canlandýrdýðý Peder Ferreira son sahnede hâlâ inançlý olduðuna dair öðrencisi Rodriguez’e iþaret çakýyor. Andrew Garfield’ýn oynadýðý Rodriguez ise öldükten sonra son yolculuðuna eline gizlenmiþ bir haçla çýkýyor ve yakýlýyor. Scorsese’ye göre Japonya’da kalmýþ, evlenmiþ, hayat kurmuþ ve Hýristiyanlýðýn gizlice ülkeye empoze edilmemesi için uðraþ vermiþ bu dönen pederlerin kendi inanýþlarýný sorgulamalarý imkansýz. Onlar gerçekten dönmemiþler, hain Japonlarýn zulmü yüzünden kendilerini böyle göstermiþler. Tabii ki inandýrýcýlýðý yok. Senaryonun kurgusu bizi iyice çileden çýkarýyor. Film 1600’lerde Japonya’da geçiyor ve Japon engizisyonunun vahþetini sorguluyor. Scorsese dalga geçiyor çünkü o dönemlerde Avrupa’da Hýristiyan engizisyonunun neler yaptýðýný hepimiz biliyoruz. Canlý canlý yakýlanlar, bilimsel söylemler veya araþtýrmalarý yüzünden derisi yüzülenler ve daha birçok vahþi uygulama Avrupa’da yaþanýrken bu neyin sorgulamasý? Üstelik bazý diyaloglar yönetmenin yaþananlar yüzünden Japonlara duyduðu öfkenin de izlerini taþýyor. Mesela Rodriguez ile Japon engizisyonunun baþýndaki sorumlu konuþurlarken her ikisi de “Japonya bir bataklýktýr, burada bitki bile yaþamaz, kökleri çürür” gibi imalarda bulunuyorlar. Niye Japonya bataklýk, niye hiç bir þey tutmaz orada çürür gider? Çünkü Scorsese Hýristiyanlýðýn Japonya’da dýþlanmýþ olmasýný affedemiyor. Avrupalýlar’ýn Hýristiyanlýðý bir bayrak gemisi olarak kullanmalarý ve din yoluyla dönüþtürdükleri toplumlarý nasýl hükmü altýna aldýklarýný, sömürgeleþtirdiklerini biliyoruz. Japonlar kendi yöntemleriyle bu gidiþe dur demiþ bir millet. Dönemimize baktýðýmýzda bu politikalarýn iþe yaradýðýný görüyoruz. Japonya’nýn 120 milyonluk nüfusunun 250 bin kadarý Hýristiyan. Oyculara gelince, Liam Neeson’ýn çok kýsa bir rolü olmasýna raðmen mükemmel bir performans göstermiþ. Andrew Garfield ise zayýf oyunculuðu ile filmin yönetmenden sonraki kaybedeni. Adam Driver neredeyse öyküde figüran gibi kaldýðý için üstüne birþeyler söyleyemeyeceðiz. Üç saat süren film, duraðan yapýsýyla da seyredilmesi zor bir yapým.

FÝLMÝN KÜNYESÝ

Yönetmen: 

Martin Scorsese

Senarist: 

Martin Scorsese

Oynayanlar:

Andrew Garfield, Adam Driver, 

Liam Neeson

Yapým: 2017, ABD, Japonya, 162 Dk.

VÝZYONDAKÝLER

BLUE

1990’larda Türkiye’de rock dünyasýna damgasýný vurmuþ Blue Blues Band’ýn hikâyesini beyazperdeye aktaran ‘Blue’ belgeseli ile grubun davulcusu Kerim Çaplý’nýn hiç yayýnlanmamýþ olan kayýp albümünün Ýstanbul’da bulunuþ hikâyesine de tanýklýk edeceðiz. Belgesel için Amerika’ya kadar giden film ekibi, þehir efsanesi gibi yýllardýr konuþulan Kerim Çaplý beste kayýtlarýna ulaþtý.

FÝLMÝN KÜNYESÝ

Yönetmen: Sertan Ünver 

Senarist: Sertan Ünver

Oynayanlar: Batu Mutlugil, Sunay Özgür, 

Erkan Oður, Nejat Ýþler

Yapým: 2017, Türkiye

KOLONYA CUMHURÝYETÝ

Ýl olma yolundaki küçük bir beldede baþkanlýk seçimlerine aday olan Peker Mengen, beldeye gelen Baþbakaný karþýlama töreninin kontrolünü kaybeder ve sonrasýnda  Amerika ile savaþa girer. Ülke sýnýrlarýndan atýlan 5 bin nüfuslu beldede yeni bir cumhuriyet kurmak zorunda kalan Peker Mengen zorluklarla karþýlaþýr ve bu uðurda bir uzaylýdan bile yardým alýr.

FÝLMÝN KÜNYESÝ       

Yönetmen: Murat Kepez Senarist: Murat Kepez

Oynayanlar: Çaðlar Çorumlu, Büþra Pekin, 

Mahir Ýpek, Uður Bilgin Yapým: 2017, 

Türkiye, 110 Dk.

KAPAN

Siyahi genç Chris’in sevgilisi Rose ile mutlu bir iliþkisi vardýr. Rose bir gün Chris’i ailesinin evine davet eder.  Avrupalý Amerikalý sevgilisinin ailesinde bir tuhaflýk olduðunu sezen Chris bir süre sonra mülkte kalmakta olan siyahi kiþilerin bir bir kaybolduðunu öðrenir. Bunun üzerine tuz biber olan þey ise baþka bir siyahi adamýn kendisine iþ iþten geçmeden gitmesi yönündeki uyarýsý olur.

FÝLMÝN KÜNYESÝ  

Filmin orjinal adý: Get Out

Yönetmen: Jordan Peele

Senarist:Jordan Peele

Oynayanlar: Daniel Kaluuya, Allison Williams, Catherine Keener Yapým: 2017, ABD, 104 Dk.

SON MACERA

Willie, Joe ve Al,  yakýn arkadaþtýr. Komedi filminde, emeklilik fonlarý kurumsal bir kazaya kurban gittiðinde, hayatlarýnda ilk defa bu üçlü dürüst ve ahlaklý yaþamlarýndan ayrýlmaya karar verirler. Umutsuzca faturalarýný ödemeye çalýþan ve sevdiklerini hayal kýrýklýðýna uðratmak istemeyen bu üçlü, paralarýný alýp kaçmak için bir bankanýn kapýsýna dayanýrlar.

FÝLMÝN KÜNYESÝ 

Filmin orjinal adý: Going in Style

Yönetmen: Zach Braff Senarist: Theodore Melfi

Oynayanlar: Morgan Freeman, Michael Caine, Alan Arkin, Ann Margret Yapým: 2017, ABD, 96 Dk.

ZER

Zer, birbirlerine yabancý bir babaanne ve torun olan Zarife ve Jan’ýn hikâyesi. Zarife kanser tedavisi için New York’a getirildiðinde birbirlerini tanýmaya baþlayacaklardýr. Yýllar sonra aralarýnda kurduklarý baðlar, Zarife aniden ölünce kopar. Ýþte o zaman, Jan babaannesinin ölüm döþeðindeyken kendisine söylediði þarkýyý bulmak ve köklerinin izini sürmek için Dersim’e doðru uzun bir yolculuða baþlar.

FÝLMÝN KÜNYESÝ 

Yönetmen:  Kazým Öz Senarist: Kazým Öz

Oynayanlar:  Nik Xhelilaj, Güler Ökten, Tomris Ýncer, Haleigh Ciel, Levent Özdilek Yapým: 2017, Türkiye