Sevgili dostlar, yazýma baþlamadan önce son günlerde kamuoyunda dikkatimi çeken bir detayý paylaþmak istiyorum; Türkiye’deki geliþmeleri sorgulayanlar hala klasik sistem üzerinden sebep-sonuç iliþkisi kurmaya çalýþýyorlar ve hala eski alýþkanlýklara göre çýkarýmlar yapýyorlar. Oysa sistem deðiþiyor ve SEÇÝLMÝÞ CUMHURBAÞKANI gerçeðini tam idrak edemiyorlar... Bu gerçek idrak edilip denklemler buna göre sorgulanýnca baþta güç merkezleri dahil birçok tanýmlama deðiþecek, deðiþiyor...
Þimdilik bu kadar... Bu konuyu detaylý sorgulayacaðýz...
Sevgili dostlar, gelelim yeni modeli tanýmlamaya...
Nasýl bir Türkiye modeline geçiyoruz?
Bu geçiþi sorgularken geçmiþi hatýrlamamýz ve özellikle Türk ekonomisinin 1946 sonrasý nasýl bir temele oturduðunu detaylandýrmamýz gerekli...
Sevgili dostlar, 1946 devalüasyonu ve ikinci dünya savaþý bunalýmýnda “yön arayýþý” ile iyice bunalan Türkiye, dýþarýdaki yerleþik yapýnýn içeride türetmeye baþladýðý “burjuva sýnýfýna” ve onlarýn uzantýsý olan siyaset adamlarýna malesef teslim oldu... 1950-1960 arasýnda “kendini bu yapýdan” kurtarmayý deneyen Menderes ve ekibi, Türkiye’yi bu kalýptan çýkarmayý denese de “içerideki türetmelerin tahrikleri” ve dýþ odaklarýn “tezgahý” ile Türk Askeri tarafýndan linç edildiler... Ordu iyi niyetle (aklýnca) hareket ediyordu ama aslýnda Türkiye’nin geleceðini-baðýmsýzlýðýný ve potansiyelini biçiyordu... Ayný durum 1960’tan 1977’lere kadar devam etti. Yerleþik yapý palazlandý, Burjuva’nýn biti kanlandý, halkýn varlýklarý transfer edildi. 1977-1980 arasýnda “Türkiye’de baþlayan fikri ve maddi” kýpýrdanmaya izin verilemezdi, “NETEKÝM DE” verilmedi! 1980’de yine ayný çark çalýþtý ve 1960’da Türkiye’yi “asker süngüsüyle” tuzaða yeniden çeken DÜZEN, bu sefer yine ayný yola baþvurdu. 1980-2003 arasý yöntemin “sadeleþtiðini” fakat 28 Þubat ve elektronik darbe denemeleri dahil yapýnýn aynen çalýþtýðýný gördük. Sistemin özü hep aynýydý; “dýþarýdaki düzen-içerideki türetme taþeronlar-yaratýlan medya-sanal kamuoyu” gibi unsurlar el ele vererek, askeri de SON ÜTÜCÜ olarak kullanarak, Türkiye’yi istedikleri kalýba döktüler...
Sevgili dostlar, 2003 bu yapýnýn yýkýlmaya baþladýðý, Türkiye’nin bu tuzaktan çýkmaya baþladýðý sürecin baþlangýcý. Çýkýþ bir günde olmadý hatta 2008’de IMF ile bað kopana kadar eski aðýrlýk ve “askeri darbe dahil birçok deneme hayata geçmese de, yaþandý”! ESKÝ MODEL ve uzantýlarý kanýmýzý emmeye devam etti!
Çýkarým 1: Bütün bu süreçte özellikle 1946-2003 arasýnda Türkiye ekonomisi asla “üretim-bilgi-vizyon temelli” olmadý. Montaj endüstrisine dayanan sanal üretim ve arkasýnda “dað gibi faiz ile” halkýn varlýklarýný emen bir yapý sürekli çalýþtý.
Çýkarým 2: Bizler “ülkenin birþey yaptýðýný” düþünürken, yapar gibi görünenler “faaliyet dýþý kar” þapkasý altýnda halkýn 2 trilyon dolardan fazla bir varlýðýný “faiz+anapara” olarak emdiler. O dönemdeki Siyasi Ýrade’nin bu süreçte “o sýnýfa aktardýðý” varlýk ve rant bu paranýn dýþýnda...
Çýkarým 3: 2008 sonrasý Baþbakan Erdoðan’ýn “IMF’siz devam kararý” ve ekonomideki yönetime damgasýný vurmaya baþlamasý ile, Türk ekonomisi “Bilgi Temelli Modele” doðru hýzla ilerlemeye baþladý. Bu baþlangýç hatta alýnan yol “çok iyi” olmakla birlikte daha iyisi için çalýþmaya devam ediyoruz. “Üretiyorum” þapkasý altýnda hala kendini saklayan “montaj endüstrimizden” tamamen kurtulmamýz ve Devlet imkanlarýyla onlarý asla ama asla desteklememiz ilk þart...
Çýkarým 4: Türk firmalarý TV, buzdolabý, makine ve birçok þey ürettiklerini iddia ediyorlar, bu noktada soruyorum; sizden çok sonra ortaya çýkan bir Kore þirketinin neden 1/10’u bile olamadýnýz! Neden size ait tek bir küresel yazýlým, tek bir küresel lisans yok !
Çýkarým 5: Bazý þirketlerimiz yurtdýþýnda þirketler aldýlar ama bunlar asla stratejik þirketler olamadý!
Sevgili dostlar, Türkiye “Bilgi-ÜRETÝM-viyon Temelli Ekonomi” modeline geçmek üzere attýðý adýmlarý sýklaþtýrýrken özellikle küresel anlamda rekabet yaratbilecek yeni “OLUÞUMLARIN” önünü açmalý...
Son söz: Almanya-Fransa çizgisinde Türkiye’ye yapýlan haksýzlýðý anlamak için AB’nin tamamýný özellikle “üretme bazý üyelerin” asla AB standarlarýný karþýlayamadýklarýný görmekte yarar var... Sorgulamaya devam edeceðiz...
ÖNEMLÝ NOT: Ekonomi TV’leri ve MALUM MEDYA destekli dolar spekülasyonu ile “dolar 2,73’ü geçti” manþetleri eþliðinde spekülasyon yapýlýrken “bu dalga spekülatif” diye açýklama yapmýþ ve amatör yatýrýmcýlarý uyarmýþtým! 2.73’ü gören dolar 2.67 kapandý! Çakallar medyasýyla, bankasýyla kötü yakalandýlar! Deþifre etmeye devam edeceðiz!