1 Nisan sabahýndan beri ýsrarla organize bir seçim operasyonunu konuþuyoruz. Yüksek Seçim Kurulu, kendi elindeki imkanlar ölçüsünde sahtekarlýðýn bir ayaðýný ortaya çýkararak ‘tam kanunsuzluk’ halini tespit etti ve gereðini yaptý.Hatta gereðinden fazlasýný yaptý ve bu sahtekarlýkla ilgili adli tahkikat yapýlmasý için de suç duyurusunda bulundu. Üç boyutlu ‘seçim çetesi’ operasyonunun birinci boyutuydu bu sadece. Sandýklarda görevli kiþilerin görevli olma þartlarýný taþýmamasý ve o kiþilerin görev yaptýðý sandýklardan çýkan sonucun hatalý olmasý seçimi iptal ettirdi. Þimdi ise acilen yapýlmasý gereken bu seçim çetesinin bulunarak yargýya hesap vermesini saðlamaktýr. Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýsý Sayýn Ýrfan Fidan ve ekibine düþen bu çetenin bu millete çektiði operasyonu delilleriyle açýða çýkartmak olacaktýr. Belki sadece bu operasyonla ilgilenecek bir özel ekip kurulabilir. Bilemiyorum. Fakat bildiðim þu; ‘Trafiði çözeceðim, yol yapacaðým, su fiyatýný düþüreceðim, yayýnevlerine fuar alaný açacaðým, teravih saatinde konser, sahurda kahvaltý’ falan hepsi hikaye. Milli irade hýrsýzlarý kimse onlarýn adalet önünde hesap vermesini saðlayýn. Baþka da bir þey istemiyoruz. Hangi ilçede, hangi sandýkta kanunsuz atamalarýn yapýldýðý belli. Þartlarý taþýmadýðý halde görev alan 19 bin kiþinin tek tek sorgulanmasý lazým. Ve ayrýca ilçe seçim kurulu baþkanlarý da. Orada da HSK’ya büyük görev düþüyor. Hakiminden memuruna kim varsa tek tek alýnýp bu çete tüm baðlantýlarýyla deþifre edilmeli. FETÖ müdür yoksa baþka bir þey mi bu millet bilmek istiyor. Beka ne demekmiþ þimdi anladý mý acaba bazýlarý?
Meral Akþener demiþti ki;“Biz iktidara geldiðimizde bunlara selam vermeyeceðiz”. Kýlýçdaroðlu; “Sanatçý denen rezil güruh, senin(Erdoðan için) bunun yanýnda ne iþin var!” Kimlere söylemiþlerdi bu sözleri, hatýrlýyor musunuz? Afrin kahramanlarýný ziyarete Hatay’a giden bu ülkenin en büyük sanatçýlarýna.Ajda Pekkan’a, Yavuz Bingöl’e, Ýbrahim Tatlýses’e, Mustafa Sandal’a. Ve daha pek çok isme. Neydi bu insanlarýn kabahati bu muhalefete göre? Hatay’da sýnýr hattýna gidip oradaki vatan evlâdý kahramanlarýmýzýn neþeli/keyifli bir hafta sonu geçirmesini saðlamak. Ortada ne bir politik pozisyon var ne herhangi bir siyasi söylem. Buna raðmen ‘selam vermeyeceðiz’ dediler deðil mi? YSK kararý sonrasý onlarca popüler isim ayný anda ayný etiketle bir sosyal medya kalkýþmasý baþlattý önceki akþam. Tek bir merkezden servis edilen twitter mesajlarý attýrýldý bu þarkýcý/komedyen tayfasýnýn hesaplarýndan. Nerede hazýrlandýðýný, kim tarafýndan ‘þunu yazýn ve atýn’ diye ünlülere yollandýðýný devletimiz biliyor. Merakým þu. Vatan evlâdý kahraman askerimizi ziyarete gittiklerinde ‘rezil güruh’ diye anýlan sanatçýlarýmýz, açýk bir politik tavýr için örgütlendiðinde sorun olmuyor mu? Neyse bunlar da daha bu mesajlarýn dumaný üstündeyken, Külliye’nin kapýsýnda sýraya girecekler nasýl olsa. Kýlýçdaroðlu o zaman tepki gösterir olmazsa.
Oysa ne kadar da güzel olmuþtu “AK Parti’nin Ýstanbul’u kaybetmesi”… Kenardan ellerini ovuþturarak izliyorlardý süreci.16 Nisan’da çaktýrmadan ‘hayýr’ oyu vermiþlerdi. 24 Haziran’da açýktan Erdoðan’ýn karþýsýna aday çýkarmaya çalýþtýlar. Bugünler ise kendi hareket(ler)ini kurduklarý günler. Dillerindeki söylem þu; Ýstanbul’u kazanan herkes Cumhurbaþkaný/baþbakan olamýyordu belki ama kaybeden her parti muhakkak çöküþe geçiyordu. AKP’liler iþte bunu hesaplýyordu. Erdoðan Ýstanbul’u kaybettiyse ‘sýra bizde’ diye düþünüyorlardý. YSK’nýn kararý CHP’den çok onlarýn kimyasýný bozdu. Üzgünüm Leyla.