Seçim Dersi Ne Oldu?

Geçen hafta Pazar günü Mahalli seçimler yapıldı.Muhtar seçimleri hariç,sakin bir ortamda seçimler oldu bitti. Muhtarlık seçimlerinde bu denli bir çekişmeyi ilk defa gördük. Sebeplerini sosyolojik olarak araştırmalıyız.

İnsanımızın ortak görüşü, kesin seçim sonuçlarının çok geç almamızın bizi üçüncü dünya ülkelerine benzettiğidir. Biz tamamen elektronik bir sisteme geçebilir ve seçim sonuçlarını ihtilafsız yarım saat içinde alabiliriz.

Mahalli idareler seçimlerinde Belediye Başkanları, Belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyelerinin aldıkları oylar farklılaştı. Bu durum seçmenimizin gittikçe tercih kullanmaya başladığını gösteriyor.

Seçmen,beğendiği belediye başkanını, partisine bakmadan seçti.Bu tercihi dikkate alarak Belediye Başkanlarının seçiminde iki turlu bir sisteme gitmeliyiz. İlk turda %50 ve üstü alan seçilir. İkinci tura en çok oy alan iki aday girer. Böylece seçilen Başkan beldesinin çoğunluğunun oyunu almış olacak.

Ben bu seçim sonuçlarına bakarak partilerin aday belirlemede daha dikkatli olmaları gereğini bir defa daha gösterdi diyorum.

Parti yanlış belediye başkanı adayı gösterdi, parti daha çok oy aldı. Parti doğru aday gösterdi, aday partiden daha çok oy aldı.Yani seçmen körü körüne particilik yapmadı “Tercih” hakkını kullandı.

Ege bölgesinin lokomotifi İzmir maalesef yanlış yaptı. Benim araştırmama göre Binali bey 17 aralık öncesi favori başkan adayı idi. Kriz maalesef iyi yönetilemedi. Ve İzmir büyük bir şansı kaybetti. Adalet ve Kalkınma Partisinin kriz öncesi oyu yüzde elliler civarında idi. Doğan fark Pensilvanyanın oy gücünden değil atılan iddia veya çamurların izinin kalmasından doğduğunu düşünüyorum.

Mevcut sayıları top yekun değerlendirdiğimizde halkımız, tercihini istikrardan yana kullandı, ama iktidara da “şımarma ensendeyim” dedi.

Seçimler geçti, iktidar ve muhalefet seçim meydanlarında ne dediklerini bir kenara bırakıp “Orta Doğu ateş çemberinden” en az yara ile nasıl sıyrılırız”. Ülkede bulunan çok sayıdaki Suriyeli göçmeni nasıl yönetiriz, siyasi partiler kanununu daha katılımcı yapabiliriz, daha şeffaf bir yönetime nasıl geçeriz e bakalım, çözüm e odaklanmalıyız diyorum. Seçimler neticesinin ülkemize hayırlar getirmesine duacıyım.