Yarýndan sonrasý mahallî seçimler...
Mahallî seçimlerde, genel seçimlerden farklý etkenler de devreye girer. Hattâ eskilere dayanan 'Aileler arasý' düþmanlýklar ve rekabetler, kabileci, hemþehrici ve etnik kökenli tarafdarlýklar da etkili olur.
Ama, en mühimi, hizmetten de öte, bu hizmet mekanizmalarýný hareket ettirecek olanlarýn zihniyet dünyasýnýn ne veya nasýl olduðudur. Çünkü seçilen her kiþi, en çok da kendisini seçenleri memnun edecek bir uygulama içinde olmak isterler. Bu da, en çok, zihniyet yakýnlýðýyla ilgilidir.
Her insan, kendisine hükmeden ve de sosyal hizmet mekanizmalarýnýn baþýnda bulunanlarýn kendi deðerlerinden birisi olmasýný ister. Onun içindir ki bizimle direkt bir sosyo-ekonomik ilgisi olmayan uzak diyar ve ülkelerdeki insanlarýn seçimlerine de ayný sâikle ilgi duyarýz.
*
Tayyib Erdoðan'ýn Mart- 1994 sonundaki seçimlerde Ýstanbul BÞ. Belediye Baþkanlýðý'ný kazanmasý, bunun için Amerika baþta olmak üzere, bütün dýþ dünyada büyük ilgi uyandýrmýþtý. Amerika'nýn Sesi Radyosu, 'Tarihin 2 büyük Ýmparatorluðuna (Bizans/ Doðu Roma ve Osmanlý'ya) payitahtlýk yapmýþ olan Ýstanbul, Ýslamcýlarýn eline düþtü.' diye vermiþti haberi; henüz, Türkiye medyasý vermeden önce. Þimdi de ayný endiþelerle takib ediyorlar.
Evet, sadece seçilmiþ olmak deðil, hangi aslî deðerlere baðlý olarak seçilmiþ olmaktýr, önemli olan. Þimdi hayatta olmayan ve kendi cenahýnda bayaðý tanýnan bir kadýn yazar, Erdoðan'ýn karþýsýnda çektikleri ezikliði gidermek için, Milliyet'te yayýnlanan bit yazýsýnda, 'Tayyib, Tayyib, Tayyib!! Herkessin aðzýnda o. Niye bu kadar büyüttük ve de korkuya kapýldýk, belediye baþkanýnýn iþi nedir ki. Kanalizasyonlarýmýzý, çöplerimizi temizliyor, hepsi bundan ibaret deðil mi?' cümleleriyle kendi cenahýna gaz vermeye çalýþýyordu.
Ýstanbul'un Tayyib Bey'den önceki periþan halini bilenler bilir. Sosyolog Prof. N.G., 1995 Eylûlü'nde idi, bir yurt dýþý karþýlaþmamýzda, '1,5 yýlda nasýl oldu da, bu kadar baþarýlý oldu, hayret ediyorum. Ýstanbul'a adeta bir sihirli el deðmiþ gibi.' demiþti. Tam da o günlerde (Þimdi AK Parti'den Bakýrköy Belediye Baþkan adayý olan) Bakýrköy Belediye Baþkaný Ali Talib Özdemir'in, 'Tayyib Bey elbette baþarýlý olur. Çünkü onun kadrosu halka hizmeti gece-gündüz bir ibadet anlayýþýyla yapýyorlar. Benim personelim ise memur anlayýþýyla, mesai saatlerine çalýþýyorlar.' þeklinde bir beyanatý yansýmýþtý, medyaya.
Sosyoloðumuza o beyanatý hatýrlattýðýmda, 'Sihirli el, iþte bu olsa gerek.' demiþti. Tayyib Erdoðan hâlâ o dönemdeki aslî deðerleriyle, bugün de, sadece Türkiye'ye deðil; gönül coðrafyamýz olan bütün Müslüman coðrafyalarýna ve Müslüman olmayan halklardan mazlûm ve mustez'af (haklarý gasbedildiði için, zayýf duruma düþmüþ) olan halklara da hizmet etmeye çalýþýyor. Bu bakýmdan, Pazar günü yapýlacak seçimlerde de, seçilmeleri için halkýn reyine, kabulüne sunulan kimselerin, hangi temel dünya görüþ ve zihniyetini ölçü alarak hizmet edeceði açýsýndan deðerlendirilmeleri gerekir. Çünkü hangi inanç veya dünya görüþüne baðlý olduðu kamuoyuna yansýmýþ olanlarýn siyasette ve iktidarda savrulmalarý, sahib olduklarý kabul edilen fikrî disiplinden dolayý daha zor olur. Bu yüzden, 'kusursuz ve hatasýz insan tipi oluþturmayýn, hatamýz, yanlýþlarýmýz olmuþtur, olacaktýr da; ama, hüsnüniyetimizden þübhe ediyorsanýz o ayrý bir konu.' diyen bir Tayyib Bey'in, ülke çapýnda, gösterdiði adaylarýna, onlarýn savrulmasýný veya 'Müslüman halka bedel ödetmek istemelerini frenleyecek bir mekanizmasýnýn olduðu güveni içinde oy veririm. Özellikle de, Ýstanbul BÞ ve Ýlçe Belediye Baþkanlarýnýn hemen hemen tamamýnýn Tayyib Bey tarafýndan, o aslî deðerlere göre süzgeçten geçirildiðine inanarak, tercihimi kullanacaðým, inþaallah...
*Ve, Balýkesir ve Bursa yollarýnda...
26 Mart sabahý, Mustafa Þentop Hoca'nýn teklifi üzerine, o gün seçim çalýþmalarýna katýlmak için gideceði Balýkesir ve Bursa gezisine 'fakir' de katýldý. Ama seçim çalýþmalarýna katýlmadým.
'Balýkesir'e gittiðimde, orada þair, yazar ve mütercim Ahmed Kot dostumuzun, Balýkesir Belediyesi'nin kendisine tahsis ettiði bir binada kurduðunu duyduðum kütübhânesini görmeyi planlamýþtým. Bu yüzden, Þentop Hoca ve ekibinden ayrýldýlar ve ben de Balýkesir merkezine ve doðruca, 'Ahmed Kot Kütübhânesi'ne geçtim.
Doðrusu, ben öyle muhteþem bir binada, öyle muhteþem bir kütübhane kurulmuþ olabileceðini tahayyül bile edememiþtim. O binayý o güzel hizmete tahsis etmesi dolayýsiyle, Balýkesir BÞ Belediye Baþkaný ve AK Parti'den tekrar aday gösterilen Yücel Yýlmaz bey'e ve o 3-4 katlý dev binada o muhteþem ve son derece zengin olan kütübhâneyi kurmuþ ve 110 bini bulan kitabý, Balýkesir'in hizmetine sunmuþ olmasý dolayýsiyle Ahmed Kot kardeþime tebrikler...
O kütüphanede, müdür Selim ve Þevket Kaan beylerle ve de ilâhiyatçý Elif kardeþimizin konularýna vâkýf izahlarýyla, 4 saat kadar verimli bir vakit geçirdim. Ýkindiden sonra þehir merkezine döndüðümde, Þentop Hoca'nýn Balýkesir programý da tamamlanmýþtý. Ýftar için Bursa'ya yetiþmek üzere yola çýktýk ve Merinos Kültür Merkezi'nde, 'Cumhûr Ýttifaký Hukukçularý Ýftarý'na katýldýk. Efgan Âlâ ve Mustafa Þentop beylerden ayrý olarak, eski ve yeni birçok milletvekilleri ve hukukçular da oradaydý. Daha sonra, Uludað eteðindeki Dobruca semtine geçildi ve orada da 'Ýslam Milleti'nin temel meseleleri' üzerine görüþ teâtisinde bulunuldu, saatlerce...
Uzuun sohbetlerden sonra yola çýktýk ve sahur vakti, saat 03.00 sularýnda Ýstanbul'a ulaþtýk.