Seçim: Herkes için alarm zili

Seçim sonrasý köþe yazarlarýný takip ediyorum, halimiz, biraz, 90 dakikalýk futbol maçýný -nasýl baþarýyorlarsa- dört saat boyunca ekranda tartýþan futbol uzmanlarýna benziyor. 22 genç çýkmýþlar, oynamýþlar, bir sonuç almýþlar, duþlarýný yapýp stadý terk etmiþler, hatta evlerine gidip kendi yaþamlarýnýn renklerine dalmýþlar, eski futbolcu, hakem, teknik direktör ne kadar orta yaþlý varsa tartýþýp duruyor!..

Maç bitti, skor fikstüre yazýldý, puan durumu belli oldu, maç süresinin beþ katý zamanda  neyi tartýþýyorsunuz?..

Geçelim...

Artýk, dünü deðil, yarýný tartýþmak durumundayýz ve dünde þekillenen siyaset, yarýna dönük ciddi alarm iþaretleri veriyor.

AK Parti: Dikkat!

Çýkan tablo, AK Parti için büyük bir baþarý. Muhalefet partilerinden çok, bir gölgeyle mücadele etti ve kazandý. Ama, baþarý, soðukkanlý analizlerin önünü kesmemeli. Oylarýn gösterdiði, AK Parti’nin metropol seçmeni baþta, kent orta tabakasý ile karþýlýklý anlayýþý yeniden tesis edecek siyaset geliþtirmesi gerektiðini gösteriyor. Kent nüfusunda izlenen tepki oylarýnýn 17 Aralýk operasyonuna dayandýðýna inanmýyorum,  Gezi Parký sonrasýnda yaþanýlan tartýþmanýn, kentli seçmenin önemli bir bölümünde tavýr yarattýðý açýktýr. Kent orta tabakasý, siyasette sert iklimden hoþlanmýyor, merkezde gördüðü partilerin daha toparlayýcý siyasetin zeminleri olmasýný arzu ediyor. AK Parti’nin, Türkiye’de siyasetin ana omurgasýný oluþturan bu kesimi rahatlatýcý ve tavýrda kemikleþmeyi önleyici söyleme yönelmesi gerekmektedir.

CHP: Zor denklem

Artýk biliyoruz, BDP, CHP’nin 1980 öncesi doðal yüzde 35’lik oy tabanýndan yüzde 7’yi kendine taþýdý. Parti bu nedenle, tüm çabalara raðmen yüzde 27-30 bantýnda kalýyor. Tunceli seçim sonucu, Alevi oylarýný çantada keklik gören CHP için risktir. BDP’nin süreç içinde yüzde 6’lýk Alevi oylarýný da sahiplenmesi halinde, parti yüzde 20 bantýna gerileyebilir. CHP’nin, partiyi küçülten “ulusalcý damardan” kurtulmasý, gerçek bir sol parti olarak, yeniden kendini ötekileþtirilmiþ gören kesimlere açýlýmý saðlamasý gerekir. Aksi durum, zaman içinde partinin doðal seçmeni kent orta tabakasý için yeni hüsranlarýn da baþlangýcý olacaktýr.

MHP: Marjinalleþme sorunu

Lider kadrosunun toplumsal olaylarda ve Kürt siyasetinden kaynaklanan aþýrý çýkýþlarda gösterdiði saðduyu belli bir kesim tarafýndan takdirle karþýlanýyor. Muhafazakar kesim, baþörtüsü ve 2007 Cumhurbaþkanlýðý Krizi’nde sergilediði yapýcý siyaseti unutmuyor, ama, bunlar, belli ki, MHP’nin, merkez sað alternatif olmasýna yetmiyor. Kürt siyasetine dönük hassasiyetleri yüksek bölgelerde gösterdiði güç, metropoller ve ülke genelinde eriyor. Bir karar verecek: Ya, toplumsal tüm renklere açýk bir merkez sað parti olup, siyasetteki güç payýný artýracak, ya da, bir siyasal denge unsuru olarak bu þekilde kalacak.

BDP: Barýþtan uzaklaþamaz

Kendi seçmeninden çok net mesaj aldý. Kürt seçmen, desteðini sürdürdü fakat, AK Parti’yi de  destekleyerek barýþ iklimine sahip çýktý. Sonuç, barýþ söyleminden uzaklaþmasý halinde, hýzla küçüleceðinin iþaretidir. Ýdeolojik belediyecilik anlayýþýndan vaz geçmezse, seçmen tercihinin hýzla deðiþeceðini de gördü. Kürt seçmen, belli ki, siyaseti, Türkiye zemininde, serüvenci çizgiden uzakta yürütmeyi tercih ediyor, BDP’yi de bu konuda baðlýyor. Alevi oylarýný çekip yüzde 11-13 bantýna doðru yükselse de “barýþ” kelimesinden vaz geçemeyeceklerini anlamýþ olmalýlar.

Asýl büyük alarm!

AK Parti, Güneydoðu’da BDP, Doðu ve Ýç Anadolu ile Karadeniz’de MHP, metropoller, Ege, Akdeniz ve Trakya’da CHP ile mücadele etti. Karþýsýndaki partiler,  bölgeselci kimlik taþýyordu, ulusal zeminin tamamýnda varlýðýný gösteren tek parti AK Parti oldu. Bu normal deðildir. BDP, hatta MHP’yi, dayandýklarý ideolojik zemin nedeniyle bu konuda normal karþýlayabiliriz, fakat, CHP’nin AK Parti’yi ulusal  siyasette yalnýz býrakmasýný kabul edemeyiz. Bütün analizleri yanlýþ çýkan kalem erbabýna bakmayýn, CHP’nin Diyarbakýr’da yüzde 1.2 oy aldýðý bir ülkede bu parti ne ciddi bir iktidar alternatifidir ne de kurucusu Gazi’nin kendisine yüklediði iþi yapabiliyordur.

Türkiye’nin bütünlüðünü sembolleþtiren tüm sorumluluk þu anda AK Parti’nin omuzlarýnda, bir siyasi kadro için çok aðýr bir yük bu...

SON SÖZ GÜLEN’E: 17 Aralýk sonrasýnýn fýrtýnalý ortamýnda Hizmet Hareketi’nin tüm mensuplarýný hedef almayacaðýný baþtan yazmýþ (Cemaat ve Siyaset, STAR,13.Ocak.2014) bir insan olarak rahat söyleyeceðim. 30 Mart sonucu, Hareket’in tabanýnýn yüksek saðduyusunu gösterdi, bütün meselenin, bir çekirdekten kaynaklandýðýný da iþaret etti. Bu nedenle bir cadý avýna karþýyým, ama, meþru siyasete müdahale etmeye,  himmet sahibi iyi niyetli insanlar üzerinden yeni vesayetler yaratmaya kalkanlarýn da hesap vermesi gerektiðine inanýyorum.