Bana da dert oldu... Kemal Kýlýçdaroðlu neden ortalarda görünmüyor?
Grup toplantýsýný es geçti.
Salý günleri “heyecan fýrtýnasý” estirirdi oysa, kendi kendini tekzip eden tuhaf konuþmalar yapsa da, kamuoyuna seslenme fýrsatýný tepmezdi... Çünkü kendisini gösterebildiði yegâne platform... “Grup konuþmasý” olduðu için, yandaþ kanallar hemen “canlý yayýna” geçerdi...
Neden bu fýrsatý tepti, neden bizleri seyir deðeri yüksek konuþmalarýndan mahrum etti?
Fadime Özkan dünkü yazýsýnda bu “kaçýþý” yaklaþmakta olan tüzük kurultayýyla açýklýyordu: “60 milletvekili tüzük taslaðýna itiraz ediyor”muþ, “Ýlhan Cihaner ile Selin Sayek Böke’nin baþýný çektiði 20 milletvekili ise bildiri yayýnlamaya hazýrlanýyor”muþ...
Kemal Bey bu iþe sinirlenmiþ... Onlara “borçlarýný” hatýrlatmýþ, “1 Kasým’da ben sizleri milletvekili seçtirmedim mi?” demiþ.
Mümkündür. Bunlarý demiþtir...
Bana sorarsanýz, kaçýþýn nedeni “hazýrlýksýzlýk...”
Neredeyse bütün partiler seçim öncesi “pozisyonlarýný” belirlediler, hazýrlýklarýný tamamladýlar, hangi ittifakla seçime gireceklerini karara baðladýlar... Ama CHP’de hareket yok.
Bir ittifaka dâhil olacaklar mý?
Kimi Cumhurbaþkaný adayý gösterecekler?
Muharrem Ýnce, baþka arayýþlara girilmemesini, baþka arayýþlarýn partide zaaf görüntüsü oluþturacaðýný, dolayýsýyla Kemal Bey’in bu iþe talip olmasý gerektiðini söylüyordu.
Geçenlerde bir ittifak komisyonu kurdular, Mehmet Bekaroðlu gibi, kendi çalýp kendi oynayan (önemli temaslar gerçekleþtiriyormuþ havasý uyandýran) boþ beleþ bir adamý “aza” tayin ettiler, bir anlamda kamuoyunu beklentiye soktular.
Ýttifak görüþmelerinden bir þey çýkmýþ mýydý, çýkacak mýydý?
Kemal Bey adaylýk konusunda yeþil ýþýk yakacak mýydý?
Seçime ortak adayla mý girilecekti?
Grup toplantýsý iptal edildiði için bunlarý öðrenemedik.
Öðrenebildiklerimiz þunlar:
Kemal Bey aday olsa da olmasa da, CHP’liler þimdiden seçimin maðlubu ilan ediyorlar kendilerini ve tabanda müthiþ bir hoþnutsuzluk egemen.
Mutemet bir CHP’li (ismi mahfuz), “hoþnutsuzluðun” nedenini üç baþlýkla açýklýyordu:
BÝR- Seçim öncesi hazýrlýksýzlýk ve hâlâ bir adayýn belirlenememiþ olmasý...
ÝKÝ- Muhaliflerin sesinin kýsýlmasý...
ÜÇ- Parti Meclisi’ne seçilen isimlerin (çoðunlukla PKK’ya hoþgörüyle bakan isimler bunlar) tabanda rahatsýzlýk oluþturmasý.
Bu notu özür dileyerek paylaþýyorum... Kaç zamandýr, Mehmet Bekaroðlu isimli düþük karakterli þahsýn bazý “ahlak dýþý” halleriyle meþgul ediyorum sizi.
Rahatsýzým ama bu terbiyesizin de bir þekilde cevaplandýrýlmasý gerekiyordu.
Ýddialarýný kanýtlamaya ve insan gibi özür dilemeye davet etmiþtim.
O küfrediyor...
Dünkü yazýmdan sonra da “afkuruyor” gibi bir þeyler yazmýþ.
Havlýyormuþum...
Nezahet (!) dairesinde “köpek” diyor...
Ben bu aðzý bozuk müfteriyle ne yapacaðýmý bilemiyorum.
Herhalde gerçek küfürbazýn, gerçek çamurcunun, gerçek müfterinin kim olduðu anlaþýlmýþtýr.
Kalýbýnýn adamý olsaydý, Yakup Köse’nin bedelli askerlik iþini nasýl hallettiðini, hangi kampanyayý düzenlediðini, kimlerden para topladýðýný açýklardý.
Rezil herif, hem küfrediyor, hem de “haksýzlýða uðramýþ maðdur” rolü oynuyor.
Benim bu müptezelle iþim bitmedi...
Bitmeyecek... Ya iddialarýný kanýtlayacak, ya da çýkýp insan gibi özür dileyecek!