Haziran seçimlerinden üç hafta geçti. Her ne kadar þu anki gündem koalisyon veya yeniden seçim meselesi olsa bile, “seçim sonuçlarý neden böyle oldu?” sorusu üzerine halen düþünmeye deðer. Geçen bu üç hafta olup biten üzerine düþünmek için yeterli zamandý. Bence bu seçimde Ak Parti’nin tek baþýna iktidarda olamamasýna yol açan oy deðiþimini etkileyen dört büyük psikoloji oluþtu. Bu büyük psikolojiler, kampanyalarda üretilen küçük söylemlere galip geldi. Bu büyük psikolojiler þunlar; “Kürtlüðün savunusu ve korku psikolojisi”, “dar gelirli psikolojisi”, “HDP’yi meclise sokarak, AK Parti’yi zayýflatmanýn mümkün olduðu kanaati” , “AK Parti’de yolunda gitmeyen þeylerin olduðu hissi”.
Kürtlüðün savunusu ve korku psikolojisi
Bu seçimde Kürt seçmenin oy verme davranýþýnda en baþat psikoloji “Kürtlüðün savunusu” oldu. Kobani süreci DAÝÞ’e karþý Kürtlüðün savunusuna dönüþtü. Kürt kimliði tehlike altýndaymýþ hissi oluþtu. PKK, KCK ve HDP çizgisi de Kobani sürecinin anlatýsýný kendi tekellerinde tutarak, istediði gibi anlatmayý baþardý. Kürtlüðün savunusu psikolojisi, 50 kiþinin ölümüne sebep olan sürecin negatif maliyetini bile gölgede býraktý. PKK ve KCK’nýn ayný zamanda HDP meclise girmezse çözüm sürecinin biteceði, kan akacaðý üzerinden tehditleri de “korku psikolojisini” oluþturdu. Kürtlüðün savunusu ile korku psikolojisi birleþince, Kürtler aðýrlýklý olarak HDP’ye oy verdiler.
Dar gelirli psikolojisi
Bu seçimin büyük psikolojilerinden biri de dar gelirlilere yönelik ekonomik vaatler oldu. CHP’nin dar gelirli kesime yönelik ekonomik vaatleri kendi iþine yaramasa bile AK Parti’den memnuniyetsizliði arttýrdý. CHP’nin iþine yaramadý çünkü CHP’nin iktidar olma þansý yoktu ve vaatler inandýrýcý bulunmadý. Fakat bu kampanya þu düþünme biçimini yaygýnlaþtýrdý: “Merkez Bankasý’nýn kasalarý doluysa, neden dar gelirlilere kullanýlmýyor?”. AK Parti’nin dar gelirliyi rahatlatacak imkanlarý ve becerisi var iken, bunu yapmadýðýna yönelik bir algý oluþtu. Bu algý da AK Parti’ye karþý memnuniyetsizliði besleyen faktörlerden birine dönüþtü.
AK Parti’yi zayýflatabilme imkanýna inanma
Bu seçimde Erdoðan ve AK Parti karþýtlarýný HDP’ye yönelten temel etken, HDP’nin barajý geçmesiyle AK Parti’nin tek baþýna iktidar olamayabileceðinin görülmüþ olmasýydý. Yaklaþýk 800 bin civarýnda oy bu psikoloji ile stratejik biçimde HDP’ye kaydý. Cihangir’de ve Güneydoðu’da emniyet lojmanlarýnda HDP’ye yönelik yüksek oy oranlarýnýn kaynaðý bu psikolojiydi.
AK Parti’de yolunda gitmeyen þeyler olduðu psikolojisi
Bu seçimin büyük psikolojilerinden biri de “AK Parti’de yolunda gitmeyen þeyler var psikolojisi” oldu. “Yolunda gitmeme” toplam bir algý olup, birçok faktörün birleþimiyle oluþtu. Ekonomik durgunluk, iþsizlik, Suriye üzerinden yaþananlar, çözüm süreci, dört bakanla ilgili algý, partinin önde gelenleri arasýnda uyumsuzluk olduðu algýsý vb. etkenler, toplam bir resme dönüþtürülerek iþler yolunda gitmiyor hali oluþtu. Bu algý da daha önce AK Parti’ye oy vermiþ bir kesimin MHP’ye kaymasýna veya sandýða gitmemesine sebep oldu. Bu seçmen kitlesi, AK Parti’ye memnuniyetsizliðini ifade ederken, öbür taraftan AK Parti’nin tek baþýna iktidar olacaðýný var saydý.
Seçim sonuçlarýný etkilemeyen küçük söylemler
Kampanya hazýrlayan þirketlerin ürettiði kampanyalarýn seçim sürecine neredeyse direk etkisi olmadý. Seçimin seyrini etkileyecek dinamikler, kampanyalarýn kurgularý dýþýnda gerçekleþti. Örneðin Kýlýçdaroðlu’nun ekonomi eksenli kampanyasý kendi partisine getirisi olmadý ama AK Parti hükümetinin sorun alanýný göstererek, bir kýsým AK Parti seçmeninin AK Parti’ye karþý memnuniyetsiz hale gelmesine sebep oldu. AK Parti’nin Demirtaþ’ýn Taksimi Kabe’ye benzetme ve Kudüs üzerinden eleþtiri söylemlerinin Dindar Kürt seçmende karþýlýk bulmadýðý anlaþýldý. Hizmet siyasetinin anlatýlmasýnýn da kararsýz seçmeni etkilemediði açýða çýktý.