Seçime ne kaldý þurada. 1 Kasým, kimileri için hýzla yaklaþýyor, kimileri için gelmek bilmiyor. Sanki zamana hükmetmek elimizdeymiþ gibi biz de bir vaktin yavaþ ya da hýzlý yaklaþmasýndan söz ediyoruz. Ama insanoðlu böyle iþte, kimi zaman sabýrsýz kimi zaman tahammülsüz.
Hepsi henüz seçim beyannamelerini açýklamadýklarý için partilerin hangi konulara öncelik vereceklerini yazýlý metinler üzerinden görme imkânýna sahip deðiliz. Yine de öne çýkacak konularý kestirebiliriz.
Seçime kadar bugünkü þekliyle devam eder mi, bilinmez ama en çok konuþulacak hususlarýn baþýnda terör belasý geliyor. PKK terörünün hiçbir haklý gerekçesi olmadýðý zaten açýk. Üstelik bu yöntemle herhangi bir maksadýn gerçekleþmesi ihtimali de mevcut deðil. Türkiye’de bazý kesimler HDP’nin Mecliste olmasýný arzu ederken zihinlerin gerisinde siyaseten güçlü bir Kürt hareketinin artýk terörle arasýna ciddi bir mesafe koyacaðý, hatta terör faaliyetlerinin sona ereceði þeklinde bir düþünce yatýyordu. Öcalan’ýn “silahlý mücadele bitti, siyasi mücadeleye devam” mahiyetindeki sözlerinin de hayata geçeceði umuduna kapýlan çok kimse vardý. Selahattin Demirtaþ’ýn barýþ vurgulu söylemi de etkili olmadý deðil. Fakat bu sütunun okuyucularý hatýrlayacaktýr, Demirtaþ’ýn bu söyleminin denenmemiþ bir söylem olduðunu birçok kez yazmýþtýk burada. Nitekim tam da dediðimiz gibi oldu ve HDP’nin PKK’ya, hem açýk hem gizli desteði sanýrým pek çoklarýnýn gözünü açtý. Kaldý ki HDP oylarýnýn içinde ‘Ak Parti olmasýn da ne olursa olsun’ diyenlerin de katkýsý var. Bunlarýn piþmanlýk duyup duymadýklarýný merak etmiyorum desem yalan olur.
Bir baþka tartýþma konusu dýþ politika çerçevesinde Suriye’nin durumu. Belki bu ifade yetersiz kalýyor. Mülteciler, Suriye’nin geleceði, Esad’ýn akýbeti, hatta bölgenin alacaðý þekil... Hepsi bir arada. Son olarak Rusya’nýn ÝÞÝD hedeflerini bombaladýðý iddiasý da cabasý. ‘Özgür Suriye Ordusu hedefleri bombalanýyor’ diyenler az deðil. Bu iþin ABD’den habersiz yürütüleceðini ummak safdillik olmaz mý? Obama ve Putin’in Birleþmiþ Milletler toplantýlarýndaki konuþmalarýný dikkatle analiz etmek gerekiyor. Türkiye için önemli olan Suriye ve bölgedeki diðer ülkelerin toprak bütünlüðü. Eðer Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge deðil de bir Kürt devletine gidecek ve Suriye’nin bölünmesini getirecek bir yapýlanma olursa Türkiye’nin bunu kabullenmeyeceði besbelli. Rusya’nýn Esad’dan vazgeçmeyeceði düþünülüyor. Bunu Ýran da istiyor. Mülteci sorununa çare arayanlarýn yapacaðý ilk iþ Suriye’deki can kaygýsýný ortadan kaldýracak bir düzenlemeyi saðlamaktýr. Can kaygýsý olmasa hiç kimse yerini yurdunu terk edip yaban ellere düþmez. Burada Ýslam Dünyasýnýn acýnasý haline de bir kere daha not düþelim. Maalesef çareyi Batý dünyasýndan bekleyecek kadar acz içinde Ýslam Dünyasý. Son geliþmeler Suriye konusunda uluslararasý mihraklarýn bir karar verme aþamasýnda olduðunu gösteriyor gibi. Ýçinde Türkiye’nin olmadýðý hiçbir çözüm bölgeye istikrar getiremez.
Elbette ekonomi bu seçimde de en önemli konularýn baþýnda gelecek. Seçmen en çok kendisine ne vaat edildiðine bakacak. Bizim seçmenimiz genel olarak saðduyuyu elden býrakmaz. Hesapsýz kitapsýz vaatlerin sonunda bizi, Yunanistan benzeri, iflasla karþý karþýya bir ülke durumuna düþürmesini istemez. Emeklilere bugün bir takým iyileþtirmeleri gündeme taþýyanlarýn yarýn onlarýn maaþlarýný Yunanistan’da olduðu gibi yarý yarýya azaltmayacak tedbirleri de beraberinde getirmesi gerekmez mi? Oysa 7 Haziran seçimlerinde mesela CHP’nin bu iþ için öngördüðü tedbir yüksek katma deðerli ürünlere aðýrlýk vermekten ibaretti. Üstelik bu, her partinin programýnda var. Bunun gerçekleþmesi için nerden bakarsanýz bakýn en az on yýl gerekiyor. Yunanistan memurlarýn maaþlarýnda da önemli azaltmalar yaptý. Sebebi biliyorsunuz. Hesapsýz kitapsýz harcama ve üretim noksanlýðý. Türkiye’nin önceliði üretimi artýracak ve iþ sahalarý açacak yatýrýmlar olmalý.
Yolsuzluk iddialarý da bu seçimde gündemden düþmeyecek gibi. 7 Haziran seçimleri Ak Parti’ye bu konunun önemini hatýrlatmýþ olmalý. Bu düþünceyle Siyasi Erdem ve Etik Kurulu adýyla bir oluþuma gidiliyor. Baþbakan Ahmet Davutoðlu’nun kongrede açýkladýðý bu kurul hakkýnda Mehmet Ali Þahin de TRT Haber’de þöyle diyordu: “Partinin her kademesinde görev yapmýþ, dürüstlüðü, saygýnlýðý ile halkýn sempatisini kazanmýþ, beþ kiþiden oluþan bir heyet... Milletvekillerinden, bakanlardan, MKYK üyelerinden bizim kuruluþ deðerlerimize aykýrý davrananlarla ilgili iþlem yapacak bir heyet...”
Çok iyi hizmet her zaman oy getirmiyor. Bunun en iyi örneði Ýzmir. Ýzmir bu davranýþýyla ironik bir biçimde materyalizme de karþý çýkýyor gibi. Kutuplaþmanýn etkileri bunlar. Bu konuyu biraz daha açmaya çalýþacaðým. Belki gelecek yazýda...