Seçimin kaybedeni The Cemaat

Dünkü seçimin sonuçlarý pek çoðumuz için þaþýrtýcý olmadý. Hem birçok ciddi araþtýrma kuruluþunun gerçekleþtirdiði kamuoyu anketlerine dayanan tahminler, hem miting meydanlarýnda gördüðümüz coþkulu kalabalýklarýn gösterdiði yön, hem de çarþýda-pazarda bizzat iþittiklerimiz böyle bir tabloyu bize haber veriyordu.

Ortaya çýkan sonuç öncelikle AK Parti adýna büyük bir baþarý, muhalefet partileri için ise yenilgi anlamýný taþýyor. Özellikle ana muhalefet partisi CHP çok büyük iddialarla girdiði bu seçimden mutlak anlamda baþarýsýzlýkla çýkmýþ bulunuyor. Muhalefet partileri seçime büyük bir avantajla girdiler. Çünkü, herkesin malumu olduðu üzere, maalesef hukuk dýþý ve ahlak dýþý yollarla devlet içinde devlet gibi hareket edebilme imkanýný ele geçirmiþ bir yapý tarafýndan iktidar partisine karþý tarihte görülmemiþ derecede sert ve acýmasýz bir kampanya baþlatýldý bu süreçte.

Herhangi bir siyasetçinin veya bir siyasi hareketin dayanmasý kolay olmayan sertlikte sürdürülen bu psikolojik harekâta karþý AK Parti’nin oylarýný artýrarak çýkmýþ olmasý büyük baþarýdýr. Böyle bir desteðe raðmen seçimde iddialarýnýn neredeyse hiçbirini gerçekleþtiremeyen bir ana muhalefet partisi ise ciddi bir seçim yenilgisi almýþ bulunuyor. Bunun sonucu olarak öncelikle CHP’de genel baþkanlýk sorununu yeniden gündeme getireceðini beklemek olaðan sayýlmalý.

Böyle bir seçim yenilgisinin ardýndan Kemal Kýlýçdaroðlu’nun CHP genel baþkanlýk koltuðunu daha fazla iþgal etmesine izin verileceðini beklemek makul görünmüyor. Zaten Ýstanbul’da büyükþehir belediye baþkanlýðý için yarýþa katýlan Mustafa Sarýgül’ün asýl hedefinin CHP genel baþkanlýðý olduðunu saðýr sultan bile biliyor. Ancak bu seçimin sonucu hiç de baþarý sayýlamayacaðýna göre Sarýgül’ün Ankara’da kýrmýzý halýlarla karþýlanacaðýný beklemek fazla mantýklý deðil. Büyük ihtimalle CHP tabaný partiyi taþýyabilecek nitelikte yeni bir lider arayýþýna bir an evvel girecektir. Kurultaylar partisi CHP’yi yakýn zamanda yeni bir olaðanüstü kurultay bekliyor diyebiliriz bu bakýmdan.

MHP’ye gelince... Seçimden Devlet Bahçeli’nin liderliðini tehdit eden bir netice ortaya çýktýðýný söylemek zor. Çünkü uzunca zamandýr tasarlanan bir siyasi mühendislik kurgusu baðlamýnda plan CHP’den Ankara büyükþehir belediye baþkaný seçilecek Mansur Yavaþ’ýn MHP’ye genel baþkan olarak geri dönmesi üzerineydi. Yavaþ’ýn Ankara’da seçimi kazanamamýþ olmasý bu planý inkýtaa uðratacaktýr muhtemelen. Ama Bahçeli’nin 17 Aralýk’ta baþlayan süreçte, CHP kadar olmasa da, devlet içindeki paralel devlet örgütlenmesine yönelik geçmiþteki rezervlerini unutmuþ görünerek cemaatin hükümete karþý yürüttüðü kampanyadan medet uman bir görüntü vermesi kendisi hakkýnda olumsuz bir nota yol açtý. Bu yüzden dünkü seçimin MHP’de de bir tür hava türbülansý oluþturmasý mümkün olabilir.

Ne var ki seçimin asýl kaybedeni ne CHP ne de MHP. Her iki siyasi parti de toplumsal tabaný olan, geleneðe dayanan iki büyük siyasi kuruluþ. Bugün sendeleseler bile yarýn ayaða kalkmanýn bir yolunu bulabilirler. En azýndan teorik olarak öyle... Ama bu seçimin asýl kaybedeni olan Fethullah Gülen cemaatinin yeniden toparlanabilmesi kolay deðil. Çünkü toplum nezdindeki itibarýný sýfýrladý bu hareket.

Öyle ki AK Parti’nin bu seçimde elde ettiði büyük baþarý, büyük ölçüde Gülen cemaatinin seçim süreci boyunca yürüttüðü ahlak dýþý psikolojik harekâta gösterilen tepkinin bir sonucu olarak ortaya çýktý.

Ýstanbul ve Ankara’da açýkça destek verdikleri CHP adaylarýnýn seçimi kaybetmesi gibi simgesel olgular bir tarafa, tasfiye etme ihalesini aldýklarý AK Parti’nin bütün her þeye raðmen büyük bir seçim baþarýsý elde etmiþ olmasý tek baþýna cemaat adýna yazýlacak büyük bir yenilgi anlamýna gelmektedir.

Türk halkýnýn bir önceki yerel seçimde yüzde 38 oy verdiði AK Parti’ye dünkü seçimde verdiði yüksek desteðin açýklamasý bellidir. Yaþanan süreçte bir yerel seçimi hükümet adýna bir tür güven oylamasýna dönüþtürmek isteyenlere bir cevap vermiþtir. Tayyip Erdoðan liderliðindeki AK Parti’ye güvenoyu verdiði muhakkak. Ama Fethullah Gülen cemaatine çok açýk bir güvensizlik oyu verildiði de belli. Halkýn verdiði mesaj þu bence: Devlet içinde devlet olma çabasý içindeki karanlýk bir yapýnýn tasfiyesi için ne yapýlmasý gerekiyorsa yapýlsýn. Biz bunun için AK Parti’ye kimsenin tahmin edemediði derecede büyük bir destek verdik.