Seçimler ve ekonomi

Türkiye bir taraftan ekonomik geliþmeleri rayýnda tutmaya çalýþýrken, diðer taraftan yerel seçimleri gerçekleþtiriyor. Bugün Türkiye demokratik iradesini sandýða yansýtacaktýr. Uzun bir süredir Türkiye’nin gündeminde büyük yer tutan yerel seçimlerin ardýndan gündem yeniden ekonomiye dönmelidir. Bu tablo Türkiye’nin lehine deðildir. Bu nedenle toplumun bütün kesimlerine rol düþmektedir. Ülke olarak yeniden dünya ölçeðinde büyüme rakamlarýný yakalamalýyýz. Türkiye hedeflerini ancak çift hane veya çift haneye yakýn büyüme rakamlarýna ulaþarak gerçekleþtirebilir.

Türkiye geçmiþte 9,4 gibi rekor büyüme göstererek dünyanýn dikkatini çekmiþti. Bugün küresel krizin izlerinin tamamen silindiði iddia edilemez. Dünya ekonomisi halen krizlerle savaþýyor. Güçlü ve geliþmiþ ülkeler bile ekonomik olarak büyük sarsýntýlar yaþýyorlar. Ülkemizde ise ister istemez, ekonomi yerel seçimlerin gölgesinde kaldý. Son dönemde üretim ve kapasite kullanýmý beklentilerin altýnda seyretmektedir.

Ýktidarý ve muhalefetiyle tüm Türkiye, seçim tartýþmalarýný bir yana býrakýp, acilen ekonomiye odaklanmalýdýr. Türkiye’de kriz fýrtýnasý estirmek isteyen, kriz tüccarlarýna fýrsat verilmemelidir. Bu konuda sorumluk tek baþýna iktidara yüklenemez. Muhalefette ülke istikrarýndan sorumludur. Bu nedenle sorumlu davranmalýdýr. Hangi siyasi parti olursa olsun, el ele verip ekonomiyi geliþtirmek için seferber olmalý.

Kuþkusuz 2014 30 Mart yerel seçimlerinin de önemli mesajlarý olacaktýr. Türk insaný daima kritik dönemlerde kritik mesajlar vermiþtir. Ancak Türkiye sürekli siyasi tartýþmalarla enerjisini içerde tüketen bir ülke olamaz, olmamalýdýr. Kýsýr tartýþmalar dönemi artýk geride kalmalýdýr.

Yerel yönetimlerin gündemi

Ýþ Dünyasýnýn da yerel yönetimlerden büyük beklentileri var. Yerel yönetimler iþ dünyasý temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve kentin dinamikleri ile birlikte hareket etmeye dikkat etmeli. Etrafýndaki küçük gruplarýn yönlendirmesi ile gerçeklerin üstünün örtülmesine müsaade etmemelidir. Bu açýdan kentin her kesimiyle yakýn iletiþim içinde olmalýdýr. Baþarýyý getiren yegane anlayýþ da bunu gerektirir. Nitekim bu seçimler ile birlikte istihdam, baþta olmak üzere, ticaret, ekonomi gibi kavramlarýn yerel yönetimler açýsýndan önemi bu seçimlerde bir kez daha ortaya çýktýðý görülmektedir. Dikkat çeken bir diðer nokta ise Belediye baþkan adaylarý ekonomik kent kavramý, Odalarla ve iþ dünyasý ile yakýn iþbirliði ve iþ dünyasýnýn beklentilerini gündemin birinci sýralarýna taþýdýlar. Unutmamak gerekir ki kentler zenginleþirse iþadamý, esnaf ve tüccarda zenginleþir. Onun için kentlerimizi büyütmek, geliþtirmek ve markalaþtýrmak zorundayýz. Belediye baþkanlarý bir CEO mantýðý içinde hareket etmeli, kentini iyi tanýtmalýdýr. Yatýrýmcýyý çekecek fýrsatlar oluþturmalýdýr.

Son söz; Seçilen yerel yöneticiler toplumun her kesimini kucaklayarak, hizmette ayrým yapmamaya özen göstermelidir. Seçim tartýþmalarýný bir kenara býrakarak, toplumun her kesimi ile bir araya gelerek ülkemizi düze çýkarmak için çalýþmalýdýr. Topyekün kalkýnmak için yerel yönetimlere de önemli roller düþmektedir. Herkes üzerine düþen rolü en iyi þekilde yerine getirirse, Türkiye’yi dünya’da kimse tutamaz. Türkiye bu güç, irade ve kararlýlýða sahip bir ülkedir. Yeter ki kavga ortamý olmasýn. Barýþ, huzur ve istikrar devam etsin.