Dünkü yazýmda seçime giren parti dýþý unsurlar ve AK Parti dýþýndaki siyasi partilerin koalisyon eðilimlerini analiz etmeye çalýþmýþtým. Seçimin birinci partisi olan AK Parti bugüne kalmýþtý.
Dün itibariyle geçici Meclis Baþkaný Deniz Baykal’ýn vaziyet etmesiyle Meclis açýldý, 25. Dönem Milletvekilleri yeminlerini etti. Sýrada Meclis Baþkaný’nýn seçilmesi var ve ardýndan hükümet kurma çalýþmalarý baþlayacak. Usulüne uygun olduðu üzere Cumhurbaþkaný bu görevi yüzde 41 oy ve 258 milletvekiliyle Meclis’in büyük partisinin genel baþkaný sýfatýyla Ahmet Davutoðlu’na verecek.
Davutoðlu, yaklaþýmýný aslýnda daha 7 Haziran gecesi AK Parti Genel Merkezi’nin balkonunda yaptýðý konuþmasýnda ortaya koydu. Týpký Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn ifade ettiði gibi farklýlýklarý deðil müþterekleri önde tutmak ve ülkeyi hükümetsiz býrakmamaktan yana. Bunun için de sýrasýyla tüm partileri dolaþacaðý izlenimi veriyor.
Tabii bu arada partinin tüm kademelerinde ve il teþkilatlarýyla ve mümkün olduðunca geniþ bir STK ve kanaat önderleri çevresiyle 8 Haziran’dan itibaren yürütülen istiþare toplantýlarý da bundan sonra yürüyeceði yolda Ak Parti’nin önüne bir takým iþaretler koyuyor.
Ben öyle tahmin ediyorum ki bu istiþare trafiðinde seçim sonucu neden böyle oldu sorusunun yaný sýra koalisyon mu erken seçim mi ya da kiminle koalisyon sorularý da gündeme gelmiþtir.
***
Bir kere þunu ifade edelim, seçmen koalisyon seçeneðini bilinçli bir tercih yapmýþ da partilerin önüne koymuþ gibi bir durum yok. Seçmen siyaseti belirleyecek en anlamlý enstrüman olan oyunu kullanmýþtýr ve sonuç koalisyonu iþaret etmektedir. Bunun üzerinden koalisyon güzellemeleri yapmanýn anlamý yok.
Koalisyon, dönüþtürücü siyasetin zaman zaman rafa kalktýðý en iyi ihtimalle durumun idare edildiði bir hükümet etme modeli olagelmiþtir. En azýndan mevcut pratikler aðýrlýklý olarak böyle olmuþtur. Bizdeki koalisyonlu günleri unutmuþ deðiliz ama daha yeni Ýtalya Parlamentosu koalisyonu dýþlayan bir yasayla ülkelerini rölantiden kurtarýp ekonomik, sosyal ve siyasi yönden iþ yapýlýr hale getirme kararý almýþtýr.
Tabi 7 Haziran’ýn ortaya koyduðu meclis aritmetiði tek baþýna hükümet kurma imkaný vermediðinden el mahkum koalisyon seçenekleri denenecektir.
***
Peki AK Parti için en anlamlý seçenek hangisidir. Kuþkusuz bir erkten seçim en anlamlýsýdýr. Seçimin hemen ertesinde yayýnlanan bir kamuoyu araþtýrmasýnýn da gösterdiði üzere HDP ve MHP’ye giden bir kýsým seçmen AK Parti’nin tek baþýna hükümet kuramadýðý bu sonuç karþýsýnda partilerine geri dönme eðilimi göstermiþtir.
Ayrýca AK Parti yoðun bir kara propagandaya ve içinde küresel güç odaklarýnýn da olduðu bir koalisyona karþý mücadele etmiþ; evet ciddi bir oy kaybetmiþ ama sonuçta yüzde 41 ile çok az siyasi partiye nasip olan bir oy oranýna ulaþmýþtýr. Yani gideni gitmiþ ama kalanlarýn yine de yüzde 41 ettiði bir partiden söz ediyoruz.
Bu yüzden de hükümet kurma çalýþmalarý içinde masaya kýrmýzý çizgilerle oturan muhalefet partileri þunu bilmelidir, bir pazarlýk yapýlacaksa elinde Kare As olan parti AK Parti’dir.
Yani AK Parti olasý bir erken seçimin en avantajlý partisidir.
Çok nazlanan ya da Cumhurbaþkaný’nýn þahsýna ve makamýna saygýsýzlýðý siyasi þova dönüþtürenlerin bunu bilmesi gerekir.
Bu temel prensibi anladýktan ve bu konuda anlaþtýktan sonra kiminle koalisyon kurulacaðý meselesine geçilebilir.
Tabanlarýn ne dediði kuþkusuz önemlidir. Ve öyle gözüküyor ki AK Parti-MHP koalisyonu daha akla yakýn bulunmaktadýr ama bununla ilgili de akýlda tutulmasý gereken husus þudur; AK Parti Türk milliyetçisi bir parti deðildir, Türkiye milliyetçisidir. Bir baþka ifade ile milli olaný öne alan bir partidir.
Bir kimlik partisi deðildir. Türkiye’nin çatý partisidir. Bu yüzden de kiminle koalisyon yaparsa yapsýn ilk elden yapmasý gereken kimlik siyasetinin Türkiye’yi esir almasý tehlikesinin önüne geçmek olmalýdýr.
