Bakmayýn siz, 1974 Kýbrýs Harekatý’ndaki Cenevre görüþmelerine, hedefleri belirlenmiþ bir harekattý ve sonuna kadar uygulandý. “Garantör” sýfatýyla çýktýk adaya, o nedenle kimseden pek ses çýkmadý ama, çýktýðýmýz yer, BM üyesi egemen bir devletti, bu nedenle BM’nin inisyatiflerine gereken olgunlukla cevap vermek zorundaydýk.
Lefkoþa’nýn Türk kesimini Girne-Lefkoþa yolunu tutarak Anadolu’ya baðlamýþtýk ama Maðusa baþta diðer bölgelerde Türkler, EOKA-B faþistlerinin kuþatmasý altýndaydý, kuþatmalar çözülmedi, esirler verilmedi, biz de harekata devam edip, KKTC’nin bugünkü sýnýrlarýný saðladýk, o günden sonra Kýbrýs’ta tek kurþun atýlmadý...
Þimdi, Afrika diye satýlmýþ bir gazete çýkmýþ Afrin ile Kýbrýs’ý bir tutuyor, algý operasyonlarý ile beyinlerine tecavüz edilmiþ gençler Türkiye aleyhine Türk topraklarýnda gösteri yapýyorlar. Yapsýnlar, desinler, bildikleri bu, ama, Allah bir gün iþlerin ters gitmesine izin vermesin, EOKA faþizmiyle yüzleþtiklerinde gösteri yapacak zaman bulabilirler mi, gömüldükleri toplu mezarlardan kimlikleri tespit edilebilir mi, bilemem.
ABD o zaman da “durun” dedi...
ABD’nin derdi, Soðuk Savaþ yýllarýnýn “Baðlantýsýzlar Bloku” liderlerinden Rum Cumhurbaþkaný Baþpiskopos Makarios’tan Sovyetler’e aþýrý yaklaþtýðý için kurtulmaktý. Önce Atina’daki faþist Albaylar Cuntasý ile darbe yaptýrdý, o tutmadý, Türkiye’ye yol verir gibi davrandý. Hedefine ulaþtýðý anda da Ankara’ya, önce “dur” sonra da “çekil” mesajlarý verdi, Türk ordusu senin temizlikçin mi, dinlemedik, bugünkü statükoyu baþarýyla kurduk, arkasýndan “silah ambargosu” geldi.
PKK’lý teröristlere 4.900 TIR ve 2 bin kargo uçaðý dolusu silah veren ABD, NATO müttefikine silah ambargosu koymuþ devlettir, aslýnda kendilerine teþekkür ederiz, o gün uyandýk, bugün milli-yerli savunma sanayimiz bu hale geldi.
Baþbakan Yýldýrým, Beyoðlu Belediye Baþkaný Ahmet Misbah Demircan’ýn moderatörlüðündeki Beyoðlu Sohbetleri’nde açýkça söyledi:Biz kendi paramýzla silah almak istiyoruz, örtülü ambargo ile karþýlaþýyoruz, Amerika bütün bu silahlarý PKK’ya bedava veriyor!..
Bitmedi, þu sözleri çok önemli: 30 bin kiþilik ordu kuruyor, sýnýr için. O sýnýr ayný zamanda bir NATO sýnýrý, NATO ülkesini tehdit görüp ordu kurmak ne demek? Bu açýk düþmanlýktýr.
Yýldýrým, tarihi nitelikte bir bilgi de verdi:350 bin Afrinli bunlarýn zulmünden kaçmýþ, Türkiye’de sýðýnmacý, orayý temizlediðimizde gidip memleketlerine yerleþecekler.
“Barýþ” kelimesinin arkasýna saklanan arkadaþlar, gidip Türkiye’deki Afrinliler ile neden kaçtýklarýný görüþürler mi, yok, onlarýn derdi, Rojava nasýl Afrin’e ulaþýr meselesi, geçiniz.
Bölgede, TSK’nýn gücünü dengeleyecek her hangi bir askeri güç yok, önce bunu iyi bilelim.
Muhataplar, “vekalet örgütler” üzerinden savaþ yürütürken TSK’nýn bir bölge ordusu olurak müdahale etmiþ olmasý, emperyalist/hegemonik tüm güçlerin planlarýný bozmuþ durumda.
Bir sürü tehdit ve yeri geldiðinde uzlaþmacý mesaj alýrýz, bunlarýn bu aþamada hiç bir hükmü yoktur.
McMaster, Kalýn’a “silah vermeyeceðiz” demiþ, ne yapalým, verdiðin silahlarý toplayabiliyor, o silahlarla Arap ve Türkmen yerleþim bölgelerinde gerçekleþtirilmiþ “etnik temizliði” geriye çevirebiliyor musun, hayýr...
Cumhurbaþkaný Erdoðan hedefi koymuþ: Önce Afrin, sonra Münbiç devamýnda da Irak sýnýrýna kadar yolu var...
Millet bu hedefin arkasýnda... Sokaktaki insanda hakim olan görüþ, “nereden inceyse oradan kopsun...” Ruh, Kuvvayý Milliye-Yenikapý Ruhu...
Erdoðan geri adým atmaya kalksa, millet sýnýra inecek...
ABD açýklamalarýnda “Afrin’de sivil kayýp endiþesi”nin öne çýkmasý tesadüf deðil, yarýn önümüze bir fatura ile çýkacaklar. Musul’da 10 bin sivilin ölümüne göz yummuþ, Rakka’yý uçsuz bucaksýz yýkýma sürükleyip insansýzlaþtýrmýþ bir devletten geliyor bu “hassasiyet (!)”, geçiniz.
“Ýçimizdeki Amerikalýlarýn” kulaðý ise Washington’da... 2003 Irak iþgalinden bu yana bölgede 2.5 milyon masum insanýn ölümüne yol açmýþ, 15 milyon mültecinin doðmasýna neden olmuþ empeyalist bir devletin baþkentinden gelen açýklamalarý köpürtüp duruyorlar...
Dertleri, bir noktada uzlaþalým, güneyimizdeki “terör koridoru” meþru kimlik kazansýn, emperyalizm, istediði manevra alanýna sahip olsun.
Bu noktada, açýk söyleyeyim, uzlaþma yok, çünkü ordu sefere çýkmýþ durumda...
Oðluna ne diyordu Don Carleone, Puzo’nun Baba’sýnda: Savaþýn ortasýnda kim uzlaþma mesajýyla sana geliyorsa, içindeki hain odur...