Bugün sütunumu, Bangladeþ Cemaat-i Ýslami Partisi lideri Matiur Rahman Nizami’nin þehadete yürürken dünya Müslümanlarýna yönelik yazdýðý mektuba ayýrmak istiyorum.
Bu, her bir Müslüman’ýn yeniden yeniden okumasý gereken bir mektup.
Bir yandan 21’inci yüzyýlda bir Müslüman liderin karþý karþýya kalacaðý zulmü görmek, diðer yandan ise böyle bir zulmü cennete doðru yolculuk olarak görüp “Hoþ geldin, safa geldin” coþkusunda karþýlayan güzel insanlarýn varlýðýný görmek bakýmýndan bu mektubu içe içe okumak lazým.
“Cennette buluþacaðýz” diye veda ediyor Matiurrahman Nizami geride kalanlara. “Üzülmeyin”
diyor.
Sitemleri de var. Bakýn iþte “Müslümanlar etle týrnak gibi midir gerçekten? Sökülüyor týrnaklarýmýz. Etiniz acýmýyor mu?” diye soruyor.
Ýslam dünyasýnda çok acý oldu þu 100 yýl içinde.
Mýsýr’da benzeri bir zulüm var. Seyyid Kutub’u çýkardýlar daraðacýna. Þimdi de idam hükmü verilen mü’minler sýralarýný bekliyor þehadet þerbeti içmek için.
Böyle böyle gidiyoruz. Ne diyordum: “Yaþananlar Ýslam dünyasýnýn Ýslam dünyasý, Türkiye’nin Türkiye olmasý mücadelesidir.”
Bu mücadele ne kadar sürecek, 100 yýllýk parantez ne zaman kapanacak, bilemiyoruz. Ama þehid þehid açýlacak yollar, bu muhakkak. “Yenilgi yenilgi büyür zaferler” deðil mi?
Evet sýra geldi o burcu burcu þehadet kokan satýrlarý okumaya:
Ýþte o mektup:
“Doðduðumda nikâhlandýðým ve son nefes diye zaman tayin ettiðim buluþmaya gidiyorum. Korkmuyorum. Ardýmda piþmanlýklarým var ama üzgün deðilim. Kýrgýným. Sözünü unutanlara, kardeþinin elini tutmayanlara, düþeni kaldýrmayanlara, Allah için gözyaþlarýný sakýnanlara, zalimin yanýnda durup mazluma timsah gözyaþlarý dökenlere, kýyama kalkmayý kolay zannedip elindekini muhafaza etmek için bahane satanlara, alanlara kýrgýným. Bu kýrgýnlýkla kavuþacaðým Rabbim’e söyleyeceðim bunlarý.
“Vuslat bu. Nerede buluþacaðý belli olmuyor insanýn. Bazen 14 yaþýndaki bir kýzý Kudüs’te pazarda buluyor. Kafasýna sýkýlan bir kurþunla göçüyor. Elbisesine bulaþýyor kan. Huzura çýkmadan önce melekler yýkýyor onu.
“Senin kardeþin benim. Bu katillerle niye anlaþýyorsun?” diyemiyor.
“Bazen vuslatýna yürümen gerekiyor. Seni evinde bulsun istediðin buluþma için önce evinden ayrýlman gerekebiliyor. Sonu görünmeyen bir yolu merakla yürümen gerekiyor. Yol bitip de deniz baþlayýnca acý acý yutkunmak serbest suya atlamadan önce. Bir kýyýya varýyor elbet denizin sonu. Kýyýya ya canlý varýyorsun ya da cansýz vuruyorsun.
“Ben gidiyorum...
“Ardýmda bir fikir kalsýn istiyorum. Zorla karþýlaþýnca ölüm korkusundan istikametini þaþýranlarla biz ölümden ayný þeyi anlamýyoruz. Bu bir imtihandý. Kolay olacaðýný söylemedi kimse. Sancýsýz olacaðýný, bedelsiz olacaðýný. Bu yola baþ koymak, sonunda gerekirse bu uðurda o baþtan vazgeçmek demekti. Bizim için karar aldýklarýný zanneden ahmaklar var. Bu karar ancak göklerde alýnmýþ olabilir. Siz kimsiniz ki..!
“Size son sözlerim þudur;
“Her zaman batýlýn, zulmün ve haksýzlýðýn karþýsýnda ilmi mücadeleye devam edeceksiniz. Bir mümin asla Allah’tan ümidini kesmez. Hayatýnýzýn sonuna kadar Allah yolunda bir gaye ile görevinizi sürdüreceksiniz. Batýlýn tüm tuzaklarýna ilim yoluyla cevap vereceksiniz. Kadýnlarýmýzýn yetiþtirilmesine ve ahlâk yoluna önem vereceksiniz. Cemaat-i Ýslami’de asla bir lider problemi yaþanmayacaktýr. Durum ne kadar kötü olursa, o kadar iyi ve kaliteli liderler yetiþecektir. Ben yaþlandým. Rabbim her an canýmý alabilir. Ben þehit olarak Allah’ýn huzuruna gitmek istiyorum. Benim þehadetim ile beraber deðiþim baþlayacaktýr. Halkým ve dünya Müslümanlarýndan dua istiyo
rum.”
Kutlu olsun þehadetin aziz kardeþ. Ýslam dünyasýnýn bahtýný açan anahtar olsun. Fatihalar senin için ve izinden gittiðin þehidler için...