Üniversiteler, deniz fenerleri gibidir. Karanlýk gecelerde uçsuz bucaksýz ufuklara ýþýk saçarak yol gösteren deniz fenerleri gibi...
Okumaya koþan genç ve idealist yüzleri görünce gönlümüz umutla doluyor. Çünkü gençler hepimizin yarýnlarý demek...
Geçtiðimiz gün Hitit Üniversitesi’nin Akademik Ders Yýlý Açýlýþý’nýn ilk dersindeydik. Genç rektörlerimizden Prof. Ali Osman Öztürk beyi, kürsüde dinlerken gözlerim yaþardý. Çünkü Ali Osman Öztürk hocamýz, baþlý baþýna Anadolu baþarýsýnýn hikayesiydi. Kütahya Emet’ten, evlatlarýný helal lokma-helal kazanç öðretisiyle, kanaatle büyüten bir ana babanýn, kitap okumayý çok seven çocuðu olarak bitirdiði lisenin ardýndan geldiði Ýstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi ve bu arada Ýstanbul’a ayak basar basmaz doðruca gittiði Ýlim Yayma Vakfý Öðrenci Yurdu... Onun ilmi karakterini þekillendiren muhitler. Hayatý hep içtenlikli ve saðlam bir çalýþmayla geçtikten sonra, yüksek ihtisasýný ABD’de tamamlayarak yurduna döndü. Uzun süre akademi ve bürokraside geçen hayatýnýn yeni sayfasýný Çorum’da açtý. Eþi Nilgün Haným ve çocuklarý da onun Anadolu’ya ve eðitime dair idealizmine uygun kiþiler.
Ne hazin bir tevafuktu ki Barýþ Pýnarý Operasyonu’nda verdiðimiz ilk þehidimiz Ýskilipli er Ahmet Topçu’nun þehadet haberi de Çorum’daki üniversite açýlýþýnda yüreklerimize düþtü... Hem Rektörümüz hem de açýlýþtaki ilk dersi veren Prof. Numan Kurtulmuþ, önce þehit Ahmet kardeþimize dualar ederek baþladýlar konuþmalarýna. Sanki Ahmet’lerin ruhlarýyla dolup taþtý tüm ders salonlarý... O heyecanla üniversitedeki ilk derse koþuþan genç öðrencilerin gözlerindeki pýrýltý görülmeye deðerdi. Coþku ve hüzün ayný anda yaðýyordu göklerden. Gençlerimizin bir kýsmý daðlar baþýnda siperdeyken, diðerlerine de o süreçte daha çok okuyup, daha çok düþünmek sorumluluðu düþüyordu.
Bayraklar dalgalanýyordu. Bayraklar... Sessizce. Vakur, sade, kendinden emin... Denizler gibi dalgalanýyordu, aðaçlar gibi dalgalanýyordu, bulutlar gibi dalgalanýyordu. Sokaklarda, meydanlarda, insanlarýn ellerinde bayraklar dalgalanýyordu. Ve bayraðýmýzýn böylece nazlý ve vakarlý dalgalanabilmesinin bedeli ne kadar da büyüktü... Þehitlerdi bayraðýmýzýn rüzgarý.
‘Türkiye’yi geleceðe Taþýmak’ konulu ilk açýlýþ dersinde Prof. Kurtulmuþ; “Siyaset; iddia, irade ve ahlaktýr” dedi. Gençleri deðerler siyasetine çaðýran dersi, hayatýn anlamýný sorgulayan baþlýklarla doluydu. Biz, bizi biz kýlan, deðerleri yeniden hatýrlamak zorundaydýk.
Çorum Belediyesi’nin çok baþarýlý bir mehter takýmý var. Cuma namazýný Hýdýrlýk’taki sahabeler arasýnda kýldýktan sonra, selalarla, hücum nidalarýyla, dualarla manevi bir yolculuða çýktýk. Çorum’dan hüzünler ve umutlarla ayrýldýk...
Þehitler bizi her seferinde, iþte yeniden, göklere baðlýyor...