Allah için vatan, bayrak, namus, mukaddesat uðruna þehadete yürüyen yiðitler açýkça bir sevda destaný yazarlar...
Korkmadan ölüme doðru koþmak kahramanlýktýr, sevda ve aþkla koþmak ise daha fazlasýdýr, en sevgili için kendinden geçmektir.
Þehitlik öyle bir mertebedir ki, Yüce Allah onlarý Nebiler, Sýddýklar veSalihlerle birlikte zikreder.
Þehadet þerbetine susayan yiðitler bebeðin anne sütüne koþmasý gibi ölüme koþarlar.
Peygamberimizin asil sahabesi þehadet için birbiriyle yarýþýrdý. Kimisi engelli olmasýna raðmen öne atýlýr, kimisi ise evindeki 7 küçük çocuðu büyük çocuðuna emanet edip cenge koþardý.
Bu yüzden þehadet dünyadan geçmektir. Hem dünya sevgisi hem þehadet aþký bir kalbe sýðmaz...
Tüm sevdiklerini býrakýp, canýndan geçip en sevgiliye yönelmek asil bir fedakârlýktýr.
Sonunu düþünenden kahraman olmazmýþ... Þehitlik, ölümle bitecek gibi görünen bir sondan korkmamanýn da ötesinde bir anlam taþýr. Þehit, sadece cesaretle deðil kavuþma aþkýyla yanýp tutuþur.
Yüce deðerler uðruna kendisini feda edenler arkalarýndan üzüntü duyulmasýný deðil gurur duyulmasýný isterler.
Yüce Allah’ýn içimizde yaktýðý vatan aþký için, din ve millet aþký için kendisini kurban edenler üzüntüyle anýlacak deðil, gururla yad edilecek bir örneklik býrakýrlar geride... Vatan onlarýn akýttýðý kan sayesinde vatan olur...
Kato’da, Gabar’da, bilmem hangi daðýn tepelerinde vatan savunmasý yapan yiðitler Allah için büyük fedakârlýklara katlanýrlar. O fedakârlýklar sonu zafer de þehadet de olsa gururla yad edilmeli, hayýrla anýlmalýdýr. En son Þýrnak’taki helikopter kazasýnda hayatýný kaybeden þehitlerimizi de rahmetle anýyoruz.
Þehitlik hem cesaret iþidir, hem gayret ve fedakârlýk, hem de aþk ve sevda…
Oturduðu yerden þehitlik temennisinde bulunmak beyhudedir.
Evvela, mücadele aný geldiðinde ortaya atýlacakcesarete sahip olmak gerekir.
Sonra her þeyiyle mücadele ve mücahade etmek, çalýþmak, didinmek, savaþmak gerekir. Nefsinle, þeytanla, düþmanla savaþmak, yüce deðerler için kendinden ve dünyadan geçmek gerekir.
Þehadete susamak, onu aþkla istemek, hem kalen hem halen onun için dua etmek gerekir.
Her isteyen, her koþan, her savaþan ise o yüce makama ulaþamaz. Sonunda da takdir-i ilahi gerekir, Allah’ýn o þehadeti kabul etmesi ve o makamý nasip etmesi gerekir... Onun için þehitler hem verdikleri mücadele açýsýndan, hem de ilahi takdire mazhar olmalarý sebebiyle mümtaz þahsiyetlerdir.
Kahraman güvenlik güçlerimiz canlarý pahasýna aziz milletimiz için büyük bir mücadele yürütüyorlar. Þehitlerimizin yaptýklarý fedakârlýklarý asla unutmamalý, onlarýn emanetlerine sonuna kadar sahip çýkmalýyýz.
Ama mücadeleyi yürüten, çile çeken, gazi olan, ter akýtan yiðitlerimizi de takdirle yad etmeyi, onlar için hayýr duada bulunmayý ihmal etmemeliyiz.
Þehidimize de, gazimize de, mücadele eden yiðitlerimize de sahip çýkmak bir bütün olarak görevimizdir.
Yüce Allah hepimizi onun rýzasý için ve yücelttiði deðerler için canýndan, malýndan, dünyasýndan geçen, bütün hayatýný da, canýný da onun yolunda feda etmekten çekinmeyen kullarýndan eylesin.
Þehitlerimizin aziz ruhu þad olsun.