Müslümanlar þehit olmayý, Allah’ýn rýzasý ve hoþnutluðuna ulaþmak için bir vesile olarak görürler ve her daim arzularlar.
Bu arzu, sadece kuru bir temenniyi, isteði, duayý ifade etmez; ayný zamanda güçlü bir iradeyi, samimi bir gayreti, korkusuz bir mücadeleyi, fedakâr bir mücahedeyi yansýtýr.
Ý’la-yý Kelimetullah, Din-i Mübin-i Ýslam, vatan ve bayrak, ülke savunmasý gibi kutsallar için; hakký, hukuku, adaleti saðlamak gibi deðerler için; zulmü, baskýyý, saldýrýyý engellemek gibi amaçlar için mücadele etmek ve þehit düþmek en yüce makamlardan birine ulaþmak demektir.
Þehitsiz bir dünya tasavvurunu, insanlarýn ölmemesi gibi iyi niyetli bir temenni gibi algýlayanlar olabilir. Ancak bu hem dünya gerçekliðiyle baðdaþmaz, hem de þehitlik olgusunun taþýdýðý yüce manalarý yadsýmak gibi anlaþýlabilir.
Düþmanýn, hasmýn, zulmün, baskýnýn, saldýrýnýn, haksýzlýðýn olmamasý bu dünyada ulaþýlabilecek bir durum deðildir.
Bu sizin iyi niyetinizle, barýþçý yaklaþýmlarýnýzla, insani erdemlerinizle, iyiliksever davranýþlarýnýzla, sulh esaslý politikalarýnýzla da alakalý deðildir.
Zulüm, baský, saldýrý size yöneldiðinde savunma maksatlý harekete geçersiniz ve kayýplar verebilirsiniz. Zulüm ve baský size yönelmese bile haksýzlýða karþý seyirci kalamaz müdahale eder, yine kayýplar verebilirsiniz.
Bu yüzden þehit vermek, devlet olarak pasif de aktif de olsanýz maruz kalabileceðiniz bir durumdur.
Türkiye uzun yýllardýr baþka bir ülkeyle savaþmýyor ama terör saldýrýlarý sebebiyle þehitler veriyor.
Türkiye, son 10 yýlda Suriye ile de savaþa girmedi ama Suriye’den yönelen saldýrýlarla þehitler verdi.
Mehmetçik bu milletin evladýdýr ve onun selameti için herkesin yüreði titrer. Kimse kayýplar versin, canýndan can kopsun istemez. Bir insanýn kendisinin þehit olmayý istemesi onun hamiyetperverliðidir. Kutsal bilinen deðerler için mücadelenin sonuçlarýna katlanmak da büyük millet olmanýn bir tezahürüdür.
Türkiye, Suriye’de kendi ‘ulusal güvenliði’, ‘sýnýr güvenliði’ ve ‘bölgesel güvenliði’ için operasyonlar gerçekleþtiriyor. Kendisine yönelen saldýrýlarý önlemeye, gelecekte yönelebilecek tehditleri ise etkisiz kýlmaya çalýþýyor.
Bir yanda PYD gibi bir terör devletçiðinin oluþmasýný, diðer yanda Esed gibi terörist bir rejimin tehdit üretmesini, öbür yanda ise DEAÞ gibi terör örgütlerinin saldýrýlar yapmasýný önlemek için uðraþýyor.
Türkiye’nin bu mücadelesi, doðrudan vatan savunmasý anlamýna gelir.
Türkiye ayný zamanda zalim bir rejimin masum insanlarý katletmesini engellemeye, evinden barkýndan koparýlan mazlum insanlarýn hayatlarýný korumaya çalýþýyor.
Bu mücadele de hak ve hukuk, adalet ve insaniyet mücadelesi anlamýna gelir.
Her halükarda iki mücadele de kutsal bir amaç taþýyor.
Cenab-ý Hak Kur’an-ý Kerimde, “Size ne oldu da Allah yolunda ve "Rabbimiz, bizi halký zalim olan bu þehirden çýkar, bize tarafýndan bir sahip gönder, bize katýndan bir yardýmcý yolla!" diyen çaresiz erkekler, kadýnlar ve çocuklar uðrunda savaþmýyorsunuz?” (Nisa, 75) buyuruyor.
Zulme maruz kalan mazlumlarýn yardým çaðrýsýný dile getiren, bir kurtarýcý arayýþýný ortaya koyan bu ayet, Allah yolunda hareket etmeyi ve mazlumlara sahip çýkmayý savaþla birlikte dile getiriyor.
Çaresiz kalan insanlara sahip çýkmak Allah yolunda mücadele etmenin doðrudan bir parçasýdýr.
Þehitler tepesi tartýþmalarýna bu açýdan da bakmak gerekir.
Allah bu uðurda canýný ortaya koyan tüm þehitlerimizin ruhunu þad eylesin.