Þehr emini kimdir ve neyi seçiyoruz?

Türkiye yerel yöneticilerini yeniden seçecek. Uzun, yoðun ve yorgun bir siyasi gündemden sonra seçim gerçekleþiyor. Dikkat çekici olan siyasal parçalanma. Adýný yeni duyduðum partilerle karþýlaþtým. Her siyasi yelpaze parçalanmýþ durumda. Buna çoðulculuktan daha fazla parçalanma denir. Siyasi parçalanma tercihlerin çokluðunu anlatmýyor. Benzer sosyoloji ve benzer siyaset düþüncesine raðmen farklýlaþmak demek. Bu da aslýnda iradenin oluþmasýný zorlaþtýran bir þey. Parçalanma zaten halkýn talebinden öte siyasal seçkinlerin konumlanmasý ile ilgili.

Türk siyasi seçkinleri bu seçimde çok hareketli. Sokaklar ve meydanlarda asýlan bayraklar, gezen giydirilmiþ arabalar, sosyal medyadaki temsiller... Sanki birkaç kiþi bir araya gelmiþ parti kurmuþ görüntüsünü veren bile var. Bir bakýma siyasal katýlým olmasý iyi bir þey. Demokrasi canlýlýðýný anlatýyor. Fakat öte yandan örtük olan baþka bir gerçeklik var. Ýnsanlar belediyede neden baþkan olmak istiyor? Çok farklý kadrolarý ve programlarý mý var sorusunu sorduruyor. Siyasal elitlerin siyasete bu kadar hevesli olmalarý üzerine düþünmemiz gerekir. Halk da bu kadar hevesli mi? Pazar günü akþam bunu öðreneceðiz. Aslýnda Türkiye'de seçimlere katýlým oraný yüksektir. Doðru olan da siyasal katýlýmýn yüksek olmasý. Ýrade beyanýnýn ortaya konulmasý demektir bu.

Türkiye þehreminlerini seçiyor. Beþ yýl daha þehirleri yönetecek kiþileri göreve getirecek. Aslýnda seçilen sadece kiþiler deðil. Adaylar birer aktör. Ancak bunlar belli bir siyaset çevresini, kadrolarý ve gruplarý temsil ediyorlar. Dolayýsýyla þehremini bir kiþi olmaktan ötedir. Bir gruptur, kesimdir, kadrolardýr, siyasettir. Nitekim bu seçim propagandasýnda genel siyaset ve kadrolar çok daha fazla gündeme geldi. Þehrin meselelerini konuþmak kadar Türkiye'nin meseleleri de konuþuldu.

Þehremini seçerken sadece bir aktörü seçmiyoruz. Onun temsil ettiði dünya görüþünü, kadrolarý ve iliþkili olduðu güç merkezlerini de seçiyoruz. Bu da þehremininin sosyolojisidir. Siyaset çoðu kez kiþilerden fazla gruplar, kadrolar ve güç merkezleridir. Sosyolog Wright Mills, Ýktidar Elitleri kitabýyla ABD'deki siyasetin bu taraflarýna da ýþýk tutuyor. Türkiye pratiðinde TÜSÝAD, MÜSÝAD, Koç vs. baþta olmak üzere çeþitli güçlü aile ve güç merkezlerini de onaylýyoruz ve seçiyoruz.

Toplumlarýn yönetiminde, þehirlerin idaresinde sadece baþkan deðil onun temsil ettiði sosyoloji de etkili olur. Bu sosyoloji, bahsettiðimiz güç merkezleri ve kadrolardýr. Onlarýn Türkiye ile ilgili arzularýdýr. Din ve devlet iliþkilerine iliþkin talepleridir, paranýn paylaþma tutumlarýdýr, hizmetlerin öncelik ve sonralýk sýrasýdýr. Bundan dolayý þehremini seçimi bu taleplerin tercihidir. Baþkan üzerinden bunlarýn tercihidir.

Kültürel sermaye, bir þehrin ruhudur. Onun anlam dünyasýdýr. Bunun hangi dünya anlayýþý ile üretileceði, kimler arasýnda ne kadar paylaþýlacaðý ve aktörlerinin kim olacaðýný belirlemede belediye baþkanýnýn ve temsil ettiði kadrolarýn büyük etkisi var. Tamamen Batý kültürünün üretimini ve temsilini destekleyen, buna uygun failleri öne çýkaran adayý mý seçeceðiz yoksa bu ülkenin kültürel sermayesi için kollarý sývayan ve bunun aktörlerini destekleyen failleri mi?

Þehir ile iliþkiyi adaletle, milletle, refah üreterek, kültürel katký saðlayarak yönetmeye talip olan kadrolarý ve bilinci taþýyan aday tercihe þayandýr. Mükemmellik yoktur, ancak ona en yakýnlýk ve en uzaklýk vardýr. Aklý selim ve kalp-i selim bunu ölçü alýr. Þehr emini böyle seçer.