Coþkun BAÞBUÐ
Coþkun BAÞBUÐ
Tüm Yazýlarý

Þeker Bayramý

Bugün Ramazan Bayramý.

Haçlýnýn unutturmak için adýna "Ramazan" yerine "Þeker Bayramý" dedirttiði bayramýmýz.

Haçlýnýn yok etmek için her yolu denediði bayramlarýmýz.

Geliyor muyuz oyuna.

Maalesef evet!

Düþüyor muyuz tuzaða.

Maalesef evet!

Bugün bayramlarda yaþanan manevi çöküþü baþka nasýl izah edebilirsiniz ki.

Gelenekçi Kuþak...

Bu çöküþü gören ve çöküþün verdiði üzüntüyü iliklerine kadar hisseden biri olarak,

Böylesi bir günde siyaset yazmayý,

Böylesi bir günde dünya meselelerine baþlýk açmayý vicdanýma yediremedim.

Bu nedenle deðirmene su taþýmamak için bugünkü yazýmý bayram konusuna ayýrmaya karar verdim.

Çünkü içinde bulunduðumuz günler senede bir kez yaþanabilen kutsal günler,

Çünkü içinde bulunduðumuz günler insan hayatýnda iz býrakan günler,

Çünkü böylesi günler giderek yozlaþan günler,

Çünkü böylesi günler giderek sýradanlaþan günler,

Çünkü böylesi günler hakký verilmesi gereken günler,

Çünkü böylesi günler birilerinin artýk uyarmasý gereken günler,

O birisi olarak UYARIYORUM!

Bu akýlla gidersek, bugün Ramazan Bayramý'na þeker bayramý dedirtenler iki kuþak sonra þeker bayramý denildiðinde "ne bayramý" dedirtirler.

Benim de içinde bulunduðum "Gelenekçi Kuþak" bu konuda üzerine düþeni yapmalý ve uyarmalý...

.... Kuþaðý...

"Gelenekçi kuþak" tanýmý muhtemelen ilk defa karþýlaþtýðýnýz bir taným.

Çünkü bu taným benim icadým ve yeni yeni kullanmaya baþladýðým bir taným.

Nereden çýktý bu taným diyebilirsiniz.

Açýklayayým...

Malum son yýllarda batýnýn kurduðu tezgahla genç nesillere lakaplar takýlmaya baþlandý.

"Z" kuþaðý bu lakaplar içinde en bilineni...

Neden lakap?

Çünkü bu lakaplarla yeni nesile farklý bir ruh verilmeye çalýþýlýyor.

Farklý ruh vermek ne demek?

Bu sorunun cevabýný ünlü Rus psikolojik harp uzmaný Volkof'un þu teorisi açýklýyor;

"Gençlerle yaþlýlar arasýndaki baðý koparýn."

Beþ kelimeden ibaret bu cümle gerçekten psikolojik harpte en etkili yöntemlerden biridir.

Birbirinin devamý olmasý gereken kuþaklarýn arasýný açarsýnýz, birbirlerine karþý ötekileþtirirsiniz, birbirlerinden ayrýþtýrýrsýnýz, bu ve benzer yöntemlerle aralarýndaki illiyet baðýný koparýrsýnýz. Bunu saðladýðýnýz an operasyon biter ve yaþlý kuþak ile genç kuþak arasýndaki bað kopar.

Þimdiye kadar "Z" kuþaðý tanýmýna belki de hiç bu gözle bakmadýnýz.

Ancak sahadaki gerçekler bu.

Ben de hem meselelere farklý bir bakýþ açýsý getirmek hem de modaya uymak adýna ben ve benim gibi düþünenleri "Gelenekçi Kuþak " olarak tanýmladým.

Tutar mý?

Bence tutar!

Peki neden gelenek vurgusu.

Onu da açýklayayým...

Eski Bayramlar...

O kadar güzellerdi ki...

Günler öncesinden heyecaný sarardý tüm ülkeyi...

Çocuklara bayram kýyafeti olarak ayakkabýlar, gömlekler, pantolonlar alýnýr ve bu kýyafetler bayram sabahýna kadar asla giydirilmez gardýroplarda cicili bicili bekletilirlerdi.

Dedelerin, ninelerin anne babalarýn hayalleri ise bambaþkaydý. Onlarda evlatlarýný görmenin, onlarý karþýlamanýn, onlarla kucaklaþmanýn rüyasý ile yanýp tutuþurlardý.

El öpecek torunlar için harçlýklar hazýrlanýr, kolalý, ütülü mendiller içine yerleþtirilen harçlýklar þanslý torunlarý beklerdi.

Evlatlarýn telaþý ise bambaþkaydý. Onlarda bayramda anne babasýna ne hediye götürecek, hangi saatte kapýlarýný çalacaklar, bunlarýn planlarýný kurarlardý.

Bir baþka ortak telaþ ise sabah erken saatlerde kýlýnacak bayram namazý heyecanýydý.

Namaz sonrasý yollar insan seline döner herkes bayram ziyareti için birbirine gider gelirdi.

Þimdiki Bayramlar...

Yukarýda anlattýklarýnýzdan eser kalmadý dediðinizi duyar gibiyim.

Evet, maalesef acý ama gerçek bu.

Bugün bayramlar þehirlerin boþaldýðý, plajlarýn dolduðu bir tatil fýrsatýna dönüþmüþ durumda.

Yollarda insanlarýn akýn akýn bayram ziyaretlerine gittiði görüntüler artýk mazide kaldý.

Evet maalesef psikolojik harp uzmaný olarak þunu rahatlýkla söyler ve her ortamda da tartýþýrým ki manevi deðerimizdeki çöküþ inanýlmaz.

Unutmayalým ki...

Binalarý ayakta tutan kolon ve kiriþlerdir. Bunlarda sýkýntý olduðu an yapý çöker.

Milletleri ayakta tutan ise sahip olduklarý manevi deðerlerdir. Milletler bu deðerleriyle ayakta durur. Týpký binalarda olduðu gibi manevi deðerlerde de sýkýntý olduðu an millet çöker.

Aralarýndaki tek fark bina çöktükten sonra tekrar ayaða kaldýrabilirsiniz, ama milletin manevi deðerleri ruhu çöktükten sonra asla ayaða kaldýramazsýnýz.