Selanik'i anlatmak lazým!

Mücahitliði diri tuttuðumuz ergen hatýralarýn yýllarý. Fatih cami avlusu ve sokaklarýnda Bosna'da küffarla savaþma hayalleriyle toplaþtýðýmýz yýllar. Bize izin çýkmadý. Hafýzam yanýltmýyorsa Osman Atalay aðabey ve birkaç kiþiye nasip oldu.

Gençliðimiz coðrafyasýnýn yapý taþlarý Bosna, Afganistan, Hindikuþ daðlarý, Çeçenistan iken melodilerini Ömer Karaoðlu, Taner Yüncüoðlu, Abdulbaki Kömür tellendiriyordu...

Cephede savaþmýþ, sonrasýnda Bosna'dan Ýstanbul'a göç etmiþ, yetmiþini aþkýn Bosnalý bir aðabeyle sohbetteyiz. Srebrenitsa Katliamý'nýn yýldönümü münasebetiyle sorular soruyoruz. Niyetim derinlikli bir Bosna analizi idi. Ama Bosnalý aðabeyin heyecanýný aktarmak daha yerinde geldi. Zihnimde kalanlarý buraya taþýmaya çalýþtým.

"Fikir ve ideolojik merkezli bu coðrafyayý anlatýr mýsýnýz?"

"Neden?" sorusuyla cevapladý.

"Ayný sonla cezalandýrýlmamak adýna öðrenmeli deðil miyiz?"

Bundan sonra sadece sustum.

"Ne yapmamýz lazým biliyor musun? Önce Selanik'i anlatmamýz lazým.

Selanik'te ne oldu?

Selanik, Osmanlý'nýn Ýstanbul'dan sonraki en büyük þehri. Lübnan'dan Fas'a kadar bütün Akdeniz coðrafyasýnýn limanlarýný Avrupa'ya baðlayan kapý.

Selanik, Batý için Ýstanbul kadar önemli.

Selanik en fazla Yahudi nüfusun bir arada yaþadýðý dünyanýn en büyük Yahudi þehri.

Ama ayný zamanda Selanik bir Türk þehri.

1908 yýlýndaki nüfusu 425 bin. Ayný yýllarda Ýstanbul'un nüfusu 850 bin. 425 bin nüfusun 225 bini Türk.

Ne oluyor bu þehirde?

Osmanlý'yý daðýtma hareketinin yuvasý, baþkenti bu þehir. Tezgâh burada kuruluyor.

1912 Kasým'ýnda bir Osmanlý paþasýnýn ihanetiyle tek bir kurþun sýkmadan bu þehir Yunanistan'a veriliyor.

1923 yýlýnda mübadele ile 225 bin Türk, þehri neden terk etmek zorunda kaldý?

1919'un Mayýs'ýnda Ýran'da ve Türkiye'de neler olduðunu anlayamadýk!

Sürekli toprak kaybettiðimiz, insan kaybettiðimiz, güç kaybettiðimiz, her þeyimizi kaybettiðimiz bu yýllarý anlayamadýk.

Bu mekanizmayý çözemedik biz.

Niye çözemedik?

Çünkü Selanik'i anlamadýk.

Çocuklara bu kronolojiyi doðru anlatýrsak; 15 Temmuz'un, FETÖ'nün ne olduðunu anlamýþ olacaklar.

1908'de Galata Köprüsü'nün ilerisinde neden Müslüman yoktu anlayacaklar.

1915'te Pera'da, Karaköy'de, Taksim'de, Osman Bey'de, Þiþli'de, Kurtuluþ'ta bütün evlerin, dükkanlarýn, maðazalarýn duvarlarýnda, camlarýnda Ýngiliz, Fransýz, Rus ve Yunanlýlar bayraklarýyla neyi bekliyorlardý anlayacaklar.

Böyle bir devlet kurulacaktý coðrafyamýzda. Çanakkale'de boðduðumuz Ýngiliz, Fransýz gemileri sebebiyle proje gerçekleþmedi.

O devlet kurulamadý Ýstanbul'da.

Payitaht varken Ankara neden baþkent yapýldý?

Ýstanbul için baþka planlar kurgulandý ve uygulandý.

Anam, nenem ve kardeþlerimle savaþtan sonra Türkiye'ye geldik.

Kardeþim ne oldu bu Türkiye'de ya? Müslümanlýkla alakasý olmayan bir yapýyla karþý karþýyaydýk.

Yugoslavya'da birileri zaten bize Tito'yu empoze ediyordu!

Çocuklarýma, torunlarýma telkinde bulunuyorum, anlatýyorum. Sorgulayýcý olun. Hiçbir ideolojinin oyuncaðý olmayýn. Ne FETÖ'nün ne baþka bir tarikatýn ne bir cemaatin...

Her namazda Fatiha suresiyle günde kýrk defa "bizi doðru yola ilet, bize doðru yolu göster" diye boþuna dedirtmiyor Allah.

Elbet bunun bir hikmeti var.

Bu coðrafyada 1920'lere kadar Türkçe gazete vardý.

Türkçeyi oraya iade edersek Ýstanbul'u ve Anadolu'yu bu coðrafyayla birleþtireceðiz.

Önemli Osmanlý mütefekkirleri yaþamýþ Bosna'da.

Hasan Kâfi gibi, Ahmet Gurbi Baba gibi büyük Osmanlý Divan þairleri yaþamýþ.

Bosna'da Alhamiyado Ebediyatý var: Dini Tasavvufi Türk Halk Edebiyatý.

Boþnakça dilinde Osmanlý alfabesiyle yazýlmýþ Çerkez ve Kürt edebiyatý var.

Devlet bunun farkýnda. Yunus Emre Enstitüsü, Bosna'da liselerde Türkçe dili öðretiyor.

Bosna'da þu anda istihbarat kuruluþlarý Selefi, Þii ve Vahhabi propagandalarla; 40'lý yýllarýn Ýstanbul'unu 50'li yýllarýn Anadolu'sunu yaþatýyorlar!

Üçüncü Dünya Savaþý senaryolarýnýn yazýldýðý bu süreçte geçmiþi iyi bilmemiz gerekiyor.

Ayný sonla cezalandýrýlmamak için Selanik'i anlatmayla, anlamayla baþlayabilirsiniz..."