Pazar günkü "Karakterler savaþý" baþlýklý yazýmda, Yahudiler ve Araplar baðlamýnda özet bir karakter tahlili yapmýþ ve "Ýsrail oðullarý ile Araplar Hz. Ýbrahim'in iki oðlu Ýshak ve Ýsmail'in soyundan gelirler. Kur'an'da Ýsrail oðullarýnýn atasý Ýshak'ýn doðumunun müjdelendiði ayette onun, "bilen bir erkek çocuðu" (ðulamun alim) olarak nitelendirildiðini görüyoruz. Araplarýn atasý Ýsmail'in müjdelendiði ayette ise "halim bir erkek çocuðu" (ðulamun halim) ifadesi kullanýlmýþtýr. Ýsrail oðullarýnýn ve Araplarýn karakterlerinin temelini oluþturan ve ilk atalarý itibariyle doðuþtan kaynaklanan özelliklerinin "ilim" ve "hilim" olduðunu söyleyebiliriz. "Ýlim", derinlerdeki anlamý gösteren yüzeydeki iþaret anlamýný ifade ederken, "hilm" ise ilk olarak derin ve sessiz akan su, diðer bir ifadeyle derinliðin kendisi anlamýnda kullanýlmýþtýr. Tarihsel sürece bakarak diyebiliriz ki Yahudilerin karakteri bilimsel alanlarda çýðýr açmakla, Araplarýn karakteri ise taþlarý çatlatan zorluklar karþýsýnda derin bir aðýrbaþlýlýk ve sabýrla direnmek þeklinde temayüz etmiþtir" demiþtim.
Amacým teorik bilgiler vermek deðildi kuþkusuz. Bugün yaþadýðýmýz bu kanlý sürecin hangi karakterin yansýmasý olduðunu anlatmaktý maksadým. Aslýnda, "hilm" ile bütünleþmesi durumunda medeniyet yapýcý bir karakter olan "ilm"in çarptýrýlarak Siyonist Ýsrail'in þahsýnda þeytani bir ölüm makinasýna dönüþtüðünü anlatmak istiyordum.
Nitekim Kur'an, Ýsrail oðullarýnýn kendilerine verilen bu özelliði amacýndan saptýrdýklarýný vurgulayarak onlara aðýr eleþtiriler yöneltiyor ve izledikleri tarihsel süreci de örnek göstererek kendilerine sunulan tevhidi mesajý son temsilcilerine teslim etmeleri gerekirken, Allah'ý, tevhidi, dini tekellerine alarak son peygambere karþý yýkýcý bir muhalefet yaptýklarýný gözler önüne seriyor.
Kur'an'da ana hatlarýyla ve sembolik bir dille anlatýldýðý þekliyle Mezopotamya'da Hz. Ýbrahim'le baþlayan, oradan Kenan'a, sonra Mýsýr'a ve ardýndan Filistin'e devam eden sürecin, Ýslam Peygamberinin Mescidi Aksa'ya götürülmesiyle tamamlanmasý gereken ve istenen bir bayrak yarýþýnýn Yahudilerin çarpýk karakterleri yüzünden nasýl kanlý bir tarihe dönüþtüðünü biliyoruz. Bugün Filistin'de, Gazze'de gördüklerimiz, bu kanlý sürecin en kanlý halkalarýndan biridir ve sebebi de Siyonist Yahudilerin çizgisinden sapmýþ çarpýk karakterleridir. Derinlerdeki irfanýn ortaya çýkarýlmasý için verilen "ilim" niteliðinin, tevhidin, irfanýn ve medeniyetin, kýsacasý "hilm"in, yani aðýrbaþlýlýðýn, sabrýn gömülmesinin aracýna dönüþmesidir gördüklerimiz. Gazze'ye atýlan devasa bombalar sadece bebekleri, çocuklarý, kadýnlarý, yaþlýlarý deðil, Hz. Peygamberin "Ýsra" gecesi onlardan aldýðý emaneti de derinlere, daha derinlere gömmenin hýncýyla atýlýyorlar. Bu açýdan sadece Araplar deðil, bütün Müslümanlar bu cinnet geçiren çarpýk karakterin tehdidi ile karþý karþýyadýr.
Gördüðünüz gibi istesek de teorik þeyler yazmaktan kurtulamýyoruz. Çünkü bu bir semboller savaþýdýr, merkezinde Ýbrahim, Ýshak, Ýsmail gibi tevhit sembollerinin, "ilim" ve "hilm" gibi niteliklerin, Kudüs ve Mescidi Aksa gibi sembol mekânlarýn yer aldýðý bir savaþ. Bu yüzden de çok tehlikelidir. Bir tarafta, emanete ihanet etmiþlerin kendilerini ayýplayacaklarý yerde, emanete sahip çýkanlara duyduklarý hýncý kustuklarý, öbür tarafta Allah'a verdikleri sözü tutmaya ve aldýklarý emaneti canlarý pahasýna korumaya çalýþan mücahitlerin dünyayý hayran býrakan sabýrlarýnýn sergilendiði tarihin akýþýný deðiþtirecek bir savaþ.
Kur'an bu tür kader tayin edici savaþlardan biri olan Bedir için, "Ýki topluluðun karþýlaþtýðý, hak ile batýlýn ayrýþtýðý gün" ifadesini kullanýr. Tam da böyle bir savaþtýr bu gün Gazze'de yaþanan. Hak ile batýlýn ayrýþtýðý.
