Sadece sizi deðil... Sadece bizi deðil... Sadece onlarý da deðil... Meðer bizim din âlimi görünümlü ‘big brother’, en yakýnýndakileri bile dinlemiþ; kontrolde tutmak amaçlý.
Sadece sen deðil... Sadece ben de deðil... Sadece bizler deðiliz ‘tehdit’ unsuru olan... Meðer bizim ‘Allah dostu veli’, PR’lý ‘Hocaefendi’ kendisinden gayrisine güvenmeyip kýrk yýllýk sýrdaþý, çocukluðundan beri en yakýnýndaki isim, hatta kara kutusu olan Latif Erdoðan’ý dahi dinlemiþ, dinletebilmiþ.
***
Günlerdir þaþkýnlýk içinde “hepimizi dinlemiþler” diye haykýrýyoruz.
Latif Erdoðan’da A Haber’de katýldýðý Deþifre programýnda mealen dedi ki:
“Niye þaþýrýyorsunuz arkadaþ... Hocaefendi cemaatin önde gelen ismi olduðum ve söylediðim sözler kendisini de baðlayacaðý gerekçesiyle 15 yýl boyunca beni de dinletmiþ!”
Dikkatinizi çekti mi sizin de?
Gülen’in, Latif Erdoðan’a “Denetim amaçlý seni dinletiyorum Latif!” dediði yer neresi?
Altunizade!
Peki, Gülen kaç yýldýr Pensilvanya’da?
Gülen kaç yýlýnda buluþmuþ olabilir Latif Erdoðan’la Altunizade’ki ofisinde?
1990 mý? 1995 mi? 1999 mu?
Ýstediðiniz yýldan geriye 15 yýlý sardýrýn...
Ve hesaplayýn bakalým Gülen’in kaç yýldýr derin kulak olduðunu...
Fethullah Gülen din adamý mýdýr, devletin daha derininde bir istihbaratçý mýdýr?
Karþýmýzda yýllarca bizlere ‘din adamý’ diye sunulan, ancak o sunumun gerisinde ‘Genelkurmay’daki görüþmeler Cumhurbaþkaný’na dahi gitmeden masasýna giden’ bir adam var...
Sahiden de kim bu adam?
Kimdir Fethullah Gülen?
CIA ajaný mýdýr, deðil midir bilmiyorum ancak bir istihbarat baðlantýsý olduðu muhakkak.
Ve hala Allah dostlarýndan, alimlerden örneklerle, mukayeselerle Fethullah Gülen’in asýl kimliði gizlenmeye çalýþýlýyor.
Fethullah Gülen’e iliþkin Kadir Mýsýroðlu’nun ‘Dünden bugüne: Tahrifat Hareketleri’ isimli kitabýnýn üçüncü cildinde oldukça önemli bir bölüm var...
325. sayfada, 1969 ve 73 yýllarý arasýnda Adalet Parti ve Demokratik Parti’den Mersin ve Samsun milletvekilliði de yapan emekli vaiz Hilmi Türkmen’den bir hatýra aktarýyor Mýsýroðlu...
Merhum Türkmen, Kadir Mýsýroðlu’na diyor ki: ‘Sen bir de benden dinle Fethullah Gülen’i!”
***
Ve anlatýyor...
“Ýskenderun’da askerlik yaparken ben de orada vaizdim. Bir gün benim de bulunduðum camide vaaza çýktý ve orada millete Kuran-ý Kerim’in kýymetini bilmedikleri yolunda nasihatte bulunurken o mukaddes kitabý ‘Siz iþte böyle yaptýnýz!..’ diyerek kürsüden atmýþ, (bu vaka daha sonra Salihli’de de cereyan etmiþtir) ve cemaat arasýnda büyük bir galeyan meydana gelmiþti.
Milleti zorla yatýþtýrdým. Fethullah’ý alýp evime götürdüm. Genç ve tecrübesiz olduðunu düþünerek nasihatlerde bulundum kendisine.
Aradan yýllar geçti. Yýl 1965 veya 66 idi. Gayet periþan bir vaziyette bana geldi. Ýstanbul’daki arkadaþlarýnýn kendisini beþ parasýz sokaða attýklarýný söyledi ve benden iþ istedi. Ýskenderun’daki vak’a dolayýsýyla ihtiyatlý davrandým ve Müftü’ye müracaatla o sýrada izinli olan bir vaizin yerine vazifelendirmesini teminle bir deneme yapmak istedim. Bir gün vaaz verirken düþüp bayýldý kürsüde. Hastaneye kaldýrdýk. Doktorlar depresyon geçirdiðini söyleyerek O’nu Manisa Akýl Hastanesi’ne sevkettiler. Bir iki ay burada yatýp çýktýktan sonra yine yardým istedi. Ýzmir’in Kestane Pazarý’ndaki Kuran-ý Kerim Kursu’nun idarecilerini tanýyordum. Manisa’da adý ‘deli hoca’ya çýkar endiþesiyle, arkadaþlarla görüþerek oraya yerleþtirdim. Beþ on gün sonra halini hatýrýný sormak için yanýna uðradýðýmda, baþ baþa bir kimseyle fiskos ettiðine rastgeldim. Konuþtuðu adam, beni görünce yaydan çýkmýþ ok gibi fýrlayýp kaçtý. Kendisine ‘Bu kimdir?” diye sorduðumda ‘Bir talebe velisi!” diye cevap verdi.
Bu söz doðru deðildi. Konuþtuðu o adam, bu karþýlaþmadan 5-6 ay evvel bana gelmiþ ve MÝT’çi hüviyetini gösterdikten sonra, benimle açýkça bir mesele konuþmak istediðini söylemiþti. Mesele þuydu:
‘Bizim teþkilat (MÝT) Müslümanlarýn Mustafa Kemal Paþa’ya menfi bir tavýr almasýndan rahatsýz. Ýstiyoruz ki bu münaferatý giderelim. Sen, Süleymancý Cemaati içinde söz sahibi birisin. Sen bizimle çalýþ bizden ne istersen iste... Diyanet Ýþleri Baþkaný yapalým seni!’
Kendisine yanlýþ kapýda olduðunu söylemiþtim. Þimdi anlýyordum ki, bulduklarý adam Fethullah Gülen’di. Ýþi takip ettim o günden sonra. MÝT güdümlü olarak nasýl nafiz bir mevkiye getirildiðine safha safha þahit oldum.”
***
Kadir Mýsýroðlu’nun kitabýndan özetle anlattýðým bu anekdot belki bugünleri anlamak açýsýndan faydalý olur.
Fethullah Gülen hala kapalý bir kutu. Sorulmasý gereken pek çok soru var. 1962-71 arasýnda MÝT Müsteþarlýðý yapan Korgeneral Fuat Doðu’yla iliþkisi, Ulaþtýrma Bakanlýðý da yapan CHP eski Genel Sekreteri Kasým Gülek baðlantýlarýnýn irdelenmesi gerekiyor.
17 Aralýk tarihi Fethullah Gülen için bir milattýr.
17 Aralýkta giriþtiði operasyon kendi “yüzüne” yaptýðý bir operasyona dönüþtü.
Operasyonla maskesi düþtü...
Latif Erdoðan bir giriþ yaptý sadece. Emin olun anlattýklarý sadece bir kýsmý...
Ne dersin Ekrem Dumanlý?
Þimdiden çok þaþýrmayalým, daha çok þey var duyduðumuzda þaþýracaðýmýz deðil mi?
