Sen kim, ‘diktatörlük’ ve ‘þeref’ bahsinde konuþmak kim?

Bakýnýz lafý hiç eveleyip gevelemeden, dahasý lafýn arkasýndan filan dolanmadan ölçüyü koyuyorum: Erdoðan’ý sevmeyebilirsiniz. Hatta Erdoðan’dan nefret bile edebilirsiniz. Sevmediðiniz ve nefret ettiðiniz için de sabah akþam eleþtirebilirsiniz. Ama asla hakaret edemezsiniz. Asla namus ve þeref bahsinde haddinizi aþarak kem söz edemezsiniz. Biz herkesten Erdoðan’ý sevmesini beklemiyoruz elbet. Edepli ve düzeyli Erdoðan eleþtirilerinden de zinhar rahatsýzlýk duymuyoruz.

***

Erdoðan bu ülkenin Cumhurbaþkanýdýr. Öyle CHP’nin tek parti döneminde olduðu gibi vesayet odaklarýnca seçilen bir Cumhurbaþkaný deðildir. Erdoðan þer odaklarýnýn blok siyasetine ve dýþarýdaki Erdoðanfobiklerin kumpaslarýna raðmen halkýn hür ve helal oylarýyla seçilmiþ ilk Cumhurbaþkanýdýr. Erdoðan sadece Cumhurbaþkaný deðildir. Erdoðan kendisine oy veren milyonlarýn gönlünde taht kurmuþ karizmatik bir liderdir. Sadece Türkiye’de deðil dünyanýn pek çok yerinde Erdoðan mazlumlarýn lideri olarak kabul edilir. Erdoðan AK Parti hareketinin/davasýnýn tartýþýlmaz lideridir. Oy veren milyonlar Erdoðan’ý sadece Cumhurbaþkanlarý olarak sevmiyorlar, kendilerinden biri ve kendilerinin deðerlerini üstünde taþýyan biri olarak gördükleri için çok seviyorlar.

Hiçbir Cumhurbaþkanýna böyle bir sevgi nasip olmamýþtýr. Millete saygýsý olanlar, asla milletin sevip saydýðý ve kendine baþkan yaptýðý birine saygýda kusur etmez.

Erdoðan’a “diktatör bozuntusu” demek onu seçenlerin iradesine saygýsýzlýktýr. Erdoðan’a yapýlan hakaret bu anlamda milletin kendisine yapýlan bir hakarettir. Ýþin içine “Namus ve þeref”in katýlmýþ olmasý ayrýca çok büyük bir saygýsýzlýk, edepsizlik ve küstahlýk örneðidir.

Haddi aþan bir küstahlýðýn, amansýz bir nefretin, tedavisi imkânsýz bir patolojinin ürünü olan bu sözlerin karþýlýksýz býrakýlmamasýndan daha doðal bir durum olamaz. Psikiyatrik tedavi gerektiren Erdoðanfobizm hastalýðýna yakalanmýþ Kýlýçdaroðlu’nun sözleri öyle iddia edildiði gibi maksadýný aþan sözler deðildir. Tam tersine maksatlý sözlerdir ve bilerek söylenmiþtir.

***

Kýlýçdaroðlu’nun “diktatör bozuntusu” derken bin düþünmesi gerekiyor. Çünkü bu ülkede “diktatörlük”, “otoriterlik”, “baský”, “vesayet”, “darbecilik” ,”ayrýmcýlýk” ve “faþizm” denildiðinde akla gelen tek parti CHP’dir.

CHP’nin “Tek Parti Dönemi” veya “Milli Þeflik rejimi” bütün bu anti-demokratik durumun en tipik bir örneðidir.

“Diktatörlük” bahsinde konuþmayý pek seven Kýlýçdaroðlu nedense diktatoryal olan kendi partisinin þeflik rejiminden övgüyle söz edebilmektedir.

Bu ne perhiz bu ne lahana turþusu!

Kendi partisinin katliamlarla ve diktatörlükle özdeþleþmiþ uygulamalarýný, yani tek parti rejimini Cumhuriyetin asrý saadeti olarak övünçle anan Kýlýçdaroðlu’na bilmem ki ne demeli? Yüzyýlýmýzýn en acýmasýz diktatörlerinden biri olan Esad’a arka çýkan Kýlýçdaroðlu’nun “diktatörlük” bahsinde güya eleþtirel bir pozisyonda durduðunu göstermeye çalýþmasý tam bir ikiyüzlülük ve utanmazlýk örneðidir.

Kýlýçdaroðlu “Baasçý yoldaþý” olan Esad’ýn ülkesinde Esad’ýn “diktatör bozuntusu” diye eleþtirilebildiðine dair bir tek örnek gösterebilir mi acaba? Ama kendisi küstah bir dille seçilmiþ Cumhurbaþkanýmýza “diktatör bozuntusu” diye hakaret edebiliyor. “Diktatör”ün ülkesinde yaþýyor olsaydýn böyle konuþmaya cesaret edemezdin. Ayrýca hatýrlatmak isterim ki “Diktatörlük genleri”ne sahip bir partinin genel baþkaný olduðun için giderek “diktatör bozuntusu” gibi davranmaya baþladýðýný partili arkadaþlarýn söylemeye baþladýlar bile...

***

Hadi “diktatör” bahsinde konuþuyorsun konuþmasýna, peki þu namus ve þeref meselesini dile dolaman neyin nesi?

Madem dile getirdin, o zaman anladýðýn dilden sana cevap vereyim...

Sen ki Dersim’de atalarýný hunharca ve acýmasýzca katleden bir partinin genel baþkanýsýn... “Dersim katliamý” senin için bir anlam ifade etmiyorsa namus ve þeref bahsinde zinhar konuþmayacaksýn... “Dersim katliamcýsý” partinin geçmiþiyle yüzleþmeyeceksen, en önemlisi de bundan utanç duyup özür dilemeyeceksen, namus ve þeref bahsini hiç açmayacaksýn...

“Diktatör bozuntusu” diye küstahça eleþtirdiðin o yiðit adam çýkýp “Dersim katliamý”ndan dolayý devlet adýna özür dilediðinde bile rahatsýzlýk duydun... Hem kendi celladýna âþýksýn, hem de senin celladýna laf edene öfke kusuyorsun... Bu mudur onurlu davranýþ? Senin atalarýnýn hukukunu koruyan o cesur yürekli adama sarf ettiðin sözler, en hafifinden haysiyet cellatlýðýdýr.“Diktatörlük” ve “Þeref” bahsinde konuþmadan önce kendi partinin geçmiþine ve kendine bakacaksýn...

Yoksa anladýðýn dilden cevabýný alýrsýn...