Ýç sorunlarla boðuþan Fransa, Suriye’de Türkiye’ye karþý rol çabasýnda... Avrupa Ordusu tamam… Þimdi sýra Ortadoðu ordusuna mý geldi?
Fransa’nýn Suriye-Lübnan tutkusu, tarihin doðal bir sonucu olarak paketlenir... ‘Ne iþi var burada’ sorusuna karþý da ‘tarihi baðlar’ diye bir genellemeyle zihinlere olta atýlýr... Gerçekte Fransa buralardan hiç çýkmamýþtýr.
Fransa’nýn sýð tarih tezine karþýlýk, Osmanlý Ýmparatorluðu’nun bölgedeki çok daha eski ve köklü baðlarýnýn yok sayýlmasý çabalarý saðda solda hala sürüyor. Aradaki fark þu: Fransa tarih tezini hiç býrakmadý. Türkiye, Osmanlý inkarýndan daha yeni uyanýyor, yýllar önce koparttýðý baðlarýn deðerini yeni fark ediyor.
Ýçeride Sarý Yeleklerle baþý dertte olan ve kahvaltýda sarý tereyaðý görmekten bile ürken Fransa Cumhurbaþkaný Macron, tapulu arazi muamelesi yaptýðý kuzey Suriye’de yeni arayýþlarda... ABD’nin çekilme sürecini durduramayacaðýný fark edince, kendince alternatif önerilere girdi. Fransa önce ‘ABD çekilse de biz kalýyoruz’ dedi... Kalýnan yerin tatil köyü olmadýðýný ve Fransa’nýn ABD lojistik altyapýsý ve gölgesi altýnda kahramanlýk yaptýðý bilenler için bu iddia hayli dalgalýydý. Sonra bu söylemden ‘Suriye’ kelimesi çýkartýldý, ‘Levant’ eklendi. Macron ilan etti: 2019’da da Fransa, Levant’da askeri rol oynamayý sürdürecektir. Buna ‘uluslararasý koalisyon altýnda’ diye bir de ek yaptý... Bu haliyle Fransa Suriye’de kalma arzusundan çark edebilecek hale geldi. Levant deyince arazi geniþliyor...
Fransa onyýllardýr Ortadoðu’daki siyasi sýnýrlarýný tanýmaz ve 15. yüzyýldan kalma, Sykes-Picot’dan artmýþ Levant kelimesine sarýlýr. Güneþin Yükseldiði Doðu- demektir. Fransa’dan bakýnca Akdeniz’in güneþi buralardan doðar. Halep-Þam, Baðdat, Beyrut, Amman, Kudüs, Gazze, hatta Kýbrýs ’Levant’ sayýlýr.
Ancak Fransa Suriye’nin kuzeyinde dolaþmaktan vazgeçmiþ deðil. Bölgedeki maþalar da, ABD sonrasýnda Fransa-Ýngiltere’den ‘manda-himaye’ arayýþýna girdiler.
Hatýrlanacaktýr Macron hala yüksekten uçtuðu Mart 2018’de Türkiye’nin operasyon ihtimaline karþý Münbiç’e asker yollamaktan söz etmiþti. Ayrýca Elize Sarayý’nda Kuzey Suriye heyeti aðýrlamýþtý. Heyet üyeleri sonra bu görüþmeyi ballandýrarak medyaya sýzdýrdý. Sýzýntýlarý da Elize sonradan toparlamaya çalýþtý.
Fransa’nýn Suriye tarafýnda 1100 kadar askeri var. Irak diye geldiler, sonra Suriye’ye kaydýlar. Þimdi ABD altyapýsý olmadan kalmak için çare arayýþýndalar. Son olarak bölgedeki maþa gruplar Fransa’nýn ‘Suriye’nin kuzeyinde uçuþa yasak bölge’ ilan etmesine çalýþýyorlar. Böyle bir bölge hem Fransa’nýn boyunu aþar, hem de doðrudan Türkiye’ye karþý düþmanca eylem olur. O yüzden mümkün görmüyoruz. Her durumda, iç sorunlarý artmýþ Macron’un, Suriye’de maceralara açýk olduðunu ve yalnýz kaldýðý noktalarda yapay koalisyonlar ve BM maskeleri ile sonuç almaya çalýþacaðýný öngörmek gerekiyor. Öte yanda Suriye teriminin ‘Levant’ olarak deðiþtirilmesi, Fransa’ya Suriye’den çýkýþ kapýsýný açýk býrakmak, demek. O kapýnýn kullanýlmasýnda Türkiye açýsýndan bir sorun yok.
TEL ABYAD DA ‘GÖZLEM NOKTASI’ DÝYE ADLANDIRILAN ABD KARAKOLU
Ortadoðu’da askercilik oynayan Fransa’nýn Avrupa Ordusu hayali var. Avrupa Ordusu kavramý, Avrupa Ekonomik Topluluðu þekillenirken, hem de Fransa Baþbakaný Pleven tarafýndan 1950’de ortaya atýlmýþtý. Tek bir Avrupa Savunma Bakaný olacak, altýnda da üye ülkelerin katýldýðý ordu kurulacaktý. Pleven’in, o zamanki NATO komutaný, sonraki ABD Baþkaný Eisenhower’ýn etkisiyle böyle bir projeyi önerdiði söylenir.
1952’de Avrupa Savunma Topluluðu kuruldu, merkezi Paris’teydi. Anlaþmayla, AB’nin yasama organý Avrupa Parlamentosu da oluþturuldu. Hem ordu hem meclis, önemli adýmlardý. Ekonomi de Avrupa Ekonomik Topluluðu’na verilmiþti. Ancak Fransa, imzaladýðý Savunma Topluluðu anlaþmasýný parlamentodan geçirip, onaylamadý. O zaman Vietnam’da sömürge savaþý yürütüyordu.
Avrupa Savunma Topluluðu’nu 1954’te Fransa’nýn milliyetçi saðý ile Moskova’ya yakýn Komünist solu ortaklaþa yok ettiler. Öyle ki, anlaþmayý onaylamasý gereken Fransa Parlamentosu, Aðustos 1954’te oylamaya bile gerek duymamýþ ve birleþim, parlamenterlerin Fransa Milli Marþý’ný söylemesiyle sona ermiþti. Fransa’nýn bu gel-git’ine ABD çok öfkelendi. Ýzleyen Soðuk Savaþ döneminde Avrupa Ordusu unutuldu. Herkes NATO’cu olmuþtu.
1990’larda, Soðuk Savaþ sonrasýnda Ýngiltere ‘Avrupa Savunmasý’ diye bir þey söylemeye baþladý. Bu kez ABD karþý çýktý. Soðuk Savaþý kazanan NATO’ya ortak koþmanýn alemi yoktu. Sonra ABD bütün Avrupa’yý NATO altýnda birleþmeye ve sürüden ayrýlmamaya davet etti. ABD son 30 yýldýr Avrupa’nýn NATO’dan ayrý kulüpler kurmasýna iyi gözle bakmýyor. Trump yönetiminde bu tutum deðiþmedi, sadece keskinleþti: NATO kulübü ise herkes ABD’ye yüksek üyelik aidatý verecekti. Huysuzluk yapan olursa ve kulüp iþlemiyorsa, o zaman Trump NATO’dan çýkacaktý.
Donald Trump’ýn NATO ve AB gibi yapýlardan hoþlanmadýðý biliniyor. Nisan 2018’de Beyaz Saray’ý ziyaret eden Macron’a ‘AB’den neden çýkmýyorsunuz? AB’den çýkýn, sizle AB’den daha iyi bir ikili ticaret anlaþmasý yaparýz’ demiþti.
Macron o sýralar Trump’ýn elini sert sýkýp acýtarak üstünlük kurmaya çalýþmak gibi anlamsýzlýklarýn peþindeydi. Trump böyle numaralardan psikolojik olarak etkilenecek yapýda deðildi, sadece eli acýmýþtý… Trump el kol hareketinden öte Fransa’yý hedef tahtasý yaptý. Bu daha pratik bir yöntemdi.
Halbuki baþta Trump’ýn Macron’a karþý biraz sempatisi vardý. Ancak Kasým 2018’de Macron ‘Avrupa Ordusu’ çaðrýsý yapýnca, ipler koptu. Macron, feraseti tartýþmalý bir üslupla Avrupa’yý Rusya Çin ve hatta ABD’den koruyacak bir ordu kurulmasý gerektiðini söyledi... Trump da bunun bir hakaret olduðunu söyleyerek yüklendi: Avrupa önce NATO ödemelerini adil biçimde üstlensin...
Trump kendi tarihi yorumunu ekledi: Avrupa’yý Rusya Çin ABD’den korumak istiyormuþ... Dünya Savaþlarýný çýkartan Almanya deðil miydi? ABD gelip kurtarana dek, Fransýzlar Paris’te Almanca öðreniyordu.
Trump ayný twit serisinde Fransa’nýn %26 desteðe ve %10 iþsizliðe sahip Cumhurbaþkanýnýn dikkat daðýtmaya çalýþtýðýný öne sürerek, Fransýz milliyetçilerini göreve çaðýrdý: Fransa’yý yeniden Büyük Fransa yapýn.
Bu çaðrýnýn arýndan Fransa’da Sarý Yelek hareketinin baþlamasý tesadüf mü? Olaylarýn ardýnda ABD’nin olduðunu gösterecek bulgu yok. Olsa, Fransa’nýn ihmal edilemez güvenlik yapýsýndan bu bilgi sýzardý. Ayný þekilde olaylarý Rusya’nýn kýþkýrttýðýný savunan da var. Bu konuda da
Fransa içinden bir teyit gelmedi. Fransa içinde küreselciler-milliyetçiler-popülistler çarpýþýyorsa ya da Fransa’nýn ekonomi-nüfus duraðanlýðý bu çatýþmayý baþlattýysa, süreç kendi iç dinamikleriyle sürüyor.
Fransa’nýn ekseni AB’de kalmak üzere çizilmiþti de Macron’un sandýðý gibi ‘AB’ye liderlik’ için çizilmemiþti. Fransa, Almanya izin verdiði için ve Almanya izin verdiði ölçüde öne çýkmak durumundaydý. Bu sanal vitrin süsü rolünü Macron galiba fazla ciddiye alýyor.
Fransa ile Almanya’nýn ayak bileklerinden zincirle birbirlerine baðlý olduklarýný ve ne ayrýlabileceklerini, ne de ayný hýzda ilerleyeceklerini düþünmek gerekiyor. Yürümek için eþit güçte deðiller... Hatta zincirle baðlý olduklarý halde, farklý yönlere gitmek isteyebilirler. Zincir bu aralar geriliyor.
Geçen Kasým’da Almanya Baþbakan Yardýmcýsý ve Maliye Bakaný Olaf Scholz, Fransa’nýn BM Güvenlik Konseyi koltuðunu kurum olarak AB’ye teslim etmesi gerektiðini söyledi. Paris bu açýklamayla felç oldu... Sonra Scholz’un espri yaptýðý söylendi... Skandal olmamasý için kývrýlýp katlansa da, Alman Baþbakan yardýmcýsý yanlýþ bir þey söylemedi. Fransa’nýn on yýllardýr süren hem öyle-hem böyle siyasetinin artýk sonuna gelinmiþ olmasý gerekiyor.
Yarýn Macron ile Merkel, Almanya Aachen’de buluþarak, 56 yýl önce ayaklarýna zincir vurulmasýna neden olan Elize Anlaþmasýnýn yýldönümünde yeni bir anlaþma imzalayarak, nikah tazeleyecekler. 56 yýl önce De Gaulle ve Adenauer arasýnda imzalanan ilk anlaþma, Almanya ile Fransa’yý ezeli düþman durumundan çýkartýp artýk zorunlu dost haline getirmiþti. Bilenler için bu bir evlilikti... Ancak evlilikte aþk, ya da mantýk deðil, zorunluluk hakimdi. Gelinin babasý, damadý silah zoruyla nikah masasýna oturtmuþtu. Silah -shotgun- ABD’nin elindeydi.