Senede 1 gün...

Zamanýn, mekanýn hemen her zaman deðiþtiði ama ruhun hep ayný kaldýðý bir oyun bu, bir gölge oyunu...” Bu cümleyle baþlayan ve 1 Mayýs’larýn tarihçesini anlatan, Sedat Simavi Ödülü almýþ, Gölge Oyunu belgeselinin metnini ben yazmýþtým. 

Çeþitli sendikalarda da ders olarak gösterilmiþti o belgesel. O yüzden son 10 güne damga vuran Taksim meselesinde edecek çok sözüm var.

***

1 Mayýs’ýn yeniden bayram ilan edildiði ve Taksim’de kutlama yapýldýðý günü çok iyi hatýrlýyorum. DÝSK’in eski Baþkaný Rýdvan Budak, NTV’nin canlý yayýnýnda Hükümet’e teþekkür ediyordu. Ayný anda, DÝSK’in o zaman ki Baþkaný Süleyman Çelebi, kürsüde konuþmasýný yapýyor ve uzun soluklu bir mücadeleyle Taksim’de kutlama hakkýný “söke söke aldýk” diyordu. 1 Mayýs ve çeliþkiler...

Medyada 1 Mayýs Taksim’de kutlansýn diye yazý yazan, manþet atanlar var ya, yönetici olduklarý kurumlarda sendikalaþmaya asla izin vermediler, biliyor musunuz? DÝSK ve CHP hep birlikte görülür ya, Deniz Baykal, CHP Genel Baþkaný olduðu dönemde tüm iþçi sendikasý konfederasyonlarý arasýnda en son DÝSK’i ziyaret etmiþti...

Sendikalar taþeronlaþmaya doðalarý gereði karþýdýr ama bazý konfederasyonlarýn taþeron iþçilere delege olma hakkýný uzun süre vermedikleri hiç konuþuldu mu?

*** 

Daha garip olaný söyleyeyim size...

Taksim’de 1 Mayýs kutlamak sendikal mücadele için amaç deðil araçtýr sadece. Önemli olan, heyecanlý bir kitle toplayýp, medyanýn dikkatini çekmek sonra da medyada çýkan haberlerle kamuoyuna emekçinin dertlerini anlatabilmektir. Anlatacak o kadar çok þey var ki...

Mesela Türkiye’de kayýtlý iþçi sayýsý 11 milyon 600 bin ama sendikalý iþçi oraný yüzde 9’larda dolaþýyor. Devlete ait iþ kollarýnda sendikalaþma yüksek ama neden tekstil ve inþaat sektörlerinde sendikalaþma oranlarý çok düþük? Taþeronlaþma, kýdem biriktirmemek için haksýz iþçi çýkaran firmalar, bunlar var mý, evet var.

11 Eylül 1980 günü, nüfusu yaklaþýk 45 milyon olan Türkiye’de, bazý konfederasyonlarýn üye sayýsý bugün sahip olduðu üye sayýsýndan daha fazlaydý. Evet, 12 Eylül emekçi haklarýný ve emekçi hakký için verilen mücadeleyi silindir gibi ezdi ama üzerinden de 34 yýl geçti. 

***

Emek mücadelesi senede 1 gün ve sadece 1 Mayýs’ý Taksim’de kutlama ýsrarýyla verilmez. “Biz emeðin mücadelesini hep veriyoruz ama sermaye medyasý yazmýyor” denilebilir mi, isteyen der. Velev ki durum bu ama o zaman benim de bir soru sorma hakkým var.

Hadýmköy’de çuval fabrikasýnda çalýþan iþçiler, iki ay süren fabrika iþgali, polis müdahalesi ve çatýya çýkma eylemi yaptýklarý gün, oraya gelen sendika yöneticileri aleyhine neden slogan attýlar? Bunu açýklayabilecek olan var mý?