31 Mart Yerel Seçimlerine yaklaþtýkça CHP ile HDP arasýndaki iþbirliði daha da belirginleþiyor.
HDP önce üç büyük þehirde (Ýstanbul, Ýzmir ve Adana) aday çýkarmayacaðýný açýklamýþtý. Þimdi ise bu þehirlere ilave olarak dört büyükþehirde (Ankara, Mersin, Þanlýurfa ve Gaziantep) daha aday çýkarmayacaðýný açýkladý.
HDP’nin milletvekili çýkarabildiði ve kendince iddialý olduðu þehirlerde aday çýkarmamasý girdikleri ittifaklarda büyük tavizler verdiðini gösteriyor.
HDP Þanlýurfa’da yüzde 29 oyla ikinci parti olmuþtu, Adana’da yüzde 14, Mersin’de yüzde 17 oy almýþtý.
HDP’nin bu þehirlerde aday çýkarmamasý nasýl bir mantýða ve stratejiye dayanýyor olabilir?
HDP’nin amacý kendisinin kazanmasý olmadýðýna göre, kimin kazanmasýný istiyor? Aslýnda bu strateji kimin kazanacaðýndan ziyade kimin kaybedeceði üzerine yapýlan bir hesaba dayanýyor.
HDP, “AK Parti kazanmasýn da kim kazanýrsa kazansýn” üzerine oynuyor. CHP, SP, ÝP veya baþka partiden herhangi bir aday, fark etmez; HDP için AK Parti karþýtlýðý gözleri kör eden bir etki oluþturmuþ.
Bu strateji Selahattin Demirtaþ’ýn 2015’deki bir grup toplantýsýnda yaptýðý konuþmanýn bir devamý...
Ne demiþti Demirtaþ? “Sayýn Recep Tayyip Erdoðan, HDP var oldukça, HDP'liler bu topraklarda nefes aldýðý müddetçe sen baþkan olamayacaksýn. Sayýn Recep Tayyip Erdoðan, seni baþkan yaptýrmayacaðýz. Seni baþkan yaptýrmayacaðýz. Seni baþkan yaptýrmayacaðýz”.
HDP bu topraklarda var ve nefes alýyor ama Erdoðan Baþkan oldu, Baþkan oldu, Baþkan oldu…
2014 Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde Erdoðan yüzde 51.9 oy alýp zafer kazanýrken, HDP’nin adayý Demirtaþ yüzde 9.7’de kaldý.
HDP Cumhurbaþkanlýðý hükümet sisteminin hayata geçmemesi, yani Erdoðan’a baþkanlýk yolunun açýlmamasý için elinden geleni yaptý, ama 16 Nisan 2017 referandumunda evet yüzde 51.5 ile baþarý elde etti. HDP’nin desteklediði blok yine amacýna ulaþamadý.
HDP’nin ‘Erdoðan’ý baþkan yaptýrmama’ hedefi yeni sistemin ilk seçimi olan 2018 Cumhurbaþkanlýðý seçiminde de ayný hararetle devam etti ama yine fiyasko oldu. Erdoðan yüzde 52.6 ile Baþkan olurken, Demirtaþ partisinin bile altýnda oy alarak yüzde 8.4’te kaldý.
HDP’nin belirlediði stratejinin çöktüðü çok aþikâr. Ama HDP yenilgiye doymuyor. Ayný hatta yürümeye, Erdoðan karþýtlarýnýn uluslararasý zeminde planladýðý oyunlarýn figüraný olmaya devam ediyor.
‘Erdoðan karþýtlýðý’nýn vardýðý nokta HDP’nin yerel seçimlerdeki hedeflerini de þekillendiriyor. HDP bu seçimde de iddialarýnýn önemli bir kýsmýndan da vazgeçme pahasýna ayný ham hayale dalmýþ durumda.
Kendisi kazanamasa da rakibine kaybettirme motivasyonu tam anlamýyla bir ‘kaybet-kaybet’ sarmalý oluþturuyor. Sonuçta ise kaybeden sadece kendisi ve müttefikleri olurken, AK Parti süreçlerden güçlenerek çýkýyor.
HDP’nin ideolojik farklýlýklarý bu kadar görmezden gelerek yani siyasi benliðinden bu kadar saparak hareket etmesi, bir gün elbette tabanýnda bir kýrýlmaya sebep olacaktýr.
Seçmenini farklý ideolojideki bir partiye veya adaya topyekûn delege edilebilir bir güruh gibi görmesi mutlaka günün sonunda bir çatlama oluþturacaktýr.
HDP, girdiði çýkmaz yolda sürat yaptýkça hazin sonuna daha da yaklaþýyor.