Türkiye’de pek sýk kullanýlýr bu suçlama. Devlet büyükleri de pek sýk kullanmýþlardýr: “Ýçimizdeki rejim düþmanlarý...” Resmi söylem düzen deðiþikliði isteyene karþý hemen kükrer: “Seni gidi rejim düþmaný seni!”
Diyelim ki insanlar var olan düzenden mutsuzdur. Ne yapmalarý gerekir? Düzeni deðiþtirecek bir partiye, örneðin, oy vermemeleri mi? Aslýna bakarsýnýz düzen ya da rejim deðiþikliðinden hiç mi hiç korkmamasý gereken bir miller varsa o da biziz! Düþünün hele bizim kadar sýk rejim deðiþtiren baþka bir devlet var mýdýr yeryüzünde?
Hadi sayalým: Tanzimat düzen deðiþikliðidir. Meþrutiyet de. Hilafetin kaldýrýlmasý, cumhuriyetin ilaný, çok partili düzene geçiþ... Hepsi de birer rejim deðiþimi deðil mi? Darbeleri ne yapacaðýz? Darbelerden sonra kurucu meclis kurmalarý? Geçiþ dönemleri... Hepsi de birer rejim deðiþikliðidir.
Kafa göz yara yara demokrasiyi bulmuþuz. Ama istediðimiz partiye oy veremeyenle barýþamayýz bir türlü; göbeðini kaþýyan bidon kafalý deriz ki onlara akýllara ziyandýr hepten!
Asýl korkulasý, demokrasinin ortadan kaldýrýlmasý, oy sandýklarýnýn tarihe karýþmasýdýr, kimin kime oy verdiði deðil.
Ha iktidar olmak istiyor da bir türlü olamýyorsan saða sola saldýracaðýna bir kaç dakika aynanýn önünde dur kendine bak. Eðer görüntünden memnunsan sorun yok, daha upuzun yýllar, seçim sandýklarý var oldukça yani, iktidar olamayacaksýn! Ha bir de söylemesi ayýptýr askerine, polisine, vatandaþýna kurþun sýkan katillerin cenaze evlerine gidip baþsaðlýðý diledikçe ve de kendi devletini ele güne kötüleyip terörü ve teröristi savundukça patinaj yapar durursun olduðun yerde!!
CHP’nin farklý bir türevi olursan..
Bizim ülkede salt millet deðil siyasi partiler de devlete aittir! Partileri yasaklayan kurallara þöyle bir göz atýn yeter. Partilerimiz son zamanlara kadar “Türk dili ya da kültüründen baþka adil ve kültürlerden söz edemez, onlarý savunamaz, övemez. Türkiye Cumhuriyeti üzerinde etnik kutuplaþmalar yaratarak millet bütünlüðünü bozamazlar.”
Yani? Yani açýk hava toplantýsýnda Kürtçe, Lazca, Çerkesce, Arnavutça, Boþnakça, Rumca falan konuþamazsýn. Ha Ýngilizce, Fransýzca falan konuþabilirsin. “Eðitim, þapka, tekke ve zaviyelerin kapatýlmasý, resmi nikah gibi konulara aykýrý söylem” tutturamazsýn.
“Diyanet iþlerini sorgulayamazlar... Hilafetten olumlu söz edemez, laikliði eleþtiremezler..”
Majestelerinin sadýk muhalefetisin sanki. Ýstediðin kadar siyasi parti kur aðam... CHP’nin farklý bir türevi olursan olur...du. Ta ki Siyasi Partiler Yasasý’nda 22 Mart 2008’de yapýlan bazý deðiþikliklerle parti kapatýlmasý zorlaþtýrýlýncaya kadar. Ama birçok madde hala YASSAH ‘larý içerir.
Kim olacaðýz bir karar verin!
Dindar insanlarýmýza, namaz kýlanlara, baþörtülü hanýmlara “þeriatçý, yobaz, gerici” dediler suratlarýný buruþturarak. Komünist olduðunu düþündüklerine “hain, satýlmýþ”, sosyal demokrat olduðunu söyleyene “solcu köpek”, liberalim diyene de “liboþ” damgasý vurdu bazýlarý. Demokrasiyi savunan solcuya da, inançlýya da, saðcýya da sövüp saydýlar akýllarýna estikçe. “Allahý ekber yat da geber” diyecek kadar ahlaksýzlaþtýlar. Atatürk’ün salt “ben laikim” diyenlere ait olduðunu savundular, sað olsaydý farklý düþünen herkesi asacaðýný haykýrdýlar tükürükler saçarak. Anlamýný bilmeden önüne gelene “faþist” diye sövdüler.
Çok sesli, çok renkli çaðdaþ bir toplumda insanlar hangi sýfatlara sahipse hepsine de bir kulp takýldý!
Madem öyle hadi bakalým söyleyin... Yüksek sesle hem de! Kim olmamýzý istersiniz?!
(Murat Erdin kardeþime sevgiler)