Serbest Fýrka bütün Ege’yi kasýp kavurmuþtu

Ne zaman bahis açýlsa; hep Serbest Cumhuriyet Fýrkasý (SCF)’nin meþhur Ýzmir mitinginden ve olaylarýndan söz edilir de, bundan seksen dört yýl önce Aðustos ayýnda kurulan partiye yönelik baþkaca saldýrýlar pek hatýrlanmaz.

SCF, kurulduðundan hemen sonra alanlara çýktý. Alanlarda hýzla dolmaya baþladý. Fakat siyasal mücadele bugünkü tabirle ‘kutuplaþma’ doðurmakta gecikmedi! SCF’ye iliþkin literatürde Ýzmir olaylarýna yönelik geniþ ve ayrýntýlý bilgi verilmesine karþýlýk, Balýkesir ve Eskiþehir olaylarýndan hiç söz edilmediðini görüyoruz. Belki de olaylarýn basýna yansýmamýþ olmasý, bu sonucu doðurmuþtur. Fakat SCF’ye yönelik saldýrýlarýn sadece Ýzmir ile sýnýrlý kalmadýðýný, bilebildiðimiz bu örnekler açýkça göstermektedir.

’Külhan beyler’ mi dediniz?

CHP tarafýndan hazýrlanan bir raporda, Balýkesir’de çýkan olaylara iliþkin bilgi veriliyordu; mülkî idare âmirlerinin olsun, güvenlik güçlerinin olsun, adliyenin olsun, üzerlerine düþen görevleri yerine getirmediði ileri sürülüyordu. Balýkesir’de de önemli sayýlabilecek olaylar çýkmýþtý. Olaylar, güvenlik güçlerinin, hatta ordunun, bazý gruplarýn saldýrýsýna uðramasýna kadar varmýþtý. Fakat Balýkesir’de de gerek mülkî idare âmirleri, gerek adlî merciler ve gerekse güvenlik güçlerinin âmirleri, olaylarý önlemekte yetersiz kalmýþtý. Fakat bunun nedeni, olaylarýn geniþliði deðil, fakat bizzat bu kiþilerin olaylara neden olan gruplara karþý gösterdikleri hoþgörüydü. Anlaþýlan Balýkesir’de de taþra idaresinin önde gelenleri muhalefete sempati duyuyordu.

CHP teþkilâtý, SCF’nin propaganda faaliyetlerinden rahatsýz olmuþtu. CHP teþkilâtýnýn genellikle SCF’nin propagandistlerini “para” ile tutulmuþ kiþiler olarak resmetmesi dikkat çekicidir. Bu kiþiler, “külhan beyler” ve “sabýkalýlar”dý. Diðer yandan, CHF teþkilâtýnýn ortak görüþü, muhalefetin propagandasýnýn kamuoyu üzerinde son derece etkili olduðu yolundaydý. Ayrýca, tek bir cümle ile de olsa, SCF’nin “irticâî vaziyetler”i ile “irticâî sözler”i vurgulanmaya çalýþýlmýþtý. Fakat dikkat çekici olan husus, bu noktanýn her zaman diðer eleþtirilerden sonra gelmesidir. Seçimler sýrasýnda meydana gelen olaylarda ise, CHP teþkilâtý, devlet, hükûmet aygýtýný gereken önlemleri almamakla itham ediyordu.

Eskiþehir’deki ‘ayak takýmý’

Eskiþehir’de de SCF’ye karþý açýk bir saldýrý gerçekleþmiþti; Ýçiþleri Bakanlýðý ile vali arasýndaki karþýlýklý telgraflar bunun üzerineydi. Ýçiþleri Bakaný Þükrü Kaya adýna Müsteþar Hilmi Uran’ýn kendilerine ulaþmýþ bir þikâyet üzerine, validen olaylara iliþkin bilgi almak ihtiyacý duymuþ olmasý ilginçtir. Eskiþehir valisi ise, olaylarýn önemini azaltma konusunda aþýrý çaba göstermiþti. Bu arada; vali, saldýrýlarýn bir grup tarafýndan organize edilmiþ olabileceði iddiasýna karþýlýk, olayý basit bir kavga gibi sunmaya çalýþýyordu.

Vali, bir yandan da, SCF’nin karþý propagandalarýna ve bu propagandalarýn yarattýðý gergin ortama atýfta bulunuyordu. Bu, valinin olaylarýn açýklanmasýnda kullandýðý bir argümandý. Olaylar bu nedene dayandýrýlýyordu. Üstelik sadece propagandalar söz konusu edilmiyor, fakat valinin ifadesinde, “amele üzerinde nümayiþ tertibi için teþvikat” ifadesi de dikkati çekiyordu. Bu türden ifadelerin Ýzmir olaylarý için de kullanýldýðýný hatýrlýyoruz. Bütün bunlar için “ayak takýmý”ndan “Arnavut, Boþnak ve Tatarlar” seçilmiþti. Anlaþýlan Eskiþehir’in yerel/etnik farklýlýklarý, siyasî tartýþmalarda ve çatýþmalarda kendiliðinden taraf haline geliyordu. Nitekim, valinin ifadesiyle,  SCF taraftarlarýnýn “Tatarlarý da milliyet hissiyatýný okþayarak, Türklerden ayýrmaya” çalýþmalarý ve “bunda kýsmen muvaffak da” olmalarý bunu gösteriyordu.

Bütün bu geliþmeler karþýsýnda, valilik, halka yönelik bir beyanname yayýnlanmak zorunda kalmýþtý. Beyanname üzerinedir ki, gergin hava yumuþamaya yüz tutmuþtu. Önlemler tam zamanýnda alýnmýþa benziyordu, çünkü “karþý fýrka tarikatinde serbest býrakýlsa, anarþi tevlid edeceðine þüphe yoktu.” Bununla birlikte, propagandalar ancak “meþru” olduðu sürece yapýlabilirdi. ‘Meþru”luk sýnýrýný ise resmî makamlar belirleyeceklerdi.

Eskiþehir’deki olay, görünürde, biri CHP listesinden belediye meclis üyeliðine aday olan eczane sahibi ile diðeri CHP’ye eðilimli olduðu ileri sürülen bir avukat ve bir diðeri de siyaset dýþý kabul edilebilecek olan hükûmet tabibi, yani kamu görevlisi olmak üzere toplam üç kiþiye yönelik þiddet hareketiydi. Olayýn CHP’liler tarafýndan tertip edildiði iddiasý, valiye göre geçerli olamazdý; çünkü bizzat saldýrýya uðrayan kiþiler CHP’ye yakýndýlar ve hatta bizzat eczane sahibi kiþi, yakýnda gerçekleþmesi beklenen belediye meclisi seçiminde CHP listesinden adaydý.

Ancak bu noktada, CHP’den ayrýlan ve karþý partiye geçen, fakat bu süreçte resmî bir açýklama yapmaya gerek görmeyen CHP üyeleri olduðunu da hatýrlamak gerekir. Olayýn faili yakalanmýþtý ve kendisi zaten sabýkalý bir kiþiydi. Sabýkalý kiþinin “Acem” asýllý ya da lakaplý olduðunun belirtilmesi dikkat çekicidir. Olay, valiye göre, kiþisel bir husumete dayanýyordu. Fakat açýklamanýn geri kalan kýsmý, olayýn bir baþka boyutunu daha ortaya koyuyordu: Buna göre, “asýl vak’a failleri” vardý ve bunlar iki kiþiydiler. Ayrýca, dört- beþ kiþi daha yakalanmýþtý. Ancak bu grup serbest býrakýlmýþtý. Dolayýsýyla saldýrý tek kiþinin iþi gibi görünmüyordu.

Hemen ardýndan da, yine iddiaya göre, SCF Eskiþehir Vilâyeti Ocak Ýdare Heyeti Baþkaný’nýn evine saldýrýda bulunulmaya yeltenilmiþ ve kendisi silâh kullanmak zorunda kalmýþtý. Valilik açýklamasýnda, bu olayýn beyannamenin yayýnlanmasýndan sonra olduðu belirtilmiþti. Fakat gerçekten de bu tür bir saldýrýnýn yapýlýp yapýlmadýðý belirsizdi. Muhtemelen SCF’nin bir provakasyonuydu. Kendileri tertip etmiþ olabilirdi. Nihayet SCF erimekteydi ve bu nedenle böyle bir yola baþvurulmuþ olabilirdi. Kendileri “samimi ve dürüst” deðillerdi. Valinin resmî açýklamasý, olaylarýn basit bir zabýta vak’asýndan ibaret olduðunu ortaya koymaya çalýþýyor ve olaylarýn gerçekliðini de sorguluyordu.

Þikayet telgrafý CHP’liden

Ancak, Hilmi Uran’ýn ikinci açýklamasýndan, olaylardan haberdar edilmelerinin nedeninin, Cumhurbaþkaný’na telgrafla olaylarý haber veren eczane sahibi olduðunu anlýyoruz. Oysa bu kiþi, CHP’nin belediye meclis adayýydý. Ayrýca, valiliðin, saldýrýya uðrayanlarýn önemsiz yaralar aldýklarýný belirtmesine karþýn, söz konusu þikâyet telgrafý bunu tekzib ediyor ve yaralanmalarýn anlatýlanlardan daha aðýr olduðunu açýklamaya çalýþýyordu. Nitekim, saldýrganlarýn bir grup olduðu da açýkça belirtiliyordu. Ama Hilmi Uran, bu telgrafý çeken kiþinin CHPnin belediye meclisi adayý olmasý karþýsýnda çok þaþýrmýþa benziyordu ve bu konuyu teyid ettirmeye çalýþýyordu.

Bunun üzerine bir açýklamada daha bulunma ihtiyacýný hisseden valilik, bu kez en azýndan eczane sahibinin yarasýnýn biraz daha aðýrca olduðunu imâ etmek zorunda kalmýþ gibi görünüyor. Ama saldýrýnýn bir grubun iþi olduðu yolundaki iddialar yeniden tekzib ediliyordu. Fakat saldýrgan ile ayný akþam birlikte otelde yemek yiyen bir grubun varlýðý da söz konusuydu. Bu kiþilerin mahkemece serbest býrakýlmalarý, valilik tarafýndan onlarýn masumiyetine delil olarak gösteriliyordu. Valilik, bu kiþilerle de görüþmeyi öneriyordu.

Hilmi Uran’ýn ilgili kiþilerle görüþme önerisini kabul etmemesi ve ýsrarlý sorusu karþýsýnda, valilik, eczane saldýrýsýnýn iki sarhoþ kiþinin iþi olduðunu ve silâh teþhir edildiðini açýklamak zorunda kalacaktýr. Ýþin içinde silâh olduðu ise ilk kez ifade ediliyordu. Ama yaralanmalar taþtan dolayý olmuþtu. Silâh kullanýlmamýþtý. Hilmi Uran da, valiliðin baþarýlarýný kutluyor ve ayný baþarýnýn belediye seçiminde de gösterilmesini diliyordu.

ESKÝÞEHÝR VALÝSÝNÝN AÇIKLAMASI

“Hadise ve vak’adan ziyade Eskiþehir’de yeni fýrkanýn [SCF’nin] gizli ve irticaî propagandalarýnýn neticesi olarak, halk arasýnda, taaddüdü zevcat yine kabul edilecekmiþ, eski harfler ihya edilecek, vergiler kâmilen kalkacak gibi menfî ve muzýr iþaat sözler üzerine çok fena tesir yapmýþ ve bir taraftan amele üzerinde nümayiþler tertibi için teþvikatta bulunduklarý haber alýnmýþtýr. Yine ayak takýmýndan tedarik eyledikleri Arnavut, Boþnak ve Tatarlar tarafýndan halkýn intihap hukukuna tecavüz ettirilmiþtir.
 
Bunlardan tahkik ettirilebilenler mahkemeye verilmiþtir. Bir kýsým halk Serbest Cumhuriyet Fýrkasý’na rey vermediði takdirde ceza alýnacak ve kemafissâbýk vergi vereceklerdir, rey verenler ceza ve vergiden kurtulacaklardýr tarzýnda propaganda yapýlmýþtýr. Bu vaziyetler karþýsýnda âsâbý çok gerginleþen halký tatminkâr bir þekilde tenvir etmek ve irticakâr propagandalara mâni olmak için eczane hâdisesini müteaki[p], sûretini takdim eylediðim beyannameyi neþreyledim.
 
Serbest Cumhuriyetçiler [SCF] propagandalarý ile Tatarlarý da milliyet hissîyatýný okþayarak Türklerden ayýrmaya [çalýþmýþlar] ve bunda kýsmen muvaffak da olmuþlardýr.” “Karþý fýrka [SCF] tarikatinde serbest býrakýlsa anarþi tevlid edeceðine þüphe yoktur. Propagandalara meþru olmak þartile hiçbir þey dinlenmemiþtir [denilmemiþtir]. Beyannamede fýrka tarifi yoktur ve bütün halka hitap edilmiþ ve çok faidesi [faydasý] görülmüþtür. Beyanname neþrine kadar vûkûa gelen hâdisat yalnýz eczane hâdisesidir. Eðer hâdise denilebilirse… Ýkincisi de, Serbest [Cumhuriyet] Fýrka[sý] reisi Ali Efendi’nin dün gece hanesine vâki olan tecavüzdür.”