Sessiz Dönem Türk Sinema Antolojisi

Bilim ve Sanat Vakfý, Hayal Perdesi Kitaplýðýndan çýkan Sessiz Dönem Türk Sinema Antolojisi (1895-1928) adlý çalýþma, Osmanlý Devletinden Türkiye’ye sinemanýn topluma yansýyýþ sürecine matbuat üzerinden bir ýþýk tutma çabasý olarak karþýmýza çýkýyor. Daha önce Sinemanýn Osmanlýca Serüveni baþlýklý kitabýyla bilinen Ali Özüyar’ýn kaleme aldýðý eser, gazeteler dýþýnda geniþ bir geniþ bir dergi (ikiyüz civarýnda) taramasýyla okuyucuya, sinemanýn ilk yýllarýnda sinema üzerine düþünen yazarlarýn fikirleri arasýnda bir yolculuða çýkarýyor. Kýlý kýrk yaran böylesi bir çalýþmayla, Özüyar bize Osmanlý’dan Cumhuriyete geçiþte Osmanlý münevverinin bu yeni icat ve sanatý nasýl algýladýðýný göstermekle kalmýyor, düþünce geleneðimizin sürekliliðinin de ortaya çýkmasý anlamýnda çok önemli bir köprü kurmuþ oluyor.

O zamanlarda sinemaya yer veren dergilere bir göz attýðýmýzda, Servet-i Fünun, Sebilürreþat (Sýrat-ý Mistakim), Resimli Kitap, Yeni Mecmua, Mudhike, Þehbal, Envar-ý Vicdan, Dergah, Temaþa, Milli Mecmua, Sinema Postasý, Opera-Sine, Sinema Rehberi, Film Mecmuasý gibi doðrudan veya dolaylý sinemayý çeþitli yönleriyle ele alan yazýlarýn neþredildiði süreli yayýnlarý görüyoruz.

Özüyar, bu yayýnlardan seçme sinema yazýlarýný günýþýðýna çýkararak, okuyucuya deðerli bir zihniyet ve algý çeþitlemesi sunuyor. Kimi yazarlar, sinemayý asri bir icat olarak baþ tacý ederken, kimisi muhtevasý bakýmýndan ahlaki boyutunu eleþtirel bir gözle irdeliyor. Kronolojik olarak yapýlan seçkide ilk yazý, ta 1895’te Servet-i Fünun dergisinde imzasýz olarak çýkan “Lumiere’in Sinematograf Makinesi” olarak yer alýyor. Daha sonra örneðin 1914’te, Musavver Malumat-ý Nafia’da, S. Abdullah tarafýndan “Þark’ta Sinemalar”ýn, 1916’da Muallim dergisinde, Þakir Ahmet tarafýndan “Tedrisatta Sinematograf”ýn, 1918’de Yeni Mecmua’da, ünlü muharrir Refik Halid Karay tarafýndan “Sinema Derdi”nin kaleme alýndýðýný görüyoruz.

1919’da Temaþa dergisinde Kemal Emin, “Bizde Sinemacýlýk”a deðinirken, Ý. Galip Arcan, dönemin filmlerinden Mürebbiye’yi tahlil ediyor. 1921’de Yarýn dergisindeyse Cevdet Reþit,

beþ bölümlük bir “Sinema Hakkýnda Notlar”ý okuyucularla paylaþýyor.

1923’te Sebiülreþad’da, Hissiyat ve Anananat-ý Ýslamiyeyi Rencide Edilmekten Vikaye Hususunda Hükümet-i Milliyemizin Þayan-ý Þükran Bir Tebliði altbaþlýðýyla “Sinemalarýn Murakabesi” yazýsý çýkýyor. Vedad Örfi Bengü 1923’te Sinema Postasý’nda “Milli Filmler”imizi iþlerken, 1927’de Büyük Gazete’de, “Beynelmilel Sinemacýlýk Aleminde ilk Türk Sanatkarý: Vedad Örfi Bey” okuyucunun karþýsýna çýkýyor. 1924’te Milli Mecmua’da, ilk film kuruluþlarýmýzdan Kemal Film hakkýnda, müessese müdürüyle bir mülakatýn yer aldýðý “Memleketimizde Sinemacýlýk” yayýnlanýyor. Yine Sebilürreþad’da 1925’te, sinemanýn ahlaki boyutu baðlamýnda “Ahlaký Bozmak Hususunda Sinemalarýn Muzýrr-ý Tesiratý” neþrolunuyor. Vakit’te 1926’da “Türkiye’de Sinemacýlýk Nasýl Baþladý, Nasýl Durdu” yer alýrken, ayný yýl Aylýk Mecmua’da “Sinemacýlýk En Büyük Hülya Mezarlýðýdýr” yayýna sunuluyor.

Antolojide böylesi birbirinden ilginç çalýþma, toplumun sosyolojik deðerleri bakýmýndan gözalýcý bir veri tabaný meydana getiriyor.