SETA, AK Parti ve operasyon gazeteciliði

2010 sonrasý CHP'si için ayýrt edici özellik nedir diye sorsanýz, birinci sýraya iktidara muhalefet etme iddiasýyla Türkiye'ye düþmanlýk edilmesini, ikinci sýraya ise gürültü çýkararak siyaset yapýlmasýný koyardým.

Ýlkini daha sýk konu ediyoruz, geçelim o yüzden.

Ama artýk ikincisinden de gýna geldi.

En az 13-14 yýldýr sorumlu siyasetin deðerli vakti, muhalefetin sýkça ortaya attýðý büyük bir yalan dolaný, manipülasyonu yahut kuru sýký iftirayý anlamaya çalýþmak, yalanlamak ve etrafa kasýtlý olarak saçýlan pisliði temizlemeye çalýþmakla geçiyor.

Kýlýçdaroðlu CHP'si tamamen böyleydi.

Özgür Özel ise daha rasyonel ve yapýcý bir siyaset izleyeceðine dair bir izlenim býraktý, bu sayede iktidar cephesinde bile takdir topladý ama temiz muhalefet etme konusundaki vaadi hala müphem durumda.

SES BOMBASIYLA SÝYASET OLUR MU?

Zaten Özgür Özel'in Kýlýçdaroðlu'ndan farklý olarak dile getirmediði iddia/iftiralar, yalan/dolanlar -sanki aralarýnda bir görev paylaþýmý varmýþçasýna- CHP medyasýnca atýlýyor ortaya.

Muhalif ve tarafsýz (!) medya iktidar aleyhine ölçüsüz "üfürüyor", yalan ya da manipülasyon "ses getiren" haberler, iddialar yayýnlýyor, CHP peþine düþüyor. Böylece muhalefetin yapmadýðý siyasetten boþalan yeri habercilerin (?) ürettiði etki tepki dolduruyor.

5N1K ÝLKESÝ YOK, TARAFLARA SORMAK YOK

Son ses bombasý (SETA raporu) mesela.

Bir hayli gürültü kopardý ama sonuç ne oldu derseniz, kocaman bir sýfýr. Geçen haftaki "bomba" haberde de (Mehmet Þimþek istifa ediyor) ayný þey olmuþtu. Gürültü koptu evet, muhalefette bir yanýlsama, bir beklenti oluþtu ama gerçekleþmedi. Gerçekle ilgisi yoktu çünkü.

Üstelik haberin içerdiði iddia, taraflara doðrulatýlmadan yani 5N-1K ilkesi yerine getirilmeden yazýlýp çiziliyor. Habere konu kiþiler ve kurumlar bunu yalanladýðýnda taraflardan ve kamuoyundan özür dilenmiyor ama çýkýp buna "temiz habercilik", "duayen gazetecilik" falan deniyor!

Baþtan aþaðýya yalan dolan palavra!

Zerre kadar da utanmýyorlar insanlarý yanýlttýklarý, yalan haberleri yaymaya çalýþtýklarý için.

SETA BÖYLE BÝR RAPOR HAZIRLAMAMIÞ

Gazete Pencere'de Nuray Babacan imzasýyla yayýnlanan habere göre -güya- SETA, AK Parti için bir rapor hazýrlamýþ ve raporda "Erdoðan'ýn dokunulmazlýk zýrhý delindi, vatandaþ yaþadýðý olumsuzluklardan onu sorumlu tutuyor" demiþ.

Bu rapor AK Parti'nin ve Erdoðan'ýn tükeniþinin de iþaretiymiþ.

Hatta darbe-vesayet dönemi Türkiye'sinin en kirli, sicili en kabarýk gazetecilerinden Ertuðrul Özkök'e göre iktidar panik halindeymiþ, o yüzden yalanlama geç gelmiþ, neden geç gelmiþ.

Peki hadise hakikaten öyle mi?

Ortada böyle bir rapor var mý?

Raporda böyle bir tespit/yorum var mý?

SORDUM, SORUÞTURDUM

Ne Babacan ve Özkök'ün ne de Özkök'ün tek tek sayýp rakam verdiði (muhalefet medyasýndan) 17 internet sitesi, 3 TV kanalý ve bilumum yorumcu ve köþe yazarýnýn sormadýðýný ben sordum muhataplarýna. Buna göre:

- SETA'dan konuþtuðum üst düzey isimler böyle bir rapor olmadýðýný söylediler. SETA'nýn bir düþünce kuruluþu olarak baþka yerlere olduðu AK Parti için de zaman zaman saha çalýþmalarý ve derinlemesine mülakatlar yaptýðýný ama hiçbir çalýþmada "Erdoðan'ýn dokunulmazlýðý kalmadý" gibi hüküm cümleleri kurmadýklarýný, nesnel bilgiler paylaþtýklarýný aktardýlar.

- AK Parti'den yetkili isimler de benzer þekilde konuþtu. Kuruluþundan bu yana parti olarak sahaya önem verdiklerini, partinin kendi kanallarý dýþýnda da düþünce kuruluþlarýndan ve ajanslardan faydalandýklarýný dile getirdiler ama bahsi geçen SETA raporunu konuþtuðum kimse teyit etmedi.

KULÝS HABERCÝLÝÐÝ MÝ, OPERASYON GAZETECÝLÝÐÝ MÝ?

Kulis haberciliði Ankara gazeteciliðine önemli bir "pencere" açýyor elbette. Ve gazeteciler haber kaynaklarýný açýklamama özgürlüðüne sahiptirler.

Kamuoyunun doðru ve temiz habere ulaþabilmesi için gerekli kaideler bunlar.

Lakin.... Özellikle konvansiyonel medyanýn hükmünün-etkisinin kalmadýðý, dijital/sosyal medyanýn hakikati ve olgularý parçalayýp yalapþap algýlar oluþturduðu, gazetecilerin de haberinin yalanlanmasýndan -artýk- utanmadýðý bir dönemde kulis haberciliðinin "operasyon gazeteciliðine" döndüðünü de görmek gerek.

Siyasetin medyanýn arkasýna saklanmasý bir sorundur evet ama medyanýn kendisine tanýnan özgürlükleri ve yetkiyi kullanarak siyasete tuzaklar tezgahlar kurmasý, operasyon çekmesi de çok büyük bir sorundur.