'Sevgililer günü’ bizim kültürümüze 90’larda girdi..
Allah selamet versin Hýncal Uluç getirdi Türkiye’ye..
O getirdi ve her sene en çok o savunur..
“Bilmezler ki Mart ayýnda aldýklarý maaþlar, sevgililer günü nedeniyle piyasanýn hareketlenmesi sayesinde oluþan ekonomidendir” der..
***
Yazarýnýz serbest piyasaya inanmýþ biri olduðundan böyle konular gündeme geldiðinde tartýþma baþlamadan bitiyor..
Yeter ki pazar hareketlensin, alýþveriþ artsýn, piyasada para dönsün..
***
Ama deðerli dostlar, iþin aslý öyle mi?..
Gelin daha detaylý bakalým..
Televizyonlarý açtýðýnýzda en çok ‘tektaþ yüzük’ reklamý yapýldýðýný görürsünüz..
Acaba, hangi lise ya da üniversite öðrencisi genç, sevgilisine 3-4 bin liralýk yüzük-bilezik alacakmýþ?..
Gerçekçi olalým..
Sevgililer günü ekonomisi kesme dallý çiçek üzerinden döner..
Özellikle böyle 14 Þubat falan gibi, kültürel olarak bize ait olmayan günler, Türkiye için çiçek ihracatýnýn tavan yaptýðý dönemlerdir.
Adanalý, Antalyalý çiçek üreticileri, 14 Þubat’ýn gelmesini iple çekerler..
Çekerler ki, ihracatta yüzleri gülsün, senede bir kez olsun ellerindeki tüm malý her zamankinin iki katý fiyata satabilsinler..
Ancak atladýðýmýz bir husus daha var..
***
Bu ‘ithal’ gün sayesinde, neredeyse son 5 yýldýr, ihraç ettiðimizden daha fazla kesme çiçek almak durumunda kalýyoruz..
Birkaç yýl öncesine kadar fazla veren kesme çiçek sektörü, artýk açýk vermeye baþladý..
Benim rahmetli annem, eve kesme çiçek geldiðinde çok üzülürdü mesela..
Ona göre eðer bir çiçek saksýda deðilse cinayet iþlenmiþ sayýlýrdý..
Ama þimdiki durum farklý..
***
Deðerli dostlar,
bundan 6-7- sene önce, çiçek sektörü, tamamen ihracat üzere çalýþýyorken, iç talepte yaþanan bu öngörülemez büyüme sayesinde þimdilerde 100 milyon dolarýn üzerinde ithalata gelmiþ durumdayýz..
Çiçek artmadý.. Üretim hâlâ ayný noktada..
Ama talep yükseldiði için üretici ihtiyaca cevap vermekte zorlanýyor..
Dolayýsýyla çiçekçilerimizin, 14 Þubat gibi bir dönemde, bir buket gülü 1 dolara mâl edip 10 dolara satacaðý bir dönemde, içeride de böyle bir talep yükseldiði için garip bir paradoks oluþuyor..
Daha açýk söylemek gerekirse bu ‘ithal’ gün, geldiði yerde, Hýristiyan topraklarda kalsaydý, bizim için gerçek bir bayram olacaktý..
Ama sattýðýmýzýn onlarca katý gülü, onlarca katý fiyata satýn alarak cari açýk verdiðimiz bir ortamda, nasýl bir serbest piyasa hareketinden söz edildiðini anlamýyorum..
***
Bakýn verilerle ortaya koymak gerekirse; Türkiye’nin kesme çiçek ihracatý 2012’de 73.2 milyon dolardý..
2013’te 77 milyon dolara çýktý..
2014’te ise 83 milyon dolara..
2010’da kesme çiçek ithalatý neredeyse sýfýr seviyesindeydi..
Bizim gibi çiçek bahçesi bir memleket neyi ithal edecekti ki?..
Ama bu ithal günlerde oluþan iç talep sayesinde zayýf kalan üretim, ithalatý patlattý..
Ýlk kez 2013’te, kesme çiçek ithalatý, ihracatýmýzýn üzerine çýkmaya baþladý..
O yýl 15 milyon dolarlýk bir açýk ortaya çýktý..
2014’te ise açýk 90 milyon dolarýn üzerine çýkmaya baþladý..
Halen 100 milyon dolardan aþaðý açýk vermiyor sektör..
Ve biz, normal dönemlerde üretim maliyeti 25 kuruþtan fazla olmayan tek dal çiçeklere,
14 Þubat’larda, 25 Türk Lirasý ödeyip kazýklanmayý da baþtan sineye çekiyoruz..
Sevgililer gününüzü bu duygularla kutlarým..
Kalýn saðlýcakla..