Benlik duygumuz için sevilmek, beðenilmek, kabul görmek gerekli. Bu üç ihtiyacýmýzýn karþýlanmasý çocukken ve eþ iliþkisinde daha önemli. Bir bitkinin suya, ýþýða ve topraða ihtiyaç duymasý gibi, ruhsal dünyamýz sevilmeye, beðenilmeye ve kabul görmeye ihtiyacý var. Sevilmediðimizde, beðenilmediðimizde, kabul görmediðimizde kendimize ve karþýmýzdakilere olumsuz bir duygusal tepki vermemek neredeyse imkânsýz. Çocuklukta bu ihtiyaçlarýmýz giderilmezse psikolojimiz bu durumdan kalýcý olarak etkileniyor.
Sevilmeyen, beðeni yerine yetersiz görülen ve aþaðýlayýcý eleþtirilere muhatap olan çocuklarýn ya özgüvenleri azalýyor ya hayat boyu yakýn insan iliþkilerinde sevilip sevilmemekten emin hale gelemeyip baðlanamýyorlar, ya hep negatif düþünmeye eðilimli oluyorlar ya da zihinleri bölünerek Disosiyatif Kimlik Bozukluðu rahatsýzlýðýna yakalanýyorlar.
Eþinden sevgi ve beðeni hissetmeyen, kabul görmeyen kadýn veya erkek de bu durumdan psikolojik olarak etkileniyor. Sevilmeye, beðenilmeye ve kabul edilmeye sadece çocuklukta deðil, hayatýmýzýn her aþamasýnda ihtiyacýmýz var.
Eþlerin duygularý olumluysa sorun çözmek daha kolay: Evlilik terapilerinde eþler arasýnda sevgi, beðeni ve birbirini kabul var ama sorunlarý varsa rahatlýyorum. Çünkü bu üçlünün varlýðýnda sorunlara bir yol bulmak mümkün. Ama aralarýnda sevgi, beðeni ve kabul yoksa, sorunlara bir yol bulmak oldukça zor. Bu durum psikoterapilerde “sorunlarýn arkasýndaki karþýlanmamýþ ihtiyaçlar” yaklaþýmý ile ifade edilir. Birbirlerine duygular ve bakýþ açýsý açýsýndan kendini emniyette hissetmeyen kadýn ve erkekler sýradan sebeplerle tartýþabilirler.
Eþe karþý duygu ve bakýþ açýlarýmýz iyileþip kötüleþebilir: Yine de iliþkinin iki yönlü olduðunu unutmamak gerekir. Sýk sorun yaþamak ve sorunlarý yönetememek duygularýmýzý ve bakýþ açýmýzý olumsuz etkiler. Yani sevgi, beðeni ve kabul deðiþmeyen sabit haller deðil; deðiþen dinamik hallerdir. Artar ve azalabilirler. Aralarýnda sürekli bir uyuþmazlýk yaþayan, yýkýcý kavga eden eþlerin birbirlerine bakýþý ve duygularý bozulabilir. Kavgalarýný yönetmeyi baþarabilen, nötr veya olumlu etkileþimler yaþayabilen eþlerde ise birbirlerine bakýþ ve duygular iyileþebilir.
Eþle kavga sonrasýnda iliþkinin negatifleri daha fazla hatýrlanýr: Psikiyatri/psikolojinin bildiði önemli bilgilerden biri ruh hali/duygular ile hafýza ve düþünceler arasýnda sýký bir iliþki olduðu. Örneðin ruh halimiz depresif olduðunda, beynimiz daha fazla negatif anýlar hatýrlar. Aksine ruh halimiz pozitif olduðunda, pozitif anýlar ön plana geçer. Ayný durum eþ iliþkilerinde de geçerli. Eþle sorun yaþadýðýmýz ve kavgalý olduðumuz bir sýrada evliliðimizle iliþkili bir deðerlendirme yaptýðýmýzda, bu deðerlendirmenin olumsuz aðýrlýklý olmasý olasýlýðý daha yüksek. Çünkü ruh halimiz negatif ise, evlilik tarihçemizde olan olumlu ve olumsuz olaylar içerisinden olumsuz olanlar daha fazla hatýrlanarak, ruh halimize uygun bir hatýrlama yaparýz. Beynimizin bu çalýþma prensibini dikkate almakta fayda var. Ýliþkimizin halini ruh halimizin nötr olduðu zamanlarda deðerlendirmekte fayda var.
Sonuç olarak, yakýn insan iliþkilerinde sevgi ve beðeni alýp vermeyi alýþkanlýk haline getirmekte fayda var. Örneðin eþinizin gerçekten beðendiðiniz yönlerini dile getirip, öne çýkarabilirsiniz. Artýsý ve eksisiyle eþimizi kabul etmek ise iliþkilerin ilacý.