Þeytan bunun neresinde?

Kabul edelim; Batý medeniyetinin en baþarýlý olduðu husus, her þeyi önceden planlamasýdýr. Hem de uzun vadeli. Öyle bizim gibi beþ on yýllýk planlar deðil, birkaç asýrlýk planlar yaparlar ve buna sonuna kadar da sadýk kalýrlar. Yani bizim gibi, deðiþen iktidarlara göre, beðenmedim, deðiþtiriyorum, demek de yok. Ýktidara kim gelirse gelsin, plan harfiyen uygulanýr. Öyle iktidar deðiþikliði de deðil, krallýktan cumhuriyete rejim deðiþikliði bile olsa, planýn kýlý deðiþmez.

Biz kýsa vadeli planlar yaptýðýmýz için, Batýnýn bize yönelik adýmlarýný da anlýk geliþmeler olarak deðerlendiriyor ve tepkilerimizi de ona göre anlýk olarak ortaya koyuyoruz. Yani tepkisel davranýyoruz. Halbuki bize anlýk bir geliþme olarak görülen bir olay, asýrlarý kapsayan bir planýn, zamana, ana, lahzaya, konjonktüre yansýyan bir halkasýdýr sadece. Mesela, bugün dönüp üç yüz, dört yüz yýllýk geçmiþimizi gözden geçirecek olursak, insanlarý Ýslam'dan soðutmanýn, uzaklaþtýrmanýn temsilcisi niteliðindeki bütün söylemlerin, uygulamalarýn, rejimlerin birbirlerinden baðýmsýz, habersiz, kopuk gibi görülseler de, müsteþrikler çaðýndan itibaren batý medeniyetinin hazýrladýðý bir ve deðiþmez uzun vadeli planýn parçasý olarak, kendi zamanlarýna yansýyan halklarý olduklarýný görürüz.

Geçenlerde, marjinal çýkýþlarýyla ünlenen ve hoþuna da gidiyor olacak ki bu ününü sürdürmek için hiçbir fýrsatý kaçýrmayan bir ilahiyat profesörü, artýk hayatta olmayan ilahiyat profesörü selefinin kemiklerini kýskançlýktan terletecek þekilde, bazý kesimlerin muteber "hocasý" olmanýn tadýný çýkarýrcasýna "Taliban'ýn uyguladýðý þeriat, gerçek Ýslam'ýn ta kendisidir" dedi. Ýlginçtir, o da, artýk hayatta olmayan ilahiyat profesörü gibi genizden konuþuyor. Bildiðiniz gibi, sýradan insanlar dümdüz konuþurlar. O yüzden hiçbir zaman genizden konuþmanýn karizmatik ve de melodik týnýsýný yakalayamazlar. Yalnýz bu iki ilahiyat profesörü arasýnda bir fark var. Selef profesör, bütün Ýslam alemindeki uygulamalarý kast ederek "gerçek Ýslam bu deðildir. Gerçek Ýslam, Kur'an'ýn anlattýðý Ýslam'dýr. Bu yüzden 'Kur'an Ýslam'ýna dönmek gerekir" derken, bu halef profesör, kendine göre olumsuzlayýp, þeytanlaþtýrdýktan sonra "mevcut uygulama gerçek Ýslam'ýn ta kendisidir" diyor. Demek ki halef profesörün söylemine uygun bir zemin oluþtuðuna dair bir kanaat oluþmuþ asýl planlayýcýlar nezdinde. Asýl planlayýcýlar, Ýslam'a doðrudan, hem de içeriden cephe almanýn zamanýnýn geldiði kanaatine varmýþlar ki bu tür çýkýþlar yoðunlaþmaya baþladý.

Þimdi, haklý olarak batý, batýnýn planlamacýlýðý bunun neresinde diyeceksiniz. Birileri çýkýp konuþuyorlar iþte, diye tepki koyacaksýnýz, her zamanki tepkisellikle.

Bizim köyde anlatýlýrdý: Þeytan oðlunu yanýna alarak dünya turuna çýkmýþ. Dümdüz bir ovayý yukarýdan gören yüksek bir daðýn zirvesinde dinlenmek için mola vermiþler. Sabana baðladýðý öküzleriyle tarlasýný süren bir çiftçi gözlerine iliþmiþ. Seyre koyulmuþlar. Bir süre sonra öküzlerden biri huysuzlanmýþ ve çiftçilerin deyimiyle yan çizmeye baþlamýþ. Tarla iþlerinden anlayanlar bunun ne demek olduðunu bilirler. En hafifinden onca emeðin heba olmasý demektir. Tabi, çiftçi öfkelenmiþ, elindeki kýrbaçla yan çizen öküzü dövmeye baþlamýþ. Asýl planlayýcýnýn kim olduðunu yýllarýn tecrübesine dayanarak bildiði için de, öküzü döverken "þeytana lanet olsun" demeyi de ihmal etmiyormuþ. Oðlu þeytana dönmüþ. Baba, demiþ, þeytan olarak sen bunun neresindesin, öküzün teki dikkat çekmek için yan çiziyor? Adam da sana lanet okuyor! Ne iþ? Þeytan oðluna dönmüþ. Evlat, biz buradayýz, ama benim parmaðým þu anda genizden melodik böðürtüler çýkaran öküzün böðründe dolaþýyor, demiþ.

Kýssadan hisseyi yazýnýn baþýnda anlattým.