‘Þeytan’ çözüm sürecini kurcalýyor

Ben, hükümetin Kürt sorununa bakýþýný þöyle görüyorum. Hükümet, ‘Kürt sorunu’nu tanýyor. Kendi Kürt vatandaþlarýnýn hakkýný, hukukunu önemsiyor.

Böyle baktýðý için, sorunu çözmeye dönük adýmlar atýyor.

Ýnsanlarýn kendi lisanlarýný konuþmalarýný, mahkemelerde, kendilerini kendi lisanlarýyla savunmalarýný sorun olarak görmüyor. Buna binaen, ‘anadilde savunma’yla ilgili yasal düzenleme yapabiliyor.

Kürtçe’nin üniversitelerde ders olarak okutulmasýnýn önünü açýyor. Kürtçe’yi yaygýn eðitim kurumlarýnda seçmeli ders yapýyor.

Kürtçe devlet kanalýný, TRT Þeþ’i, açma konusunda kompleks yapmýyor.

Ortamý, Kürt sorununun özgürce tartýþýlmasýna müsait hale getiriyor. Kürtlerin taleplerinin, sivil ve siyasi zeminlerde dile getirilmesine imkan tanýyor.

Kendi Kürt vatandaþlarýna, onlarýn kimliklerini göz ardý etmeden, doðrudan doðruya sahip çýkýyor.

Kürtlerin yoðun yaþadýðý bölgelere, þimdiye kadar görülmemiþ yatýrýmlar yaparak, Kürtlere ‘birinci sýnýf vatandaþ’ olduklarýný hissettirmeye çalýþýyor.

Köylerin, kasabalarýn eski Kürtçe isimlerinin yeniden kullanýlmasýna imkan hazýrlýyor.

Kürtleri, diðer vatandaþlarýndan ayýrmýyor.

Ýnsani haklar çerçevesinde deðerlendirilebilecek haklarý, kendi iradesiyle normalleþtiriyor ve böylece terörle haklar arasýndaki baðlarý koparýyor. Öyle ki, beþ yýl önce, on yýl önce, bahsini etmenin bile sakýncalý, riskli sayýldýðý bir takým haklar dile getirilebiliyor.

Hatta, o haklar, bir takým siyasi riskler de göðüslenerek, her hangi bir þarta, kayda baðlý olmaksýzýn verilebiliyor.

Hükümet, bu haklarýn, bu hukukun, her hangi bir pazarlýða baðlý olarak deðil, doðrudan doðruya devlet tarafýndan tanýndýðýný, tanýnabileceðini, sadece söylemleriyle deðil, fiilleriyle de gösteriyor.

Bütün bunlarý yaptýðý için ve yapma eðilimini açýkça gösterdiði için, bizler de, terörün bahanesinin ortadan kalktýðýný görebiliyor ve söyleyebiliyoruz.

Doðrusu da bu... Bir hak, vermek benim iþime gelmese de, haktýr. Hak olan bir þey, tanýnýr. Üstelik, ‘lutfediliyormuþ’ gibi deðil, ‘borç ödeniyormuþ’ gibi tanýnýr.

Hükümet, bütün bu saydýklarýma ilaveten, bu saydýklarým kadar deðerli bir iþ yaptý.

Terörün ortadan tamamen kalkmasý için, bugüne kadar kimsenin hayal etmediði, düþünmediði, cesaret edemediði büyük bir adým attý.

Bütün siyasi ve gayrý siyasi riskleri alarak, bir ‘çözüm süreci’ baþlattý.

Bu, gözükara bir adýmdýr.

Erdoðan hükümetinin icraatlarý, hizmetleri, sayýsýzdýr. Ama, ‘çözüm süreci’ bu icraatlarýn en büyüðüdür. 100 tane boðaz köprüsünden, 100 tane barajdan, bütün evlere doðalgaz baðlamaktan, kentsel dönüþümün tamamýný yapýp bitirmekten çok daha büyük bir icraattýr.

Þimdi, çözüm süreci baðlamýnda, yeni bir tartýþma dolaþýyor ortalýkta.

“Birinci aþama bitti, ikinci aþama baþlýyor.”

Neydi birinci aþamanýn bitmesi? Silahlý unsurlarýn sýnýr ötesine çekilmesiydi. Bitti mi? Hayýr bitmedi, devam ediyor.

Ýkinci aþama nedir?

Tartýþmalardan anlaþýldýðý kadarýyla, bir takým yasal düzenlemeler. Bazý demokratik reformlar.

Ben, hükümetin Kürt meselesine bakýþýnýn, ‘birinci aþama, ikinci aþama, üçüncü aþama’ yaklaþýmýna çok uyduðunu düþünmüyorum.

Eðer bir takým insani haklarýn, demokratik haklarýn icrasýysa mesele, bu haklarýn ve bu hukukun, yine eskisi gibi, kayýt ve þarta baðlý olmaksýzýn ika edilmesi, hükümetin üslubuna daha uygundur.

‘Ýkinci aþama’dan kasýt, týpký birincisinde olduðu gibi, bazý teknik meselelerin halledilmesi olabilir.

Teslim olan PKK’lýlar için ne gibi düzenlemeler yapýlacak? Sonraki dönemlerde, PKK’nýn kendisini tasfiye etmesi için, ne gibi bir prosedürün takip edilmesi gerekecek?

Buna benzer, ‘teknik’ düzenlemeler ve uygulamalar, çözüm sürecinin bir parçasýdýr ve zamaný gelince, karþýlýklý olarak tatbik sahasýna geçirilir. Eðer ‘ikinci aþama’dan murat buysa, diyecek yok.

Ama, söz konusu olan, insanlarýn hak ve hukukuysa, hükümetin bunlarla ilgili þimdiye kadarki muamelesi, ‘toplumun doðru algýlayacaðý zaman ve zeminde’, o haklarýn tatbikidir.

Bugünlerde, ‘þeytan’ çözüm sürecini kurcalýyor.

Lice’deki çatýþma, ‘kurcalama’nýn bir iþaretiydi. Baþka ‘kurcalamalar’ da var.

Hükümetten ve BDP’den gelen açýklamalar, soðukkanlýydý. Kimse yangýna körükle gitmedi. Bu, herkesin, ‘çözüm sürecinin kýymetini farkettiðinin’ göstergesi.

Bu hassasiyete ihtiyacýmýz var.