Ýsveç'in baþkenti Stokholm'den havalanan askeri uçaðýn rotasýný, pilotlarý bile bilmiyordu. Gerekli bilgi onlara havada söylenecekti. Havalandýktan kýsa bir süre sonra gelen kriptolu mesaj, uçaðýn yönünün Orta Avrupa olduðunu bildirdi. Seferiyle ilgili kimseye bilgi verilmeyen uçak, özel güvenlik uzmanlarýyla doluydu; ancak ne bir devlet adamý, ünlü bir siyasi ne de bir general taþýyordu. Askeri uçaðýn çok özel bir yükü vardý: Eski bir kitap!!
Çekler, 1648 yýlýnda savaþ ganimeti olarak baþkentlerinden çalýnýp Ýsveç'e götürülen bu kitabý geri alabilmek için þimdiye dek çok büyük çaba harcamýþ ama istekleri her defasýnda reddedilmiþti. Çek CB'ný ünlü yazar Vaclav Havel, konuyu görüþmek için iki kez Ýsveç'i ziyaret etti. Sonunda yapýlan bir anlaþmayla Codex Gidas, yani Devasa Kitap'ýn Prag'a götürülmesine karar verildi.. Ama salt geçici bir sergi için!
Ýsveç Hava Kuvvetlerine ait bu gizemli uçak hedefine vardý ve çok sýký güvenlik önlemlerinin alýndýðý bir hangara çekildi. Çek güvenlik kuvvetlerinin gözetiminde kapýlar açýldý ve özel kutusunda Þeytan Ýncili uçaktan indirildi. Çek basýný bu önemli geliþmeyi ertesi gün "Þeytan Ýncil'i Ülkesine Döndü!" baþlýðý altýnda bütün dünyaya duyuracaktý.
Kitap 13. yüzyýlda, 160 eþeðin derisinden oluþan sayfalara yazýlarak hazýrlanmýþ, bir metreye yarým metre boyutunda, 640 sayfadan, dýþ kapaklarý, iþlemeli ahþap levhalardan oluþan, aðýrlýðý 75 kilo olan bu devasa kitabýn özelliði neydi ki?
Kitapla ilgili tam anlamýyla gerçekleri bilmiyorsak da, bir çok gerçekle karýþýk söylenti ortalýkta uçuþuyor. Bunlara göre kitabýn öyküsü günümüz Çek Cumhuriyeti sýnýrlarý içinde yer alan Benedictus Rahiplerinin manastýrýnda baþladý. Bu sözde kitap okumak, el yazmalarý hazýrlamaktan baþka iþi olmayan bu barýþ sever rahiplerin küçük ve önemsiz (?) bir kusuru vardý o da Ýslam nefretiydi! Bu manastýrda bir rahip, ne olduðu bilinmeyen, büyük bir suç iþlemiþti. Ancak bu öylesine bir suçtu ki, manastýrda toplanan rahipler mahkemesi onu ölüm cezasýna çarptýrdý. Rahip suçunu inkar etmemiþti ancak bir isteði vardý. O da ölüm cezasýnýn affýydý! Bunun için mahkemeye bir öneride bulundu : "Eðer ölüm cezasý kaldýrýlýr ve baðýþlanýrsa, bir gece içinde, dünyanýn o güne deðin kimsenin görmediði büyüklükte bir Ýncil'i yazacaktý." Üstelik bu Ýncil eski ve yani ahid'i bir araya getirmekle kalmayacak, Benedictus Rahiplerinin dünya görüþünü ve Çek tarihini de içerecekti. Rahipler mahkemesi bu öneriyi hemen kabul etmiþti. Eðer bir gecede böyle bir kitap yazýlýrsa bu, manastýr için de çok büyük bir övünç kaynaðý olacaktý. Yok eðer yazamazsa ölüm cezasý infaz edilecekti!