SGK günü görünmeyen ne yapsın?

Okurumuz Devran Atlı, “SGK’ya günlerimin hesaplanması için gittiğimde 1994-1996 yılları arası bir de 1996-2004 arası günlerimin gözükmediğini gördüm. Burası kendi işyerimiz. Yaptığım başvuruda benden evrak istediler o günkü işlerimizi yapan mali müşavire ulaştım. Bu arada 2005 yılında iflas ettik, belgelerin yakıldığını söyledi ama şans eseri 1992 yılında girişim olan bordro ve birkaç tane de 1994-1995 yılına ait bordro buldu. Bunlarla gittim sadece götürdüğüm evrakları düzelttiler, şu an 1996 2004 arası gözükmüyor. 1996-1998 askerliğim var yani 1998-2004 arası gözükmüyor, dilekçe yazdım tekrar evrak varsa getirin dediler yaklaşık 2000 gün fazlam gözükmüyor. SGK’dakiler de yardımcı olmuyor lütfen yol gösterip yardımcı olur musunuz?” diyor.

Bu durumda olan çok sayıda kişi olduğunu söylemeliyiz. Maalesef özellikle 7-8 yıldan önceki SGK kayıtları çok sağlıklı değil. Ayrıca SSK sicil numaralarında yanlışlık olması, mutabakatsızlık veya benzeri nedenlerle prim günleri görünmeyebilmektedir.

01.05.2004 tarihinden önce SSK sigortalıların hizmetlerini işverenler tarafından verilen 4 aylık dönem bordrolarına göre sisteme işlemekteydi. Bu nedenle dört aylık dönem bordrolarınız verilmediyse ya da verilmesine rağmen herhangi bir nedenle SSK tarafından sisteme işlenmediyse ancak sizinle aynı dönem bordrosunda bulunan arkadaşlarınızın hizmetlerinin görülüp görülmediğini kontrol etmeniz ve eğer görünüyorsa söz konusu hizmetlerin hangi tarihte hangi sicil numaralı memur tarafından sisteme girildiğini tespit ederek, bordronuzun nerede olduğunu konusunda bir ipucu elde edebilir ve  hizmetlerinizin sisteme yüklenmesini sağlayabilirsiniz.

Aksi durumda mahkemeye tespit davası açmanız gerekecektir. Dava sürecinde de işyerinizde çalıştığınız ve belgelerinizin bildirildiğini ispatlayacak belgeler istenilecektir. Eğer bunlar da bulunamazsa hizmet tespit davası açılarak hizmetlerinizin tespiti yoluna gidebilirsiniz.

SGK iş kazası soruşturmalarında değişikliğe gitti

SGK yayınladığı 2013/31 sayılı genelge ile iş kazası ve meslek hastalığı soruşturmalarında izlenecek yöntemi yeniden belirledi.

01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 13 ve 14. maddelerinde iş kazası ve meslek hastalığının tanımı yapılmış ve Kurum tarafından söz konusu sigorta olaylarının soruşturulabileceği belirtilmiştir.

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı denetim elemanları haricinde, Çalışma Bakanlığı İş Müfettişlerince de iş kazası ve meslek hastalığı soruşturmaları yapılmakta ve aynı Bakanlığa bağlı denetim elemanları çoğu zaman aynı sigorta olayı ile ilgili mükerrer inceleme yapmaktaydılar. Bu konunun düzenlenmesi amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu 2011/50 ve 2011/57 sayılı genelgeleri çıkarmış ve iş kazaları ile meslek hastalıklarının soruşturulmasını meydana gelen sigorta olayının uzuv kaybı yada ölümle sonuçlanması durumunda müfettişlerce, diğer durumlarda ise Sosyal Güvenlik denetmenlerince sonuçlandırılmasını talimatlandırmış idi.

2013/31 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Genelgesi ile iş kazası incelemelerinin ünitelerde kurulacak Sosyal Güvenlik İl Müdür Yrd./ Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, varsa Kurum Avukatı, Kısa Vadeli Sigortalar Servis Şefi yada Servis sorumlusundan oluşan bir komisyonca ön incelmesinin yapılması ve iş kazası olup olmadığına karar verilemeyen işler ile yüzde 10 ve üzerinde meslekte kazanma gücü kayıp oranı olan işlerin Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın ilgili Grup Başkanlığı’na aktarılması gerektiği talimatlandırılmıştır.

Böylece Sosyal Güvenlik Kurumu iş kazası ve meslek hastalığı soruşturmalarında farklı bir yöntemle inceleme yapma yolunu benimsemiş ve iş kazası ve meslek hastalığı soruşturmalarının yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerince yapılmasını kararlaştırmıştır. Söz konusu yöntemle her konu incelemeye gitmeyeceğinden iş kazası ve meslek hastalığı incelemelerinde işlem süreci hızlanacak yalnızca yüzde 10 ve üzerinde meslekte kazanma gücü kaybı olan iş kazası ve meslek hastalığı incelemeleri önce Sağlık Kuruluna ardından müfettiş incelemesine gideceğinden sürecin uzamasına neden olabilecektir. Bu sürecin uzamasının sigortalıların mağduriyetine neden olacağı aşikar olduğundan inceleme ile ilgili süreçleri kısaltacak önlemlerin alınması faydalı olacaktır.